3 senedir öğrenmeye çalışıyoruz her sene yeni bir hoca geliyor ve her sene alfabeden başlıyoruz. umarım birgün öğreniriz.
little konya'yı unutmuşsun
(bkz:afyon)
(bkz:afyon)
kitap okumayan, sorgulamayan ve insanlara kötü davrananlar, insani duygulardan yoksun olanlar.
mutluluk ve hayat
çoğu kişi gözlüklerime harry potter gözlüğü der ama ben alırken john lennon gözlüğüne benzer gözlükleriniz var mı diye sorarak almıştım. Hayranı olduğum bir insandır kendisi. yaşaydı muzik dünyası daha iyi olurdu bence.
Bazenleri benimde buna inancım kalmıyor ama atatürk'ün ve atalarımızın kanlarıyla kazandığı toprakları cahil kesime yediremeyiz. iran gibi olma yolunda ilerliyor olabiliriz ama iran da yapılan en büyük hatalardan biri bence aydın kesimin ülkeyi terketmesidir. Atatürk'ün sözlerinden biri olan "En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır." sözünü unutmamak gerekir. Bu ülkeyi yeniden yeşertebiliriz. Yaşamın olduğu her yerde umut vardır. Kendimden örnek vericek olursam otobüste kitap okuduğumda insanlar bana yer veriyorlar. Kitap fuarında
çocuklar edebi yönden ağır basan kitaplar alıyorlardı. umut var sadece bunu yeşertmemiz gerek. Bana göre cahillikle iki türlü savaşılır ya kalem ya da kılıçla.
çocuklar edebi yönden ağır basan kitaplar alıyorlardı. umut var sadece bunu yeşertmemiz gerek. Bana göre cahillikle iki türlü savaşılır ya kalem ya da kılıçla.
kapalı aşırı müslüman feminist arkadaşım vardır buna örnek olarak. kendisi ataerkil sisteme karşı çıkar. ona kuranda ataerkil sistem vardır dediğimde kuranda böyle birşey yok demiştir. hatta kuranda nerede vb soruları da olmuştur. çözemediğim kişilerden biridir kendisi de.
on yedinci yüzyılın sonlarına doğru, Avrupa'nın sanatçı ve fikir adamları ortak bir ideal çerçevesinde birbirlerine o kadar sıkı kenetlenmişlerdi ki, aralarındaki işbirliği politik olaylardan neredeyse hiç etkilenmedi. bu birlik latincenin yaygın olarak kullanılmasıyla daha da kuvvetlendi.
bugün geri dönüp baktığımızda, bu durumun kayıp bir cennet olarak değerlendirebiliriz. milliyetçiliğin bu ihtirasları bu ortak aklı yok etti ve bir zamanlar tüm dünyayı birleştiren latin dili bugün ölmüş durumda. eli kalem tutan insanlar milliyetçiliğin sözcüsü haline geldiler ve aklın ortak ürünleriyle ilgili hissiyatlarını kaybettiler.
bugün uluslararası fikirlerin, pratik işlerle ilgilenen politikacılar tarafından savunulduğu tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. işte, milletler cemiyeti'nin yaratıcıları da onlar.
kaynakça: benim gözümden dünya - albert einstein
bugün geri dönüp baktığımızda, bu durumun kayıp bir cennet olarak değerlendirebiliriz. milliyetçiliğin bu ihtirasları bu ortak aklı yok etti ve bir zamanlar tüm dünyayı birleştiren latin dili bugün ölmüş durumda. eli kalem tutan insanlar milliyetçiliğin sözcüsü haline geldiler ve aklın ortak ürünleriyle ilgili hissiyatlarını kaybettiler.
bugün uluslararası fikirlerin, pratik işlerle ilgilenen politikacılar tarafından savunulduğu tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. işte, milletler cemiyeti'nin yaratıcıları da onlar.
kaynakça: benim gözümden dünya - albert einstein
devlet yerine türkiye vatandaşları ateist olsaydı daha ileri bir düzeyde olabilirdik. en basit örneklerden biri olarak rahatça tartışırdık, şiddet ve kavga ortamı olmazdı, herkes birbirinin hakkını ihlal etmeden yaşardı, bilim ve teknoloji ileri seviyede olurdur, atatürk'ün istediği muasır medeniyetler seviyesine çıkardık, insanların yaşamak isteyeceği bir ülke olurduk, kitaplara olan sevgimiz artardı, çoğu kişi kitap okurdu vs... diye gidiyor kısaca biz çok iyi olurduk...
en üst seviye laiklik neferi olabilir.
güzel yemekli düğün olursa zorla gitmem. zorla götürdükleri zamanda kalabalığı sevmediğim için ve insanların çok yapmacık olması.
ilk gittiğim sene su savaşı başlatmıştım sonraki senelerde de oradaki ablalardan biri yaptığım yaramazlıklardan ve sorduğum sorulardan dolayı bana bu ileride inançsız kafir olur demişlerdi. Çok ileri görüşlüler haklı çıktılar.
ders ve din işlerinin birbirinden ayrılması. seçmeli ders olsaydı galiba tek ben seçerdim sınıfta...
t-rex şeklindedir. Hatta uzayda yürür. Canı sıkıldığında güneş etrafında dolaştığı gerçektir. Arada kankası Mars la buluşur. kendisi de Allosaurus şeklindedir. Buluştuklarında Asteroid Kuşağı'nda gezintiye çıkarlar. Unutmamak gerekir ki oradaki asteroidler triceraptors şeklindedir.
BBC'de 1963'ten beri yayınlanır. klasik ve modern seri olarak ikiye ayrılır. klasik seri 1963'ten 1989'a kadar çıkmış, 1996'da filmi çekilmesiyle sinema severlerle buluşmuştur. 2005'te tekrar çekilmeye başlanmış ve günümüzde de devam eder. bir zaman lordu'nun maceralarını ele alır. Tabii lordumuzun bir sonik tornavidası ve Tardis'i hiç olmassa olmaz dediğimiz şeyleridir. Yol arkadaşlarıda olmuştur ama çoğuna veda etmek zorunda kalmışızdır. Doctor Who'nun diğer dizilere oranla daha düşük bütçeyle çekildiği de doğrudur. Sırasıyla doctorları yazarsak
1.Doctor William Hartnell (1963-1966)
2.Doctor Patrick Troughton (1966-1969)
3.Doctor John Pertwee (1970-1974)
4.Doctor Tom Baker (1974-1981)
5.Doctor Peter Davison (1981-1984)
6.Doctor Colin Baker (1984-1986)
7.Doctor Sylvester McCoy (1987-1996)
8.Doctor Paul McGann (1996-1996)
Savaş Doctor'u John Hurt
9. Doctor Christopher Eccleston (2005-2005)
10. Doctor David Tennant (2005-2010)
11.Doctor Matt Smith (2010-2013)
12.Doctor Peter Capaldi (2014-günümüz)
yol arkadaşlarını sayıcak olursak bir sürü varlar. Hüzünlü vedalara sahipler. Doctor who'da hem gülerken bir yandan ağlayabilirsiniz. (Yol arkadaşlarına pek değinmedim çünkü yaramı deşiyorlar hepsi kalbimizde ama bana göre en çok Sarah Jane Smith'i oynayan Elisabeth Sladen... huzurlar içinde uyusun...)
1.Doctor William Hartnell (1963-1966)
2.Doctor Patrick Troughton (1966-1969)
3.Doctor John Pertwee (1970-1974)
4.Doctor Tom Baker (1974-1981)
5.Doctor Peter Davison (1981-1984)
6.Doctor Colin Baker (1984-1986)
7.Doctor Sylvester McCoy (1987-1996)
8.Doctor Paul McGann (1996-1996)
Savaş Doctor'u John Hurt
9. Doctor Christopher Eccleston (2005-2005)
10. Doctor David Tennant (2005-2010)
11.Doctor Matt Smith (2010-2013)
12.Doctor Peter Capaldi (2014-günümüz)
yol arkadaşlarını sayıcak olursak bir sürü varlar. Hüzünlü vedalara sahipler. Doctor who'da hem gülerken bir yandan ağlayabilirsiniz. (Yol arkadaşlarına pek değinmedim çünkü yaramı deşiyorlar hepsi kalbimizde ama bana göre en çok Sarah Jane Smith'i oynayan Elisabeth Sladen... huzurlar içinde uyusun...)