yanlış hatırlamıyorsam sırf (bkz:devrimci sol) davasında 30 civarı suikast ve bombalama eyleminden sorumlu tutuluyordu.
sol içinde bazı kesimlerde mit'çi, ihbarcı, çeteci gibi unvanlara sahiptir. sebebi gerek ds içinde gerek dhkp-c içinde örgütün yönetimine, teorik ve pratik birikimine muhalefet eden kadroları ihbar etmesi veya örgüt içi çatışmaya sebep olacak şekilde öldürmesi iddialarıdır. bu iddialar ne kadar doğrudur bilemem lakin kendisiyle devrime bakış olarak çok büyük farklarımız olduğu kesin.
süper ligde galatasaray
1. ligde göztepe
1. ligde göztepe
bu arada, kurtuluş'un en sevdiğim yanı da devrimci yol'un içindeyken dev-yol ana akımının aksine mahir'lerin teorize ettiği türkiye kesintisiz devrimini eksiksiz sahiplenmemeleridir. onların teorisinin eskidiğini, dönemin değiştiğini ve kesintisiz devrim'e daha eleştirel ve yenilikçi bakılması gerektiğini savunmuşlardır. bölünmenin de önemli sebeplerinden birisi bu olmuştur zaten.
en baştan en sona doğru geleneği şöyle gider:
thkpc - devrimci yol - (bölünme yaşanır) kurtuluş hareketi - (birleşme yaşanır) ödp - (bölünme yaşanır) sdp - (bölünme ve birleşmeler sonucu) birleşik devrimci parti
thkpc - devrimci yol - (bölünme yaşanır) kurtuluş hareketi - (birleşme yaşanır) ödp - (bölünme yaşanır) sdp - (bölünme ve birleşmeler sonucu) birleşik devrimci parti
zordur, öğrenince eğlencelidir. doğuda (veya herhangi bir kürtle arkadaşlık kurarken) işe yarar
"ve tanrı, laikliği yarattı"
genelde devletin yaptığı katliamlarda yakınları ölen insanlar ya dağa çıkıyor ya da cihatçılarla savaşmaya suriyeye gidiyor
örgüt saldırılarında yakınları ölenler özel harekatçı falan oluyor (kürt örgütleri ve sosyalist örgütleri kastediyorum, ışid yüzünden özel harekatçı olan duymadım henüz)
örgüt saldırılarında yakınları ölenler özel harekatçı falan oluyor (kürt örgütleri ve sosyalist örgütleri kastediyorum, ışid yüzünden özel harekatçı olan duymadım henüz)
her sosyalisti cepheli sanan bir kitle var.. cidden bu salak örgütün devrimci mücadeleye yarardan çok zararı var, bitse artık. (bkz:dhkp-c) başlığındaki giride yazmıştım üşendim buraya da yazmaya
ne çok ulusalcı varmış aq sözlüğünde.. şu başlıktaki dört giriye eksi verdim.
cephe gerçekten marksizm-leninizmi okumuş ve anlamış insanlara göre bok gibi bir örgüttür. örgütü, tarihine bakarak "çeteleşmiş, sınıfsal tabandan yoksun, narodnik, goşist, lümpen" gibi bir ton lafla eleştirebilirsiniz, hatta nefret bile edersiniz. fakat bunu yapabilmek için önce düzgün bir marksist teorik birikime sahip olmanız gerekir. hadi teorik bilgiden yoksunsunuz, türkiye siyasetini de mi takip etmiyorsunuz amk? veya, acaba 13 yaşında falan mısınız? dhkpc'nin günümüzde kürt ulusal hareketi örgütleri ile örgütsel ilişkiler içinde olmadığı, hatta onlara karşı cephe aldığı gerçeğini geçtim, 1-2 sene önceye kadar hdp ile birkaç gün boyunca yumruk yumruğa kavgaya girdiler, meydan savaşına çevirdiler ortalığı.
kürt hareketi ile alakasızlığını geçersek; dhkp-c çeteleşmiştir çünkü örgütlü oldukları mahallelerde uyuşturucu satılmasına karşıymış gibi yapar, sokakta 2-3 torbacı döver ama aslında o uyuşturucunun başındaki patrondan malı rahatça satması için haraç keser. çeteleşmiştir çünkü, yine aynı şekilde "mahallemizde fuhuşa izin vermiyoruz" havası atmak için gider sistemin kölesi konumundaki yoksul bir fahişeyi sokağın ortasında rezil eder. çeteleşmiştir çünkü tarihinde yönetime muhalefet eden devrimcileri susturmaktan, karakolda korkup kendisini ihbar eden 16 yaşındaki bir çocuğu öldürmeye kadar tonla pislik vardır. hiçbir zaman gerçek bir sınıf hareketi olamamıştır, devrimci sol dönemi hariç tabanında hiçbir zaman işçiler olmamıştır, günümüzde de zaten örgütün tabanını oluşturan iki ana katman vardır: 1- alevi gençler, 2- işsizler. zaten leninist devrim anlayışına göre yapılması gereken öncelikli olarak dönemi doğru okumak ve süreci yorumlamaktır. teoriye göre devrimciler silahlı mücadeleye ancak zaman geldiğinde, yani aktif örgütlenme ve halkı bilinçlendirme dönemi bittiğinde başlayabilirler; lakin dhkp-c ne hikmetse devrimci sol'un dağılmasıyla gerilla mücadelesini bırakmamış ve silahsız propaganda sürecine girmek yerine kendini 70'lerde sanarak halkın benimsemediği silahlı eylemler sürecine girişmiştir. bu yüzden de narodniktir. yaptığı eylemler de örgütün kendisi kadar mantıksızdır; militanlarını karakol basmaya, bomba patlatmaya yollar, resmen üyelerini ölmeye yollar yani. doğru düzgün eğitmez bile, ellerine tabanca tutuşturup gaz verir "askersin sen, kaplansın sen" diye.
cephe gerçekten marksizm-leninizmi okumuş ve anlamış insanlara göre bok gibi bir örgüttür. örgütü, tarihine bakarak "çeteleşmiş, sınıfsal tabandan yoksun, narodnik, goşist, lümpen" gibi bir ton lafla eleştirebilirsiniz, hatta nefret bile edersiniz. fakat bunu yapabilmek için önce düzgün bir marksist teorik birikime sahip olmanız gerekir. hadi teorik bilgiden yoksunsunuz, türkiye siyasetini de mi takip etmiyorsunuz amk? veya, acaba 13 yaşında falan mısınız? dhkpc'nin günümüzde kürt ulusal hareketi örgütleri ile örgütsel ilişkiler içinde olmadığı, hatta onlara karşı cephe aldığı gerçeğini geçtim, 1-2 sene önceye kadar hdp ile birkaç gün boyunca yumruk yumruğa kavgaya girdiler, meydan savaşına çevirdiler ortalığı.
kürt hareketi ile alakasızlığını geçersek; dhkp-c çeteleşmiştir çünkü örgütlü oldukları mahallelerde uyuşturucu satılmasına karşıymış gibi yapar, sokakta 2-3 torbacı döver ama aslında o uyuşturucunun başındaki patrondan malı rahatça satması için haraç keser. çeteleşmiştir çünkü, yine aynı şekilde "mahallemizde fuhuşa izin vermiyoruz" havası atmak için gider sistemin kölesi konumundaki yoksul bir fahişeyi sokağın ortasında rezil eder. çeteleşmiştir çünkü tarihinde yönetime muhalefet eden devrimcileri susturmaktan, karakolda korkup kendisini ihbar eden 16 yaşındaki bir çocuğu öldürmeye kadar tonla pislik vardır. hiçbir zaman gerçek bir sınıf hareketi olamamıştır, devrimci sol dönemi hariç tabanında hiçbir zaman işçiler olmamıştır, günümüzde de zaten örgütün tabanını oluşturan iki ana katman vardır: 1- alevi gençler, 2- işsizler. zaten leninist devrim anlayışına göre yapılması gereken öncelikli olarak dönemi doğru okumak ve süreci yorumlamaktır. teoriye göre devrimciler silahlı mücadeleye ancak zaman geldiğinde, yani aktif örgütlenme ve halkı bilinçlendirme dönemi bittiğinde başlayabilirler; lakin dhkp-c ne hikmetse devrimci sol'un dağılmasıyla gerilla mücadelesini bırakmamış ve silahsız propaganda sürecine girmek yerine kendini 70'lerde sanarak halkın benimsemediği silahlı eylemler sürecine girişmiştir. bu yüzden de narodniktir. yaptığı eylemler de örgütün kendisi kadar mantıksızdır; militanlarını karakol basmaya, bomba patlatmaya yollar, resmen üyelerini ölmeye yollar yani. doğru düzgün eğitmez bile, ellerine tabanca tutuşturup gaz verir "askersin sen, kaplansın sen" diye.
şubat devrimi ile kurulan menşeviklerin desteklediği geçici hükümeti yıkan, sarayı bolşeviklerin kazanmasını sağlayarak 1922'ye kadar sürecek kızıl ordu - beyaz ordu iç savaşını başlatan devrim
2013 senesinde muhtemelen türkiyedeki sempatizanlarının adına böyle sağlam, başarılı bir devrimci eylem koyduğu örgüt https://fakfukfon.wordpress.com/2013/02/26/raf-harbiyede-ortaya-cikti-fakfukfon-ozel/
almanya'da bir gelenek vardır. raf 1998'de 8 sayfalık bir metinle kendini feshettiğini bildirmesine rağmen, ne zaman bir silahlı soygun, ufak çaplı bir bombalama veya polisle çatışma olsa alman korkak burjuva medyası bunu "raf'ın dirilişi" "teröristler geri mi geldi?" şeklinde haber yapar.
raf şüphesiz ki bir sınıf hareketi değildir, fakat avrupa'da uygulanabilecek şehir gerillası metodu ve devrimci örgütlenme konusunda önemli bir deneyimdir.
almanya'da bir gelenek vardır. raf 1998'de 8 sayfalık bir metinle kendini feshettiğini bildirmesine rağmen, ne zaman bir silahlı soygun, ufak çaplı bir bombalama veya polisle çatışma olsa alman korkak burjuva medyası bunu "raf'ın dirilişi" "teröristler geri mi geldi?" şeklinde haber yapar.
raf şüphesiz ki bir sınıf hareketi değildir, fakat avrupa'da uygulanabilecek şehir gerillası metodu ve devrimci örgütlenme konusunda önemli bir deneyimdir.
duvarlara yazılası slogan
raf, ira, eta gibi örgütlerle bağlantılı çalışan uç-sol devrimci örgüttür. daha doğrusu bir zamanlar öyleydi. 80'lerden başlayarak günümüze gelene kadar gitgide zayıfladı, bölünmeler yaşadı ve sanılanın aksine en büyük mücadelesini italyan devletinin askeriyle, polisiyle değil devletin kullandığı mafyayla, kontr-gerillacı jitem'in italya bağlantısı gladios militanlarıyla verdi. şu an örgüt hala var mı bilmiyorum ama varsa da eylemselliğe son vermiş çekirdek bir kadrodur.
hatırla sevgili dizisinde çok güzel anlatılan süreç
ordunun içindeki laik, chp geleneğine ve kemalizme bağlı milliyetçi subaylar tarafından planlanmış, amerikan yanlısı ve din sömürücüsü dp iktidarını yıkan ihtilaldir. durumu marksistçe incelersek 1960 ihtilalini, milli burjuvazinin, islamcıların desteklediği emperyalizme (komprador burjuvaziye) karşı kemalizm ve laiklik aracılığıyla saldırısı olarak özetleyebiliriz