"Mutlu bir yaşam sür. Eğer Tanrılar varsa ve adilseler, o zaman senin ne kadar inançlı olduğuna aldırmayacak ve uğrunda yaşadığın erdemlere göre seni değerlendirecektirler. Tanrılar varsa ama adil değilseler, o zaman onlara tapmamalısın. Eğer Tanrılar yoksa, ölmüş olacaksın ama, sevdiklerinin anılarında yaşamaya devam edecek onurlu bir yaşam sürdürmüş olacaksın." sözüne bayıldığım Roma imparatoru.
Eylül 2003'te öldürülmesinin 30. yıldönümünde öldürüldüğü Şili Ulusal Stadyumu'nun ismi Estadio Víctor Jara olarak değiştirilmiştir.
2 şişe Leffe Radieuse'u kafaya diktikten sonra, "Hadi bana eyvallah" diyerek ortamdan kalktığım olay. Bir de patronun derdini mi dinleyeceğim, dert babası mıyım ben dedirtir adama.
Kariyerinin en parlak yıllarını, gençliğinde yaşamıştır. Dinamo Minsk'te fırtınalar estiren santrfor, yaşlandıkça wonderkidliğinden büyük tavizler vermeye başlamış, bir türlü parlayamamıştır. Kariyeri boyunca 136 resmi maça çıkıp 55 gol atan ileri uç, milli takımıyla da 2 maçta 1 gol bulmuştur. Pek de fena bir istatistik sayılmaz.
Film, anayurtları Avustralya'dan kanguru saldırıları ve kuraklık nedeniyle Fransa'ya göçen Nacaroğulları'nın önlerine çıkan köpeğin onlara yol göstermesi sonucu Anadolu'ya gelmeleriyle başlar. Parodinin doruk noktasına çıkılan filmdir.
Loreal'ın bitter çikolata renkli casting boyasının kodu.
SHINee adlı Güney Koreli müzik grubunun 19 Temmuz 2010 tarihli, SM etiketiyle çıkmış albümüdür. Bunun haricinde Semitik dinlerin bazılarında tek tanrı, bazılarında yüksek bir demon gözüyle bakılan, saygı duyduğum bir fallen god.
Kariyerinin en güzel golünü linkte verdiğim "Uçan Hollandalı" lakaplı santrfor. Van persie felan yanında hikaye kalır, kariyeri biraz kısa sürdü ama en iyilerden biriydi. Aşağıdaki golü, golü attığı Sovyet Rusya kalecisi şöyle yorumlamıştır: "Gol fazla spektaküler bir gol değildi, golü güzel yapan şey, onu benim yememdi."
Bana "hayaller-hayatlar" dedirten mertebedir.
edit: An itibariyle ulaştığım mertebedir.
edit: An itibariyle ulaştığım mertebedir.
Onca şehit varken konfetilerle köprü açan zihniyet, milli bayramımızı takdir-i ilahi diye söylendikleri, yaptıkları duble duble yollarda olan bir kaza yüzünden iptal ediyor ya. Bazen ülkeyi benzin döküp yakasım geliyor.
Kendini beğenmiş.
Harbiden bu iş bir kelimeyle olmuyormuş ya
Harbiden bu iş bir kelimeyle olmuyormuş ya
Ben eksilemekten bıktım, adam yazmaktan bıkmadı dedirten, klavyesi kırılsın dileğimi tüm içtenlikle evrene fısıldadığım, beceriksizliğini overrated ettiğimiz yazar. Sözlükçe utanma köşesine lütfen.
Her gün okuldaki şeriatçı pezolar tarafından mobbinge maruz kalmama sebep olan eylem, ama hiç bıkmadan kadınlarla tokalaşırım. Her şeyden önce, dokunmak bir samimiyet ve güven göstergesidir, her boka da elini veren götünü de verir mantığıyla bakmamak lazım.
Fransız öpücüğünü becerebiliyorum diye yazardım herhalde.
Biraz sevinsinler ordakiler ya. Ha bir de "Non sento che finira" diye bir lyric vardır bu şarkıda. Yani "Biteceğini hiç sanmıyorum" demek. Hayatım böyle bitmedi, dahası var mesajını da verelim biraz.