kuran okunmasın yeter dediğimdir
Popper'e göre bilim insanları teorilerinin
yanlış olduğunu kanıtlamaya çalışır. Bir teorinin sınanabilirliği, onun çürütülebilir (yanlış olduğu gösterilmiş) olup olmadığını görmeyi içerir. Tipik bir bilim insanı, cüretkar bir tahmin veya varsayımla işe başlar, ardından da bir dizi deney ya da gözlemle onu çürütmeye çalışır. Bilim yaratıcı ve heyecan verici bir girişimdir, ama bir şeyin doğru olduğunu kanıtlamaz. Tek yaptığı yanlış bakış açılarından kurtulmak ve bu süreçte doğruya yaklaşmayı ummaktır.
Eğer bütün kuğuların beyaz olduğunu kanıtlamak istiyorsanız, beyaz kuğuları bol bol gözlemlemeliydiniz. Eğer baktığınız tüm kuğular beyazsa, "bütün kuğular beyazdır" hipotezinizin doğru olduğunu varsaymak mantıklı görünüyordu. Bu tarz bir akıl yürütme, "Şimdiye kadar gördüğüm bütün kuğular beyazdır"dan "Bütün kuğular beyazdır" sonucuna gidiyordu. Fakat gözlemlemediğiniz bir kuğunun siyah olabileceği açıktır. .
yanlış olduğunu kanıtlamaya çalışır. Bir teorinin sınanabilirliği, onun çürütülebilir (yanlış olduğu gösterilmiş) olup olmadığını görmeyi içerir. Tipik bir bilim insanı, cüretkar bir tahmin veya varsayımla işe başlar, ardından da bir dizi deney ya da gözlemle onu çürütmeye çalışır. Bilim yaratıcı ve heyecan verici bir girişimdir, ama bir şeyin doğru olduğunu kanıtlamaz. Tek yaptığı yanlış bakış açılarından kurtulmak ve bu süreçte doğruya yaklaşmayı ummaktır.
Eğer bütün kuğuların beyaz olduğunu kanıtlamak istiyorsanız, beyaz kuğuları bol bol gözlemlemeliydiniz. Eğer baktığınız tüm kuğular beyazsa, "bütün kuğular beyazdır" hipotezinizin doğru olduğunu varsaymak mantıklı görünüyordu. Bu tarz bir akıl yürütme, "Şimdiye kadar gördüğüm bütün kuğular beyazdır"dan "Bütün kuğular beyazdır" sonucuna gidiyordu. Fakat gözlemlemediğiniz bir kuğunun siyah olabileceği açıktır. .
Abartılmış bir primat türüdür, ne hayvanlardan üstünüz ne de onları katletmeye hakkımız var.
Sokratesin demokrasi düşmanlığına baya değinen ve bu görüşüne karşı çıkan filozof.
Bildiğimiz gibi Sokrates demokrasinin çok tehlikeli olduğunu gemi kaptanı ve şekerci-ilaçcı örneğini vererek anlatmıştı
Sokrates'in rasyonalik bakış açısına göre tek bir doğru olmalıydı. "Bu siyah, bu beyaz"dır mantığı. Fakat Sokrates'in maddeye olan bu somut felsefesi soyut idealardaki tözlerle uyuşmuyordu. Bunun en basiti bir sayıya farklı yönlerden bakan iki insanın birinin "6" demesi, diğerinin de "9" demesi ve bu yüzden kavga etmeleri. Aslında ikisi de haklı. İşte burada da Sokrates'in idealara yönelik rasyonalist yaklaşımı çöküyor çünkü idealar doğru ya da yanlış olamazlar, olsa olsa "Bana göre doğru" ya da "Sana göre doğru" olurdu. Sokrates'in dümeni bir kaptanın eline vermeyi savunması elbette ki doğru olandır lakin siyasette aynı durum geçerli değildir. Herkes kaptan olabilir. Nitekim, Selanik'te uçurtma uçuran Mustafa Kemal adındaki bir çocuk Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. O dönemde Atatürk'e alternatif olan birçok devlet adamı vardı ve onların daha fazla devlet tecrübeleri vardı lakin kaptan Atatürk oldu. Demek ki herkes kaptan olabiliyor, bu öğrenilebilen bir şey değildir. Bir gemi kaptanını tanımak için ehliyetine, tayfasına bakarız. Peki bir devlet adamını tanımak için ne yapacağız ?
Bildiğimiz gibi Sokrates demokrasinin çok tehlikeli olduğunu gemi kaptanı ve şekerci-ilaçcı örneğini vererek anlatmıştı
Sokrates'in rasyonalik bakış açısına göre tek bir doğru olmalıydı. "Bu siyah, bu beyaz"dır mantığı. Fakat Sokrates'in maddeye olan bu somut felsefesi soyut idealardaki tözlerle uyuşmuyordu. Bunun en basiti bir sayıya farklı yönlerden bakan iki insanın birinin "6" demesi, diğerinin de "9" demesi ve bu yüzden kavga etmeleri. Aslında ikisi de haklı. İşte burada da Sokrates'in idealara yönelik rasyonalist yaklaşımı çöküyor çünkü idealar doğru ya da yanlış olamazlar, olsa olsa "Bana göre doğru" ya da "Sana göre doğru" olurdu. Sokrates'in dümeni bir kaptanın eline vermeyi savunması elbette ki doğru olandır lakin siyasette aynı durum geçerli değildir. Herkes kaptan olabilir. Nitekim, Selanik'te uçurtma uçuran Mustafa Kemal adındaki bir çocuk Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. O dönemde Atatürk'e alternatif olan birçok devlet adamı vardı ve onların daha fazla devlet tecrübeleri vardı lakin kaptan Atatürk oldu. Demek ki herkes kaptan olabiliyor, bu öğrenilebilen bir şey değildir. Bir gemi kaptanını tanımak için ehliyetine, tayfasına bakarız. Peki bir devlet adamını tanımak için ne yapacağız ?
Daha da vahim olmak üzere nazi kolluğu takan milliyetçi gördü bu gözler
19.yuzyıl alman filozoflarından, marx ve engelsi etkilemiştir. hristiyanlıgın özu adlı eseri bilinendir.
Max Planck, Alman teorik fizikçi ve Kuantum Fiziği'nin kurucusudur.
Planck, Hitler rejimine karşı çıktığı için, savaşın bitimine kadar çeşitli güçlüklere uğradı. Hayatta kalmış İkinci ve tek oğlu olan Erwin, 1944'te Adolf Hitler'e düzenlenen suikastta yeraldığı için idam edildi.
Naziler yaşlı Planck'a, "Nazizme inanç ve bağlılık duyurusunu imzala, oğlun idamdan kurtulsun" önerisini getirdiler. Planck, tek umudu olan oğlunun ölümü pahasına, yaşam anlayışına ters düşen duyuruyu imzalamadı
Planck, Hitler rejimine karşı çıktığı için, savaşın bitimine kadar çeşitli güçlüklere uğradı. Hayatta kalmış İkinci ve tek oğlu olan Erwin, 1944'te Adolf Hitler'e düzenlenen suikastta yeraldığı için idam edildi.
Naziler yaşlı Planck'a, "Nazizme inanç ve bağlılık duyurusunu imzala, oğlun idamdan kurtulsun" önerisini getirdiler. Planck, tek umudu olan oğlunun ölümü pahasına, yaşam anlayışına ters düşen duyuruyu imzalamadı
müslümanların da en mutlu olduğu devletlerdir , şeriatla yönetilen devletlerde mutlu olmayan Müslümanların iskandinavyada mutlu olması ayrı bir ironi
dogal seçilim ile evrimi bir sisteme baglayan kişi, origin of the species'in yazarı. malum kitlenin nefreti. kendisi ne ırkçıdır, ne turk duşmanıdır.
bu savaşın bizi müslüman yaptığını düşünmüyorum, türklerin kılıç zoruyla müslüman olduğynu düşünüyorum. düşünsene savaşta araplara yardım ediyorsun, bir de dininiz ne güzelmiş ben de gireyim falan diyorsun. bunlara inanmak pek mümkün değildir.
zihniyeti, mentalitesi o kadar ileridedir ki turk milletinde ölumunden 79 yıl sonra dahi onu anlayabilenlerin sayısı azdır.
avrupayı hem dogu karşısında gucsuz duşuren, hem de gunumuz avrupasına zemin hazırlayan şeydir.
avrupayı zamanında dogu karşısında gucsuz dusurmuştur çunku 300 parça halinde bulunan kıta doguya karşı mucadele edemememiştir.
avrupayı ileri göturmuştur çunku herhangi bir icat avrupaya gittigi zaman iki dudagının arasından çıkan tek kelimeyle onu yasaklatacak tek adama sahip olunmasını engellemiştir.
örnek osmanlı'da matbaa padişahın tek sözu ile yasaklanmıştır, ancak aynı matbaa avrupaya gidince 300 tane feodal yapı arasından birinde mutlaka tutunmuştur.
aynı şekilde çinde de bu böyledir, merkezi krallıklar asyayı geriye göturmuş, statuko içinde tutmuştur.
avrupayı zamanında dogu karşısında gucsuz dusurmuştur çunku 300 parça halinde bulunan kıta doguya karşı mucadele edemememiştir.
avrupayı ileri göturmuştur çunku herhangi bir icat avrupaya gittigi zaman iki dudagının arasından çıkan tek kelimeyle onu yasaklatacak tek adama sahip olunmasını engellemiştir.
örnek osmanlı'da matbaa padişahın tek sözu ile yasaklanmıştır, ancak aynı matbaa avrupaya gidince 300 tane feodal yapı arasından birinde mutlaka tutunmuştur.
aynı şekilde çinde de bu böyledir, merkezi krallıklar asyayı geriye göturmuş, statuko içinde tutmuştur.
şu iki kişinin turk milleti tarafından önemsenmesi utançtır.
Machiavelli'nin prens'i yazmasının sebebi, muhtemelen iktidarı elinde bulunduranları etkileme ve siyasi danışman olarak iş bulabilme girişiminden başka bir şey değildi. Böylece tekrar Floransa'ya, gerçek siyasetin heyecanına ve tehlikesine geri dönebilecekti. Fakat bu plan, Machiavelli'nin dilediği şekilde işlemedi. En nihayetinde Machiavelli'nin bir yazar olmasıyla sonuçlandı. prens gibi siyaseti konu alan birkaç başka kitap daha yazan Machiavelli, aynı zamanda başarılı bir oyun yazarıydı; Machiavelli'nin oyunu Mandragola zaman zaman hala sahnelenir.
Bence o andan itibaren olacak bilimsel gelişmeleri takip edemeyecek olmaktadır.
Uzayda canlılık var mı?
Okyanus altında daha ne gibi canlılar var?
Işık hızını geçebilen araçlar üretilebilecek mi?
Zamanda yolculuk mümkün müdür?
Ölüme çare bulunacak mı?
Gibi sorulara hiçbir zaman cevap veremeyecek olmaktır
Uzayda canlılık var mı?
Okyanus altında daha ne gibi canlılar var?
Işık hızını geçebilen araçlar üretilebilecek mi?
Zamanda yolculuk mümkün müdür?
Ölüme çare bulunacak mı?
Gibi sorulara hiçbir zaman cevap veremeyecek olmaktır
diyalektiği zannımca en iyi “diyalektik, dış dünyada ve insan düşüncesindeki hareketin genel yasalarını inceleyen bilimdir” diyen engels tanımlamıştır.
"Güruhun batıl inançtan daha kuvvetli bir hükümdarı yoktur ve din aracılığıyla bir anda krallarını tanrılar gibi yüceltip, başka bir anda ise onları tüm insanlığa musallat olmuş bir musibet olarak lanetleyip önceki söylemlerinden dönebilmesi için kolayca yönlendirilebilirler.
Türkler bu düzeni mükemmelleştirmiştir çünkü onlar görüş ayrılığını bile dine saygısızlık olarak kabul eder, insanın aklına sorgulanmadan kabul edilmiş basmakalıp yargılarla öyle bir ket vururlar ki, yalnızca kuşku duymaya yarayacak kadar bile makul bir düşünceye yer bırakmazlar. Bu despotik devlet idaresi altında en yüce ve hakiki hikmet tebaayı aldatmak ve dinin sahte ihtişamı ile tebaayı kontrol altında tutan korkuyu maskelemek olur, öyle ki insan köleliği için sanki kurtuluşuymuşçasına cesurca savaşabilir ve kanını ve hayatını zorba bir hükümdarın kibri için riske atmayı utanç değil de en yüksek onur sayabilir."
Baruch Spinoza
Türkler bu düzeni mükemmelleştirmiştir çünkü onlar görüş ayrılığını bile dine saygısızlık olarak kabul eder, insanın aklına sorgulanmadan kabul edilmiş basmakalıp yargılarla öyle bir ket vururlar ki, yalnızca kuşku duymaya yarayacak kadar bile makul bir düşünceye yer bırakmazlar. Bu despotik devlet idaresi altında en yüce ve hakiki hikmet tebaayı aldatmak ve dinin sahte ihtişamı ile tebaayı kontrol altında tutan korkuyu maskelemek olur, öyle ki insan köleliği için sanki kurtuluşuymuşçasına cesurca savaşabilir ve kanını ve hayatını zorba bir hükümdarın kibri için riske atmayı utanç değil de en yüksek onur sayabilir."
Baruch Spinoza
hem doğru hem yanlış olan argümandır, aslında Türk'ün Türkten başka düşmanı da yoktur
Örnekler
Altınorda-Timur savaşları
Osmanlı-Karamanoğulları savaşları
Osmanlı-Memlük savaşları
Osmanlı-Safevi savaşları
Osmanlı-Timur savaşı
Örnekler
Altınorda-Timur savaşları
Osmanlı-Karamanoğulları savaşları
Osmanlı-Memlük savaşları
Osmanlı-Safevi savaşları
Osmanlı-Timur savaşı
Miladını çoktan dolduran 19 ve 20.yüzyıl saçmalığı.
Emdr-eft-ret teknikleri,fatih reşit civelekoğlundan öğrenebilirsiniz.
Umursamayan erkek ilgi gören ve kaliteli erkektir,aşırı umursayan erkek ise çevresinde kız olmayan ilgi görmeyen ve tahminen tipide iyi olmayan erkektir, bu durumda kimin kız tarafından daha fazla ilgi göreceği aşikâr.
dinler, insanların varoluşunu açıklamaya çalışan masallardır. adem ve havva masalı ise islamiyetin yaratılışı açıklamaya çalışan masalıdır. nasıl sümer yaratılış inancı masal ise, çin yaratılış inancı masal ise, yunan yaratılış inancı masal ise arap yaratılış inancı da bir masaldır.
Birtek ben kalsam dahi yolundan ayrılmayacağım tek insan