Özlemek, içinde asilik barındıran hayatın acımasız sillelerinden biri öyle ki özlemek resmen tüm vücudun ile ona hasret kalmak,baktığın her yerde,gördüğün her kişide onu aramak,kokusunu hatırlamak için bir tren istasyonunda burnu yanarcasına etrafı koklamak,bulutlara bakıp eğlenceli figürler yerine onun simasini görmek,iç geçirmek. Beklerken sanki bir anda o girecekmiş içeri gibi bir hissiyatla yaşamak,özlemek çok güzel bir duygudur dostlar insanlara verilmiş nimetlerden birisidir kimisi özlem ile yanarak göçer bu hayattan kimisi ise onun yanına gideceği günü bekleyerek.
ozlemek nedir
hayatında hiç birisini özlememiş insanların özlemenin nasıl bir hissiyatı olduğunu öğrenmek için sorabilecekleri sorudur.
başlığı soru entry i cevap girmezsek çok güzel olacak. sözlük 1 dakikalığına güzelleşsin. swh
edit:imla
başlığı soru entry i cevap girmezsek çok güzel olacak. sözlük 1 dakikalığına güzelleşsin. swh
edit:imla
7 harfin çok şey ifade etmesidir.insan ilişkilerini çok kıymetlendirir.bazen bir büyüğe danıştırır, bazen yaktırır, bazen bir şarkı eşliğinde ağlatır, bazen buruk bir tebessümde gösterir kendini.insanı şehir şehir gezdirir.ait olduğun yer özlediğinin yanıdır.bir zamanlar bir kızı çok özlerdim.şimdi dostlarımla geçirdiğim eski günleri özlüyorum.aslında çoğumuzun yaşadığı bir duygudur özlem.öyle yani.
Özlemek nedir bilir misin sen?
Burnunun direğinin sızlaması aklına düşünce sevdiklerin?
Çocukluğundan, gençliğinden, ekmeğinden, suyundan, havandan uzak olmak… Gecenin bir yarısı gördüğün bir rüyayla uyanmaktır özlemek. Hiç gidesim yok diyenine sarılmak hatta yapışmak, “gitme ne olur sen gidince özlemin içime oturuyor resmen” demektir o lanet duygu…
Özlemek annedir, özlemek kardeştir, sevdiğindir özlemek…
Telefonda duyduğun ses tonundan bir anlam çıkarmak, manalar yüklemektir aslında. Yüreğinin kabarması, içinin yanması, dalıp gitmektir.
Aklının yarısını bırak, tamamının orada olmasıdır. Sıla özlemidir… yanmaktır belki de yavaş yavaş ama aralıksız yanmak, tutuşmak.
Özlemek, susmaktır. Özlemek, söyleyecek o kadar çok şey varken susmaktır… Kocaman bir suskunluk… İçine kapanmaktır. Ve en kötüsü de nedir bilir misin? Elin kolun bağlı, elin avucun boş hissetmektir…
Burnunun direğinin sızlaması aklına düşünce sevdiklerin?
Çocukluğundan, gençliğinden, ekmeğinden, suyundan, havandan uzak olmak… Gecenin bir yarısı gördüğün bir rüyayla uyanmaktır özlemek. Hiç gidesim yok diyenine sarılmak hatta yapışmak, “gitme ne olur sen gidince özlemin içime oturuyor resmen” demektir o lanet duygu…
Özlemek annedir, özlemek kardeştir, sevdiğindir özlemek…
Telefonda duyduğun ses tonundan bir anlam çıkarmak, manalar yüklemektir aslında. Yüreğinin kabarması, içinin yanması, dalıp gitmektir.
Aklının yarısını bırak, tamamının orada olmasıdır. Sıla özlemidir… yanmaktır belki de yavaş yavaş ama aralıksız yanmak, tutuşmak.
Özlemek, susmaktır. Özlemek, söyleyecek o kadar çok şey varken susmaktır… Kocaman bir suskunluk… İçine kapanmaktır. Ve en kötüsü de nedir bilir misin? Elin kolun bağlı, elin avucun boş hissetmektir…
Özlemek derin bir duygudur. Özlenen kişinin adı geçtiğinde dahi boğazında düğüm oluşturur. Sadece adına da gerek yok senin hayatındaki sıfatı bile yeterli. Anne gibi,baba gibi,sevgili gibi.. bu duyguya yenilmeden asilliğiyle yaşamak gerekir. Öyle ki özlenen kişiye ulaştığında bile halen devam edebilmeli. Gözlerine bakmak,sarılmakla bir anda sönüp gitmemeli. Heyecanla birleştirilmeden,tüm saflığıyla yaşanmalı. Zaten saf olarak kalabilen tek duygu özlemektir.