hkp

tarihsel maddeci
2 Temmuz Madımak Oteli katliamı ile ilgili olarak türkiye sağını yerden yere çalan parti. türkiye sağı bu kadar alçakken, hala sağ politikalarla oy kazanmaya çalışacaklarına inananlar düşünsün gerisini...

Tayyipgiller'i bugünlere getiren yolun taşlarını işte bu Amerikan uşakları döşedi



http://kurtuluspartisi.org/1-4/
tarihsel maddeci
boyalı medyanın öğrettikleri ile yetinen meczupların, kontrgerilla partisi mhp ile bir tuttuğu anti-şovenist parti.

hkp, bu konu hakkında ne düşünür? her yıl sözde anma gösterilerindeki karşı-eyleminde nasıl seslenir? tabii ki bundan haberi yok bu meczubun... uzun olacak ancak aktaralım ne düşünüldüğünü. "Latin Amerika'dan Türkiye'ye Devrimci Kavga" adlı kitabın 71. sayfasından aktarıyoruz. nurullah ankut'un konuşmasından...

Soykırım Değil Karşılıklı Katliam

Arkadaşlar, bu konuda çok yazdık. Yayınlarımızı izleyen arkadaşlar, matematiksel bir kesinlikle, bir Ermeni Soykırımı'nın yapılmadığını ve olanın karşılıklı bir savaş olduğunu çok net bir şekilde görürler.

Bunu zamanın Ermeni liderleri diyor. Bogos Nubar Paşa diyor, Fransız Dışişlerine yazdığı mektupta, Paris Barış Konferansı'nda, 1920'de yapılan, emperyalistlerin kendi aralarında Türkiye'yi paylaşma planları, pazarlıkları yaptıkları Konferansta. “Savaştan önce Osmanlı yetkilileri bize geldi. Savaşta bizimle beraber olun, size özerklik verelim dediler. Biz bunu şiddetle reddettik”, diyor Bogos Nubar Paşa. “Ve İtilaf Devletleri'nin davasına sadakatle bağlandık, onlarla birlikte savaştık. Ve bunun karşılığında bizim hak ettiğimiz şeyleri verin”, diyor arkadaşlar. O zamanki Ermenistan Taşnak Cunhuriyeti'nin Temsilcisi Aventis Aharonyan aynı şeyi, diyor. Savaşan Ermeni liderleri, daha sonra yazdıkları anılarında aynı şeyleri söylüyorlar.

Ve geçenlerde okuduğum bir kitapta, Sarkis Çerkezyan, “Dünya Hepimize Yeter” adlı kitabında, Belge Yayınları'ndan çıkmış, tanıdığı Ermeni önderleri, önemli Ermeni şahsiyetleri anlatıyor. Çerkezyan, eski Sahte TKP üyesi, arkadaşlar. Yaşı orta yaşa gelen arkadaşlar hatırlar, o zamanlar “Atılım” diye bir illegal yayım çıkarıyordu eski Sahte TKP. Bunun İstanbul'daki marangoz atölyesinin bodrumunda çıkıyor bu şey. Bodrumu değil de daha doğrusu, gizli bir kapaktan atölyenin altına kazdıkları bir odada, baskı makinesini oraya yerleştirmişler, orada basılıyormuş. Onu anlatıyor burada.

Yine Dırtat Şirinyan diye bir Taşnak savaşçısının anılarını dile getiriyor, arkadaşlar.

Dırtat Şirinyan, 1912 Balkan Savaşı'nda ünlü Ermeni komutan Antranik'le birlikte savaşmış, Gönüllü Ermeni Alayı'nda. Burada açıkça anlatıyor. Yani o zaman Bulgaristan'da gördüğümüz Türk'ü önce sorguya çekip, sonra katlettik, öldürdük. Ve sonunda Türkleri temizledik ve Bulgaristan kuruldu, diyor. Hatta Kraliçeyle de görüştük. İyi de, siz tamam, devletinizi kurdunuz; biz ne yapacağız? dediğimizde, sıra size de gelecek dedi, diyor. Yani 1912'de Gönüllü Ermeni Alayı, Balkan Savaşı'nda yer alıyor. Daha sonra yine bu kitapta söz edilir, Antranik, Sarıkamış Savaşı'nda gönüllü Ermeni birlikleriyle Rus, Çarlık Rusyası Cephesinde, onlarla omuz omuza savaştığını söylüyor. Bunların hepsi Tehcir'den önce, 1915 Tehciri'nden önce, arkadaşlar.

Ve sonra, Mütareke'den sonra yine, savaştıklarını söylüyor.

Yani karşılıklı bir savaş. Ve işin ilginci, Türk düşmanı değil Dırtat Şirinyan. Onlar bizi öldürdü, biz onları öldürdük, diyor. Tıpkı bizim koyduğumuz gibi koyuyor meseleyi:

“Vaktiyle çok savaşmıştı Türk Ordusuna karşı, ama hiçbir zaman Türk düşmanı olmadı. Arı bir yurtseverlik vardı onda. Düşünün ki, “Benim için onurdur Türkiye'nin kurtarıcısının heykelinin altında resim çektirmek” diyerek Samsun'da Mustafa Kemal'in heykelinin altında fotoğraf çektiriyor. Bana sürekli, “Hiçbir zaman hiç kimseyi kıskanmayacaksın, Türkleri kıskanmayacaksın; onların övünmeye de hakkı vardır, sevinmeye de hakkı vardır, bayram etmeye de hakkı vardır, her şeye hakları vardır. Ama sen de seninkini sevmeyi bil” derdi. Böyle arı bir yurtseverdi.

“Koca Mustafa Paşa'da çalışırken, bir araba yaptım ona, süt satıyor, gazete satıyor, yoğurt satıyor… Bir gün Cumhuriyet Bayramı. Radyolarda Cumhuriyet bayramı nedeniyle marşlar çalınıyor. Beni gördü, elimden tuttu, dükkâna getirdi. “Sarkis, (yani Çerkezyan'ın ön adı, Sarkis) üzgün müsün oğlum” dedi. “Yok” dedim, “niye?” “Bak, bugün Cumhuriyet bayramı oğlum, Türkler bayram yapıyorlar, onların bayram yapmaya hakkı var. Sevinmeye de hakları var, kahramanlıklarını anlatmaya da… Her şeye hakları var. Tamam, savaştık, biz de kahramanlık yaptık, onlar bizi öldürdü, biz de onları öldürdük, ama o ayrı bir şey. Sakın kıskanmayasın. Ama onlarınkine saygı duyarken, bizimkini de sevmemiz lazım” dedi.

“1957'de Samatya'da öldü. Beni çok severdi” diye anlatıyor…

Yani insan savaşın içinde yaşayınca, hem kendi tarafının, hem karşı tarafın çektiği acıları somutça görünce, bir insan yüreği de taşıyınca, meseleyi böyle hakkaniyetli olarak ortaya koyuyor, arkadaşlar. Mesele bu.

Şimdi Sevrci Solda, Ermeni İsyanını gayri meşru ilan ettik diye, bizi şovenlikle, hatta faşistlikle suçlayan var.

Yahu, hak iddia ettikleri yahut vatanımız dedikleri topraklarda, yani Kılikya'dan Trabzon'un doğusuna çekilen bir hattın doğusunda kalan topraklarda yaşayan nüfusun yüzde 14 küsurunu teşkil ediyorlar. Vilayet-i Sitte denen 6 ilde ise nüfusun sadece yüzde 18 nokta küsurunu temsil ediyorlar. Ve diyorlar ki, burası bizim vatanımız. Biz burada bağımsız devlet kuracağız.

İyi de, o nüfusun ezici çoğunluğu ne olacak?

Bulgaristan'daki gibi, bir kısmını katledip öldürecekler, bir kısmı da canını kurtarmak için kaçacak. Nitekim Bulgaristan'da, Bulgarlar, savaş öncesi yani özellikle 93 harbi denilen, 1877-78 Harbi öncesi, nüfusun yüzde 45'ini oluşturuyorlar. Ama Çar Ordusu, o meşhur savaşta Osmanlı'yı yenerek Balkanlara girince; çoğunluk olan Türk-Müslüman halkı, Bulgarlarla el ele vererek katlediyor ve muazzam bir Türk göçü gerçekleşiyor, Bulgaristan'dan. Ve benim babaannemin babası da o göçle birlikte Anadolu'nun orta yerine kadar geliyor. Konya'nın bir köyüne kadar geliyor. Ve koca bir aileden sadece 20'li yaşlarda iki kişi gelebiliyor, iki genç gelebiliyor. Ailenin gerisi katliamdan, sefaletten ve yollardaki hastalıklardan, olumsuz diğer koşullardan yok olup gidiyor.

Şimdi onu örnek alarak, emperyalistlerin kışkırtmasıyla Taşnak Partisi'nin Ermeni burjuvaları da 1894'te Sason'da ilk ayaklanmayı, isyanı başlatıyorlar. Ve yine Damadyan ve Murat diye iki Ermeni önderi gelip aylarca çalışıyor, o güne kadar yüzyıllarca Müslüman halkla kardeşçe yaşayan Ermenileri, Türk ve Kürt Halklarına düşman hale getiriyor. Ermenileri uzun bir hazırlık döneminden sonra eğitiyor, silahlandırıyor ve aniden Kürt köylerine saldırıyorlar. E, tabiî Kürt köylüler yüzyıllarca kardeşçe yaşamışlar, böyle bir saldırı beklemedikleri için bozguna uğruyorlar. Muazzam kayıplar veriyorlar. Osmanlı, o bölgedeki askerlerini gönderiyor, onu da yeniyorlar. Onun üzerine başka bölgelerden büyük birlikler sevk ederek isyanı bastırıyor. Kitabı getirmedim, fazla zaman yok diye. Rus General Mayewski'nin, o günler orada, arkadaşlar; Mayewski de Çar'ın generali olarak, bölgeyi inceleyip, rapor edip, Çar'a bildirmekle görevli. Anıları yayımlandı, Türkçede de yayımlandı. Sason İsyanı'nında, gidiyor, isyanın bastırılmasından sonra orada incelemeler yapıyorlar, Batılı devletlerin temsilcileriyle beraber, aynen böyle anlatıyor: O güne kadar masum, kardeşçe yaşayan halkların, bu Taşnak önderleri tarafından kışkırtılarak birbirine hasım hale getirildiğini ve her iki taraftan da büyük canlar yok olup, acılar çekildiğini söylüyor. Ve ondan sonra isyanlar devam ediyor. E, şimdi bunu düşünmüyorlar arkadaşlar.

(...)

Kurtuluş Savaşımız Olmasaydı Emperyalistler Halkları Birbirine Boğazlatırdı

Şimdi eğer Mustafa Kemal'in önderliğinde Kürt ve Türk Halklarının birlikte, kardeşçe dayanışarak verdikleri Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşmamış olsaydı, İngiliz-Fransız Emperyalistleriyle beraber Ermeni Taşnak Burjuvaları tüm Kürt illerinde masum Kürt, Türk, Çerkez ve tüm Müslüman nüfusun bir kısmını katledecekler, bir kısmını da kovacaklar ve o illerde büyük bir etnik temizliğe girişeceklerdi. Planları, niyetleri buydu. Bu kuşkusuz. Mesela Ermenistan'da bugün bir tek Türk yok! Tek bir Türk bulamazsınız. E, orada da Türkler vardı, Müslümanlar vardı daha önce, Çarlık Rusyası-Osmanlı zamanında.

Belge Yayınları'ndan çıkan, Ermeni yazar Mıgırdiç Armen'in “Hegnar Çeşmesi” diye bir kitabı var. Kısa bir kitap, arkadaşlar. Orada anlatır yazar: Erivan'da şu karşı tepeler bir zamanlar Türk Mahallesiydi. Şöyle şöyle biçimde Türk evleri vardı. Ama şimdi sadece boş tepeler haline geldiler, der.

Bu bakımdan asıl soykırım ve katliam, bizim Kurtuluş Savaşı'mız mağlubiyetle sonuçlansaydı gerçekleşecekti. Paris Konferansı'nda biliyorsunuz, ABD ve İngiliz Emperyalistleri tarafından Kilikya'yla Trabzon'un doğusunda kalan, yani o hattın doğusunda kalan (yayımladık da daha önce), 340 küsur kilometrekarelik topraklar Ermenistan'a bırakılmak isteniyor. Fransızların itirazı üzerine, Güneydoğu bölgesindeki bu toprakların bir kısmı Fransızlara bırakılıyor. İşte bugünkü Kürt illerinde Kürt insanlarımız varsa bugün, Kürt ve Türk Halklarının başarıya ulaştırdıkları Kuvayımilliye'nin sonucunda varlar.

Bunu dikkate almamız lazım.

Bizim de, Mustafa Kemal'in mirasçıyız, derken kastettiğimiz, bunlardır. Bu bakımdan beraberce, kardeşçe, Mustafa Kemal'in bu yönünü, (zaten en önemli yönüdür, kişiliğini belirleyen, karakterize eden yönüdür bu; antiemperyalistlik, bağımsızlık ve laiklik) benimsememiz, savunmamız, mantikî sonucuna ulaştırmamız gerekir.


bu satırları okuyan biri, hkp'nin ülkücü beyin hasarlılar gibi "soykırdık", "ermeni dölü", "ermeni p*çi" gibi iğrenç sıfatlamalarından tek birini görebilir mi? ermeni halkından herhangi bir kesimden nefret ettiğini görebilir mi? hayır.

şimdi bu iftira üzerine ne denir, size bırakıyoruz.
ulkesindemulteci
hkp bir kontrgerilla partisidir marksizm-leninizmden bahsedip aynı zamanda atatürke her alanda anti-emperyalist cephenin komutanı ayağına sahip çıkan bir partidir bilinmelidir ki atatürk'ün anti-emperyalizmi milliyetçiliğinden hatta şovenizmindendir marksizm-leninizm adı altında yeri geldiğinde mhp kadar faşist olabilecek bir partiyi bilinçli bir sol görüşlünün savunabileceğini düşünmüyorum
3
venus
Çok tuhaflar gerçekten. Aynı zamanda tutarsız. Hikmet Kıvılcımlı'nın kitaplarını okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. Kendileri doktorun yolundan gitmiyorlar ama onu önderleri olarak gösteriyorlar, tuhaaaff.
1
deist imam
Ülkedeki onlarca sol fraksiyonlardan birisi. La tamam ben de solcuyum hatta sevdiğim, eylemlerine katıldığım sol fraksiyonlar da var ama bu nedir aq. Ülkede elini çarpsan sol fraksiyona denk geliyon
tarihsel maddeci
türkiye'deki rejimin değiştiğini söyleyen ayhan oğan ve buna fırsat veren cnn türk hakkında suç duyurusunda bulunan parti.



"HKP; Ayhan Oğan ve CNN TÜRK Yetkilileri Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu…

Her Fırsatta Cumhuriyete ve Kazanımlarına Saldıran; AKP MYK Eski Üyesi Ayhan Oğan ve Ona Yardım Yataklık Edenler Cezalandırılmalıdır."

http://kurtuluspartisi.org/6400-2/
2 /