atticus finch

(bkz:izmir enternasyonal fuarı) çılgın çocukluk kaybolma anıları için..

enis berberoğlunun tutuklanmasından sonra, chp'nin iki seçeneği vardı: ya böyle bir tepki verecekti ya da yok olacaktı. bunu seçtiği iyi oldu belki biraz çatışma görürüz de en azından keyfimiz yerine gelir, chp'nin ipiyle bir bok değişeceği yok ya.

yalan, iftira, yalakalık, cimrilik, bencillik

ismi ve soğuk, mavi yapısı sebebiyle güneş sisteminin en sevdiğim gezegeni. adını roma deniz tanrısından almıştır.

demek şehir efsanesi değilmiş, öyle kızlar gerçekten varmış!

"conolar" olarak da bilinirler. aşiret ismini 1. dünya savaşı sırasında bulgaristandan bütün sülalesini toplayıp adana'ya göç eden "cono ahmet bey"den almıştır. söylenene göre 40 - 50 kişilik bir aile olarak adana'da çukurova ilçesine yerleşen bu aile hayatını hep hırsızlık yaparak geçirirmiş, çocuklarını sokakta kapkaççılık yaptırarak yetiştirirmiş. yaşını başını almış teyzeler bile mağazalardan bir şeyleri araklayıp aile hazinesine katarlarmış.

1950'lere kadar hem üreyerek hem de şehirdeki çingeneleri aşirete toplayarak gittikçe büyüyen conoların adana'da faaliyetleri hırsızlıkla sınırlı kalırken, demokrat parti döneminde islamcılığın pohpohlanması ve devletin aşiretin içine onlara müslüman damarı vermek için islamcıları sokmasıyla iş değişmiş. bulgar kökenli bir hırsızlık aşireti, bir anda polisle, devletle arasını iyi tutan sağcı bir islam aşiretine dönüşmüş.

'60 ihtilali, 1968 olayları ve sol'un güçlenmesi derken, 70'lerde conolar yüzlerce, belki de binlerce kişilik bir insan gücüne sahip, adananın mahallelerini elinde tutan bir kuvvet haline gelmiş. 70'ler boyunca süren sol-sağ çatışması döneminde adana'da sağ örgüt ve derneklerle anlaşarak solcularla, özellikle "adanalılar" diye anılan (bkz:tikb) grubu ile çatışmışlar. '80 darbesi sonrasında da, durum malum işte günümüzde adana'da yaşamaya devam ediyorlar..

(bkz:jitem) (bkz:gladios)

şu ana kadar:
kanellos
prometheus
lucifer

socialism or barbarism'in şu videosunda gayet güzel özetlenmiştir:

yeni keşfedilen mükemmel bir şarkı. yavaş yavaş tüketirim

atılan yanlış bir mesaj

önyargısız olmaktır, haklının yanında olmaktır.

hüzünlü zamanınızda dinlerseniz hüznünüzü ikiye katlar..
ahmet kaya'nın sesinden şarkının en vurucu cümlesi:
"üşüştü birer birer, çakallar üzerime
üşüştü her bir yandan, göğsüme, ciğerime"

biraz nazik davrandığınız bir sabahın akşamı hoş bir ortadoğu yemeğine maruz kalmaktır.

ihvan teyzeye kuskus pilavı ve et için buradan tekrar teşekkürler..

kapitalizm çizgisini aşırı sağa çekip devlet yapısını ortalama bir burjuva-demokratik cumhuriyetten, faşist bir diktatörlüğe doğru evrilttikçe, iktidarın kolluk kuvveti yani emniyet güçleri de kendilerini daha da çok halktan soyutlar, bu evrilme devam ettikçe kolluk kendini daha da üstün görür ve bencilleşir. "polis terörü" de böyle ortaya çıkar. polis terörü çevreye veya kolluk kuvvetlerine yönelik hiçbir tehdit oluşturmayan, sadece hakkını aramak için yürüyüş yapıp slogan atan masum kitlelere gazla, copla, plastik mermiyle saldırarak, insanları türlü türlü işkencelerle gözaltına alarak, gözaltında onlara psikolojik ve fiziksel baskı uygulayarak kendini gösterir.

fotoğraf: laiklikle alakalı bir bildiri dağıtımı sırasında htkp genel başkanı erkan baş'ın gözaltına alınışı, sanırım 2016'daydı.