jake

Laiklik nedir diye sorduğumuzda cevap olarak gelen sokakta bira içilirken atılan fotoğrafları kabul etmiyoruz.

İslam veya inancına olan bağlılığı yüzünden çomar deniliyorsa veya eksileniyorsa bu sebepten ötürü ban veya rütbesi düşürülüyorsa laik sözlüğün laikliği türkiye'de ki demokrasi gibidir.

an itibariyle 1300 küsür puanımı etkilemiştir.
birilerinin hazımsızlığı olarak görüyorum. swh

bana bir(bkz:(1)) saat içinde attıkları 550(bkz:(beş yüz elli)) eksiyle (bkz:lady bug),
(bkz:liberalist) ve tayfası zirveye oturmalı bence swh. hatta atmaya devam ediyorlar harikasınız siz yaaa

edit: modlardan gelen uyarı üzerine kemalist hatunu kaldırdım çünkü o benim hüsnü kuruntumdu kendisi öyle bir şey yapmamış.

seri copy-paste yapanlar kadar tehlikelidirler...

Eksilmesi sorun değil de amlarina koyayım

Seri artılayanlarda oluyor sanki arada, neden bunu mesele yapıyoruz? Dememe sebep olan başlıkımsı.

Herkeste bir gerginliğin hakim olduğu şehir. Ramazandan dolayıdır heralde diyorum çünkü millette bi kavga etme isteği var. Suratlarında bu ifadeyi görebiliyorum. Özellikle 50-55 yaşındaki amcalar... Suratları orklara benziyor, bi terlemişler, asabiler...

Korkuyorum valla sözlük, herkes birbirine düşman gibi bakıyor.

türkiye cumhuriyeti devletinin kuruluşunun 50.yılı için bestelenmiş olan marştır. sözleri bekir sıtkı erdoğan'a ait marş, necil kazım akses tarafından bestelenmiştir.

gerek sözleri gerekse bestesi ile şahsıma göre cumhuriyeti ve değerlerini en güzel ifade eden marştır. ancak söylenmesindeki zorluğu ve sözlerinin uzunluğu nedeniyle, ilk kıtasının iki mısrası hariç (ki aslında sadece 2 kıtası bestelenmiştir) , çoğu kişinin tamamını söyleyemeyeceği marştır. (ben de bu gruba dahilim). bu nedenle, toplumun genelinde, 10.yıl marşı veya izmir marşı kadar rağbet görmemiş ve zamanla neredeyse unutulmaya yüz tutmuş bir marş haline gelmiştir.

müzikal zevkler şüphesiz ki tartışmaya açıktır. ancak yinelemek istiyorum, bana göre cumhuriyet için bestelenmiş en güzel marştır.

sözleri ;

müjdeler var yurdumun toprağına taşına,
erdi cumhuriyetim elli şeref yaşına,
bu rüzgarla şahlanmış dalga dalga bayrağım,
başka bir tuğ yaraşmaz türk'ün özgür başına.

cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

yılları bir çığ gibi aşarak hafta hafta,
koşuyoruz durmadan kadın-erkek bir safta...
elimizde meşale, ilke ilke atatürk,
işıklarla donattık ülkeyi her tarafta...

cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş…
kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş.
tekniğin dev nabzında her adım, her dakika,
çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş…

cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola,
“yurtta barış” ilk hedef, “cihanda sulh” parola.
koparamaz hiçbir güç bizi milli birlikten,
ata'mızın izinde koşuyoruz kol kola...

cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

yaşasın hür ulusum, soylu gencim, benliğim,
yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim.
ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara,
örnek olsun cihana devletim, düzenliğim…

cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu,
atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.

bıkmış.

Az önce otobüse binmeden önce yanımdan gecen kızlardır.

Hayır işin tuhaf kısmı, kız gittiği güzergahta yol boyunca kokusunu bırakmış. Yani koklaya koklaya evini bile bulurum amk o derece ağır bir koku sıkmış...

Bu kadar koku sıkmak da ne bileyim... Bir yerden sonra mide bulandırıyor

site yazarları aylardır yazıp çizmekte,solun nerede durması gerektiğine dair fikir beyan etmekteler. anladığım kadarıyla piyasada kendilerine uygun gördükleri parti veya örgüt bulunmamakta. görünen o ki kendi fikirlerini temsil edecek bi partiyi/örgütü kuracak girişkenliğe,cesarete sahip olmamakla beraber bu güçsüz halleriyle türkiye'deki sol oluşumların kendilerini ciddiye alacağını düşünüyorlar. oyna devam
icraat yok.

bazen anlatamıyorsan bunu fotoğraflar ordalar. farazi v kayra'nın bir şarkısından

şehre tamamen kargaşa hakim. aslında bundan beslenen bir şehir. dört bir kenarında farklı hikayeler yaşanıyor her gün. bir taksiciyle konuşuyorum '' iki çocuk okutuyorum, sabahları lokantada akşamları taksideyim '' diyor, akşam başka bir insanla tanışıyorum bana hobi amaçlı alacağı lüks motorsikleti gösteriyor. kimileri haklarını savunmak için taksime gidiyor ve şiddet görüyor, kimileri gidip sabaha kadar eğleniyor.
altı yıldır burada yaşıyorum ve her gün yeni şeyler öğrenebiliyorum. kendini çok çabuk geliştiren bir şehir. doğal olarak çok hızlı adapte olmanız gerekiyor. burada dibe vuran arkadaşlarım da oldu, yavaş yavaş yükselen arkadaşlarımda. inanılmaz tarihi güzellikleri var bunun yanında eğlenmeniz için de bir çok yer. kendinizi içine kaptırırsanız ( özellikle üniversite döneminde ) yıllarınızın boş geçtiğini hiç anlamayacaksınız bile. öyle bir şehir istanbul. bu kadar dengesizliği herhalde dünyada başka bir şehir kaldıramazdı.
sakın ha Beni sarhoş etme İstanbul, her saniyeni yaşamak istiyorum.

bonus :)

30 yaşıma kadar evlenmezsem veya biriyle birlikte yaşamazsam ben. Evet beraber yaşamadan sevişmek istemiyorum. İsterseniz çomar deyin isterseniz kezban deyin. Benim psikolojim biriyle sevistikten sonra ayrılıp evlere dağılmaya uygun değil. Hatta bunu yazmam bile anlamsız size ne ki?

dinine saygı bekleyip inanmayanlara şuursuzca sövmek
çocuğu pazarda kaybettikten sonra bulunca hunharca dövmek

İmam hatipler kapatılsın grubunda bi arkadaşın yazdığı şeyi hatırlattı bana bu başlık;

"ÇOMARLIK TESTİ:

eğer müslümanlar inançlarını özgürce yaşayabilir saygı duyarım diyorsanız Tebriklerr mis gibi çomarsınız" yazan malın tekiydi. Beğeni almayınca postu kaldırmıştı saftirik. Gerçekten laiklik bu değil..