atticus finch

niye 5 eksi gelmiş buna. sözlükte gerizekalı akp yalaması ülkücülere sempati duyan mı var

birisiyle tartışacaksanız, bunu savaşa çevirmeyin. karşınızdakini ezmeye oynamayın, düzgün bir üslupla tartışın. şu sözlükte bunu çözsek gerisi gelir zaten.

101 gözaltı varmış. polisimiz görevini yapıyor, patronları işçilerden koruyor maşallah. vatan -ve burjuvazi- sizlere emanet yiğitler.

kapitalizme karşıyız diyorlar, kapitalizmin yaptığı ayfonu kullanıyor mal komürüstler .ddd (hayatında toplam üç cümle marksizm okumamış)

einstein'ın (bkz:monthly review) dergisinin mayıs 1949'da çıkan ilk sayısına yazdığı makaledir. şimdi sözlükteki liboşlar koskoca einstein'la ve yazdığı makalenin içeriği ile de bize dedikleri gibi "patates yiyor xd" diye dalga geçseler ne gülerdim ama.

http://gazetekarinca.com/2017/03/sosyalizm-albert-einstein/

yaklaşık 3 sene önce zorla kanalizasyon temizletilen taşeron işçi. kanalizasyondan hepatit b kaptı, öldü. ölmeden önce mektup yazıp "her sene ölen ortalama 1500 civarı taşeron işçi gibi beni de unutacaksınız" demişti.

"Ermeniler büyük bir travma yaşıyor Türklere yönelik, Türklerse Ermenilere yönelik büyük bir paranoya yaşıyor. İkisi de klinik vakalar... Kim tedavi edecek bizi? Fransız Senatosu'nun kararı mı, Amerikan Senatosu'nun kararı mı? Kim reçeteyi verecek? Kim bizim doktorumuz? Ermeniler Türklerin doktoru, Türkler de Ermenilerin doktoru... Bunun dışında doktor, ilaç, hekim mekim yok. Diasporaya sesleniyorum, Ermenilere... Şunun için sesleniyorum, 1915'e takılıp kalmayın, kendinizi 1915'e bağlamayın, kendinizi dünyadaki insanların bu soykırımı kabul edip etmemesine zincirlemeyin. Türklere diyorum ki, ya, Ermeniler niye bu kadar ısrar ediyor bu sorunun üzerinde, diye sorun kendinize... Biraz empati yapın, o zaman bu duruşta belki biraz onur görebilirsiniz... Ermenilere diyorum ki, Türklerin 'Hayır, bu bir soykırım değildir' demelerinde de bir onur görmeye çalışın. Nedir o onurlu duruş? 'Bir Türk olarak ben soykırıma karşıyım, ırkçılığa karşıyım, soykırım Allah'ın belası bir şey, nasıl ya, benim atalarım böyle bir şey yapamaz, çünkü ben yapmam.' Dolayısıyla burada da bir onurlu duruş vardır."

bunu diyecek kadar da yürekli, iki tarafla da empati kurabilen bir insandı işte.
saygıyla anıyoruz.

sovyetlerde ülke gelişimine katkıda bulunan; sanat, bilim, spor, askeri alanlarda çok başarılı olan kişilere, organizasyonlara, şehirlere verilen nişandır. nâzım hikmet'e de verilmiştir.

akıllara bunu getiriyor

ne desek boş. mağara adamlarıyla savaşıyor gibiyiz.

5 dk daha

kürtler anti-emperyalist bir anlayışa ulaşmadan kurulamayacak devlet

milliyetçi hareket partisini parçalayıp, kalıntılarını yakacak ve küllerini rüzgara bırakacak olan parti. muhtemelen chp tabanından da ufak bir bölünme yaratır ama asıl mhp bu darbeyi yiyecek.

sloganlardan ibaret olmayın. marksist yazarları, teorisyenleri okuyun. çok okursanız marksizm-leninizm hakkında üç satır bilgisi olmayan ulusalcı köpekler zaten sizinle teorik münakaşa edemeyip "patates yemeye devam et xd" gibi laflar edeceklerdir. tartışacak kapasiteye sahip olduğunu düşünenler de vatan millet sakarya edebiyatıyla sizin komünistliğinize saldırmaya çalışacaktır. size tavsiyem, çok okuyun ki kafalarında yarattıkları sosyal-şoven ve hatta sosyal-emperyalist millet, vatan algısını kolayca başlarına yıkın.

mücadelemizden sapmayın ve devrimcilerin dayanışmasına önem gösterin, sol içi fraksiyonal kavgalarda taraf tutsanız da radikalleşmeyin.

bu yazarın gözünde cahilmişim, ergenmişim ve avrupayı görmemiş bir türk düşmanıymışım. şimdi mantıken bu ithamlarda bulunması zaten saçma çünkü beni tanımıyor, sözlüğe 5 ay önce gelmiş, bu yüzden bunları demesinin sebebi de muhtemelen siyasi görüşlerimi beğenmemesi. ve beni tanısaydı bilirdi ki sözlüğün içinde bu tip tartışmalara, kavgalara girmekten mümkün olduğunca kaçınırım. ama bu arkadaşın beğenmediği insanlar hakkındaki önyargı seviyesi en düşük iq'lu orta amerikan redneck'inden bile daha fazla olduğu için kendimi tutamadım ve kendim hakkında söylenenlere cevap verdiğim bu giriyi yazmadan edemedim. sözlükte şu aralar zaten yüksek olan kaos seviyesine bir katkıyı da ben yaptığım ve atom parçalayacağınız değerli zamanınızdan çalacağım için sözlük ahalisinden ve moderatörlerden şimdiden özür diliyorum.

"cahil" ve "ergen" kısımlarını altında herhangi bir fikir barındırmayan ve laf salatası yaratmaktan başka işe yaramayan, küfürvari kelimeler oldukları için otomatikman geçiyorum. kaldı ki burada insanlara neden cahil olmadığımı anlatıp bir nevi kendimi övecek kadar ezik ve kanıtlanma ihtiyacı duyan birisi değilim, beni zaten tanıyan tanır.

"avrupayı görmemiş" kısmına gerekli cevabı verdim ama ya görmedi ya da yeni başarısız bir laf sokma girişiminde bulunup konuyu uzatmak istemedi. anne tarafım kavalalı, nüfus mübadelesinde izmire gelen türklerdendir. yunanistan'da bıraktığımız pek çok tanıdığımız vardır, dolayısıyla ben de kavala'da ve yunanistan'ın farklı yerlerinde birçok defa bulundum. ama herr muller adlı arkadaştan farkım şudur ki ben bundan hiçbir zaman büyük bir gururla bahsetmedim veya bunu sosyal medyada insanları ezmeye çalışmak için kullanmadım. çünkü yunanistan'da bulunmuş olmamın benim bir insan olarak değerime katkısı olmadı. en azından öyle olduğunu düşünecek kadar basit biri değilim diyelim.

son olarak türk düşmanı olduğum meselesine gelelim. anne tarafım kavala'da yaşayan türklerdendi, ben kendim izmirliyim ve fenotip olarak türklere ekstra, türklerden farklı herhangi bir özelliğim yok, rahatlıkla türküm diyebilirim yani. en fazla doğu karadenizli baba soyuna biraz ermenilik bulaşmış olabilir o kadar. dolayısıyla ben kendim türk olduğum için, türk düşmanı olmam zaten mantıksız. bu yüzden türk düşmanı ilan edilmemin sebebinin de yine siyasi görüşlerim olduğu sonucuna varıyorum. sözlükteki türkçülerle, milliyetçilerle bol bol tartışmış ve türkiyedeki azınlık milletlerin haklarını, taleplerini ve ulusal kimliklerini savunmuş birisi olarak kendi milletime düşman ilan edilmem de tam da sizin (laik görünümlü dogmatik ırkçıların) kalitenizde bir şeydi zaten. bu günlerin geleceği kürtçe kelimelerin ve barış taraftarı yazıların yazdığı girilerin eksilenip sözlüğün bölünmeye başladığı ilk günlerden belliydi de, yeterince fark edememişiz demek ki ne diyeyim.

bu kadardı. atticus finch, hayatında belki de 423835. kez kendi milletinden afaroz edilip moralini düzeltmek için söylediği büyük boy bol malzemos pizzanın karşısından bildirdi.

ortalama 7-8 senede bir dünyayı ekonomik krizlere sokup, kendini restore edebilmek için yeni sömürü savaşları çıkartan ve sırf bazı takım elbiseli kımıl zararlıları sefalarını sürmeye devam etsin diye yüz binlerce insanı canından eden antika sömürü sistemi. ya bir sistem düşünün, dünyadaki en zengin "dokuz" (sayıyla 9) kişi dünyanın geri kalanının tamamından daha zenginler, ve bu zenginliklerinin tamamını fabrikalarında asgari ücrete çalışan insanların sırtından kazanmışlar. şaka gibi dimi?

kısa bir süreliğine emperyalist saldırganların daha ucuz işgücü, daha fazla kaynak ve daha fazla pazar arayışı sonucu ortaya çıkardığı bütün o savaşlar yokmuş gibi davranalım. açıkça geri zekalı bir liboş taklidi yapalım yani. ne kadar körü körüne bir kapitalizm savunucusu olursak olalım, yine de her gün afrika'da ve dünyanın başka aşırı yoksul üçüncü dünya ülkelerinde açlıktan ölen ortalama 10 milyon insanı ve buna rağmen her yıl israf edilen milyonlarca ton gıdayı görmezden gelemeyiz. en azından kalbi olan görmezden gelemez. berbat ve temelden çökük bir sistemde yaşayıp böyle şeyleri sorgulamak yerine laik sözlükte solcu eksilemeyi tercih ediyorsanız kriz döneminde astronomik rakamlara ulaşan zam ve vergilendirmeleri gördüğünüzde şaşırmayacaksınız.

http://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi/sefalette-komsu-ile-yarisiyoruz-1960827/

eksileyerek rahatsız olduğu şeyleri değiştirebileceğini sanıyor. çocuk olduğu doğru ama pek zeki değil.

ne çok ulusalcı varmış aq sözlüğünde.. şu başlıktaki dört giriye eksi verdim.

cephe gerçekten marksizm-leninizmi okumuş ve anlamış insanlara göre bok gibi bir örgüttür. örgütü, tarihine bakarak "çeteleşmiş, sınıfsal tabandan yoksun, narodnik, goşist, lümpen" gibi bir ton lafla eleştirebilirsiniz, hatta nefret bile edersiniz. fakat bunu yapabilmek için önce düzgün bir marksist teorik birikime sahip olmanız gerekir. hadi teorik bilgiden yoksunsunuz, türkiye siyasetini de mi takip etmiyorsunuz amk? veya, acaba 13 yaşında falan mısınız? dhkpc'nin günümüzde kürt ulusal hareketi örgütleri ile örgütsel ilişkiler içinde olmadığı, hatta onlara karşı cephe aldığı gerçeğini geçtim, 1-2 sene önceye kadar hdp ile birkaç gün boyunca yumruk yumruğa kavgaya girdiler, meydan savaşına çevirdiler ortalığı.

kürt hareketi ile alakasızlığını geçersek; dhkp-c çeteleşmiştir çünkü örgütlü oldukları mahallelerde uyuşturucu satılmasına karşıymış gibi yapar, sokakta 2-3 torbacı döver ama aslında o uyuşturucunun başındaki patrondan malı rahatça satması için haraç keser. çeteleşmiştir çünkü, yine aynı şekilde "mahallemizde fuhuşa izin vermiyoruz" havası atmak için gider sistemin kölesi konumundaki yoksul bir fahişeyi sokağın ortasında rezil eder. çeteleşmiştir çünkü tarihinde yönetime muhalefet eden devrimcileri susturmaktan, karakolda korkup kendisini ihbar eden 16 yaşındaki bir çocuğu öldürmeye kadar tonla pislik vardır. hiçbir zaman gerçek bir sınıf hareketi olamamıştır, devrimci sol dönemi hariç tabanında hiçbir zaman işçiler olmamıştır, günümüzde de zaten örgütün tabanını oluşturan iki ana katman vardır: 1- alevi gençler, 2- işsizler. zaten leninist devrim anlayışına göre yapılması gereken öncelikli olarak dönemi doğru okumak ve süreci yorumlamaktır. teoriye göre devrimciler silahlı mücadeleye ancak zaman geldiğinde, yani aktif örgütlenme ve halkı bilinçlendirme dönemi bittiğinde başlayabilirler; lakin dhkp-c ne hikmetse devrimci sol'un dağılmasıyla gerilla mücadelesini bırakmamış ve silahsız propaganda sürecine girmek yerine kendini 70'lerde sanarak halkın benimsemediği silahlı eylemler sürecine girişmiştir. bu yüzden de narodniktir. yaptığı eylemler de örgütün kendisi kadar mantıksızdır; militanlarını karakol basmaya, bomba patlatmaya yollar, resmen üyelerini ölmeye yollar yani. doğru düzgün eğitmez bile, ellerine tabanca tutuşturup gaz verir "askersin sen, kaplansın sen" diye.

canlı bombalarla binlerce insan öldürmüş, her gün esir kadınlara tecavüz eden ve masum insanların yaşamını bozan cihatçı faşist çetelere karşı kendisi de rahatını bozmuş ve onlarla mlkp örgütü altında savaşırken katledilmiştir. birtakım ulusalcıların aslında kendileri için ölen bu kadına "pkk'lı terörist rererö" demesi açıkça ikiyüzlülüktür, vicdansızlıktır, namussuzluktur.

gayet mantıksız bir önerme. mao, gandhi, ho chi minh, lenin, chavez, che ve fidel gibi liderler varken atatürke "en iyi" demek açıkça okumamaktır, bilmemektir.

ayrıca yanlış anlaşılma olmasın, burada atatürkü küçümsediğim falan yok. devrimleri sınıfsal, objektif ve maddeci değerlendiriyorum sadece

önceden kızla sözleşip, saat akşam 10'a doğru parkta buluşmuşsun. henüz tanışma, tanıma aşamasındasın. tabii ki ilk sohbet konularından birisi müzik zevki. dinlediğin müzikle ilgili derin bir sohbete dalar, sonra telefonundan playlistini dinleterek göstermek için şarkıları bir bir açmaya başlarsın.

tam o sırada yatsı ezanı okunmaya başlar. müzik çalmaya devam ediyordur. onun siyasi görüşünü az biraz anlayabilmek için, ezan okunurken müzik çalmasına ne tepki verecek diye heyecanla beklemeye başlarsın... ve sonra, bir anda, şu mükemmel cümle dökülür onun ağzından:

"sesini biraz daha açabilir misin, duyulmuyor.."

"ırkçılık politik bir düşünce değil, bir psikolojik hastalıktır" böyleydi sanırım

bu kadar zavallı bir kesim görmedim hayatımda gerçekten. hdp 13 milletvekili tutuklanmış, ülkenin kürtler ve solcular hariç her kesiminden "terörist" damgası yemiş bir durumdayken bile sizden daha sert muhalefet yapıyor, en azından duruşunu bozmuyor. bide "atatürkün askerleriyiz hebele hübele" diye dolanırlar ortalıkta. utanın

milliyetçi - islamcı işbirliği ile yapılmış devlet katliamıdır.

öldürülenlerin tamamı alevi ve solcu aydınlardan, sanatçılardan oluşmakla birlikte, tc ve kontrgerilla ilişkisini, kürt sorununun kökenlerini araştıran akademisyenler de içerdeydi.

sanılanın aksine ataerkil düzen sadece kadınlara değil yobaz, tecavüzcü olmayan bizlere de işkence ediyor

kesinlikle katılıyorum. kolumuzu kırmaları, yüzümüze gözümüze gaz sıkmaları, plastik mermiyle başını uzatanı vurmaları, gaz fişeğiyle kafamıza hedef almaları, copla ölesiye dövmeleri yetmiyor. topluca ölmemiz için el bombası kullanma yetkisi verilebilir mesela. ya da temiz iş olsun diyorsanız uzun menzilli tüfek kullanma yetkisi versinler, bir çatının tepesinden hepimizi indirsin polislerimiz teker teker. eylemden önce eylem yapılacak alana mayın döşeme yetkisi de verilebilir, böylece polisin bizimle yüzleşme zorunluluğu da kalmaz. böyle böyle değişik fanteziler yaratıp halkı katletmesi için polise yetkisini vermeli devletimiz.

hür dava partisi. muhafazakar damara sahip kürtleri akp çizgisine çekmek için kurulmuş islamcı parti. mide bulandırıcı

borsada değil, arsada güzel

"kürt sempatizanı" ne lan, inci sözlüğe dönmüş burası.

bakın, türkiye cumhuriyeti ve kürt sorunu tarihine dair iki satır bir şey okumamış olabilirsiniz. sınıfsal ve enternasyonalist bakış açısından yoksun bilgisiz herifin teki de olabilirsiniz. hatta 20. yüzyıl metafizik saçmalığı ve globalizasyon ile çökme noktasına gelmiş ulus-devlet düşüncesini savunuyor da olabilirsiniz, buna da tamam. ama gelip burada sözlüğü karıştırıp zaten azalmış olan muhalif ve laik insanları bölüp kendinizden olmayana saldırmaya hakkınız yok. ya "sözlükteki kürt sempatizanları" gibi mantık yoksunu başlıklar açıp kavga çıkarmaktan vazgeçin ya gidin vatan millet sakarya ccc edebiyatınızı ülkü ocağında yapın.

yok "türkler olmasaydı" yok "kürt sempatizanlığı" gibi saçma salak başlıklar açmayın. sözlükte kavga çıkarmaktan başka işe yaramıyorsunuz.

gammazla butonu kaybolmasa iyiydi. ortalarda çok fazla ırkçı var şu aralar, o buton cidden lazım.

genelde kapitalistlerin daha fazla kazanç elde etmek amacıyla en dandik, en ucuz malzemeleri alıp işçiye kullandırtmaları sonucu oluşan cinayetler.

yurt odasında seks dönmüyor, bu bilinsin yeter

sözlüğe çok erken katılan tayfa olarak, ileride sözlük büyüdükçe ve yeni nesiller sözlüğe üye olmaya başladıkça sözlükte bir saygınlığımız olacak. girdiğimiz güzel entryler, yeni kuşaklar tarafından efsaneleştirilecek. her zaman sözlüğün kıdemlileri ve eski toprakları, ilk kadro yazarları olarak hatırlanacağız. düşünmesi bile harika swh

christian bale'in bu filmde oynamak için 25 kilo verdiği gerçeği.. paranoya ve şizofreniyle ilgili harika bir psikolojik dram filmidir, tavsiye ederim.

şu ana kadar:
kanellos
prometheus
lucifer

"conolar" olarak da bilinirler. aşiret ismini 1. dünya savaşı sırasında bulgaristandan bütün sülalesini toplayıp adana'ya göç eden "cono ahmet bey"den almıştır. söylenene göre 40 - 50 kişilik bir aile olarak adana'da çukurova ilçesine yerleşen bu aile hayatını hep hırsızlık yaparak geçirirmiş, çocuklarını sokakta kapkaççılık yaptırarak yetiştirirmiş. yaşını başını almış teyzeler bile mağazalardan bir şeyleri araklayıp aile hazinesine katarlarmış.

1950'lere kadar hem üreyerek hem de şehirdeki çingeneleri aşirete toplayarak gittikçe büyüyen conoların adana'da faaliyetleri hırsızlıkla sınırlı kalırken, demokrat parti döneminde islamcılığın pohpohlanması ve devletin aşiretin içine onlara müslüman damarı vermek için islamcıları sokmasıyla iş değişmiş. bulgar kökenli bir hırsızlık aşireti, bir anda polisle, devletle arasını iyi tutan sağcı bir islam aşiretine dönüşmüş.

'60 ihtilali, 1968 olayları ve sol'un güçlenmesi derken, 70'lerde conolar yüzlerce, belki de binlerce kişilik bir insan gücüne sahip, adananın mahallelerini elinde tutan bir kuvvet haline gelmiş. 70'ler boyunca süren sol-sağ çatışması döneminde adana'da sağ örgüt ve derneklerle anlaşarak solcularla, özellikle "adanalılar" diye anılan (bkz:tikb) grubu ile çatışmışlar. '80 darbesi sonrasında da, durum malum işte günümüzde adana'da yaşamaya devam ediyorlar..

cumhuriyet ve birgün hariç çöp, paçavra, tuvalet kağıdı.
osman baydemir'in de dediği gibi "üstünde kahvaltı edilir anca bunların"

...tek din, tek devlet diye gider. hepsi aynı gerici or*spu çocukluğunun eseridir.

türkler, kürtler, zazalar, ermeniler, rumlar, süryaniler, çerkezler, bulgarlar, çingeneler, araplar, gürcüler, lazlar .......

ulus-devlet anlayışını oturtmaya çalışacak daha uygunsuz bir coğrafya olamazdı gerçekten.

nesin vakfını kurarak annemle babamın orada çalışmasını, tanışmasını ve evlenmesini sağlamış koca yürekli adam..

ergen faşistlerin facebookta profil/kapak fotoğrafı yaptıkları, bir dediği öbürünü tutmayan acayip bi adam.<br />
<br />
size bir öneri: vaktiyle bir atsız varmış.... bla bla diye başlarlarsa "sonra kendine bir at almış" diye lafı ağızlarına tıkın. güzel kanser oluyorlar.

en önemlisi; rusyadan ithal bir düşünce değildir! moskofçu, rusçu bilmemne lafları sscb yüzünden üstümüze yapışmış durumda ama, marksizmin çıkış noktası almanyadır.

bunun dışındakileri biliyorsunuz zaten; işçinin, emekçinin yanında olmak, cinsiyet ve ırk eşitlikçi olmak, siyasette halkçı ve anti-kapitalist, anti-emperyalist, anti-feodal, anti-faşist tutum almak, sosyalist olmanın özellikleri diyebiliriz.

senelerin efsanesi bu. asla gülmekten bıkmayacağım espri

idol olarak aldığım adamlardandır. insanın ciğerini yakan dizeleri ise tabii ki;

"memleket mi, yıldızlar mı
gençliğim mi daha uzak?" -karlı kayın ormanı.

kesin geçmişten gelen kuyruk acısıdır, ecdadımız onlarınkini yendiği içindir canım.

başımızdaki elemanın ışide maddi destek sağlamasıyla, toplumu birbirine kırdırmasıyla, doğuda uyguladığı baskı rejimiyle, cumhuriyeti yıkılacak noktaya getirmesiyle alakası yoktur. halkın neredeyse yarısının bu adamın emrinde olup, kendinden olmayan herkese "gavur, kafir" gözüyle bakmasıyla da alakası yoktur. ortadoğuda abd'nin taşeron devleti görevini görmemizle de kesin ilgisi yoktur. turistlerin türkiyeden kaçarak uzaklaşmasının sebebi de kesin, bizim faşizanlığımızla değil onların geçmişe takmalarıyla alakalıdır.

dedelerini yenmişiz ya, kuyruk acıları var ibnelerin.