"helluva game" olurdu herhalde, zamanında nfl'de bayağı sükse yapmıştı bu söz
Viva la Vida şarkılarını 2Cellos'tan dinlemenizi şiddetle önerdiğim İngiliz rock grubu. Aklıma gelmişken, vokalleri Chris Martin'in Gwyneth Paltrow ile olup biten evliliği, bir zamanlar kıskançlıktan çatlamama sebep olmuştu.
7 milyarın çocuğu, gayet manidar bence.
Japon metrolarını hatırlatır. Ülkemizde ise barzoluğun masterlik diploması simgesi haline gelen terbiyesizlik.
Sağlığınız için, Yeni Rakı için.
Zordur denilmesine rağmen sahip olmayı istediğim şey. Bir kızım olsun, yetişkin olana kadar onu çomarlardan izole edeyim, sonra gelecek tercihleriyle yaşamını devam ettirsin ve beni gururlandırsın.
Bu tarz durumlarda G.I. Joe tarzı gerilim filmleri, izlenebilecek en üst düzey filmlerdir. VR gözlükle izlemek unutulmaz anlar yaşatabilir, bu da ufak bir tüyo olsun.
Eskiden olan fobim, daima korkardım, olmasaydı da uyusaydım derdim, taa ki uyku bozukluğu hastalığımla yaşamaya alışana kadar. Nokturnal insomni hastalığına sahibim, geceleri uyuyamam. Sabah ve akşam ezanının bana tek artısı; ne zaman uyumam gerektiğini bana hatırlatması, ezanı duyduğum gibi, bu gürültü bitse de uyusam derim, bitince de uyurum.
Arkadaşlarla fırında patates yiyorduk, fırın sıcak geldi, biz de bahçeye çıktık.
Üniversite yıllarımın ilk senesi, bölüm hocalarının birine aşık olduğumu hatırlıyorum. Üzerimde beyaz bir tişört vardı, kaslıyız tabi güneş altında parlıyoruz. Kadını gördüm, aha dedim, bu kadınla tanışmalıyım, hayatım değişecek diye. Zaten hava sıcak ya, tişörtün altına bir şey de giymemişim, kalbim Hudson Hornet kornası gibi "broom, boom" "pat, küt" sesler çıkarıyor, üstüne üstlük tişörtten atışları belli oluyor. Yıllar geçti(2 yıl), felaket aşığım ama, ona çok yakınım, söylese o ben söyleyemem, ama her gördüğümde hala kalbim aynı duyguları yaşar, daima yüzüm gülümser, hep severim, hep severim, kalbim durana kadar.
Yıl olmuş 2017, modern insan olalı 10k-12k yıl olmuş, sen hala "sovgoloyo sohoplonmo soronsolo" diye başlık açıyorsan, yanlış devirde yaşıyorsun derler adama, mal mı bu sevgili? He canım, konteynıra da koyup dolaştır, yanında da koliyle gezdirirsin zaten.
Norveç somonu, İtalyan Bruschetta ve Fransız enginar, bunlar en iyileridir. Geri kalanlar rutin gider.
"dinsizin hakkından i.mansız gelir" manşetini gazetelere attırmış, harikulade yüksek teknik ve becerisiyle ünlü eski santrfor, bu aralar milli buz patencisiydi sanırım.
Aynı zamanda bazı sapık insanlar için spiritüel bir kerhane görevi de görmektedir.