Gıyaseddin
Übeydullah
Haydar
Himmet
Berkesu
Bazen nefret iyidir, insanı dinç tutar.
Kurtuluş savaşı, Çanakkale zaferi diye yıllarca çatlattığımız kitlenin kendisinin de kahraman olmaya ya da en azından kahraman olduğunu duymaya ihtiyacı vardı.
Biraz gaz, biraz çomarlık, bir tutam cahil cesareti ve ampülle ilgili her şey!
Tebrikler ! Nur topu gibi bir sahte destanınız oldu.
Biraz gaz, biraz çomarlık, bir tutam cahil cesareti ve ampülle ilgili her şey!
Tebrikler ! Nur topu gibi bir sahte destanınız oldu.
Sanıyorum Atatürk karşıtı propagandaları Atatürkçü kitleyi hassaslaştırdı ve artık her şeyden nem kapar hale getirdi. Açıkçası ben de altında anlam aramıştım ama Gazi Mustafa Kemal ifadesinde bir yanlışlık göremediğim için üzerinde durmadım. Atatürk'ü sevmedikleri çok net değil mi zaten? Sevmediğini kanıtlamak için böyle şeylere takılmaya gerek yok.
Bir arkadaş İHK grubunda Atatürkçülüğü kısa ve öz şekilde açıklamış. Başlıkta bahsi geçen kuş beyinlilerin okuyup bu yönde davranması çok da zor olmasa gerek, tabi işlerine gelmiyorsa ayrı konu.
Toplumun anladığı dilden konuşmamaları. İnsanlar solcuları tanımıyor. Zaten bir algı yönetimi mevcut, bir de solcularla sohbet eden standart bir siyasi bilgi birikimine sahip insan hayatında duymadığı kelimeleri duyup adamın ideolojisini kavrayamayınca, iyi ya da kötü bir izlenim oluşturamıyor. Haliyle akıllarda "allahsız komünistler, teröristler" şeklinde kalıyorlar. Bir de hitabet yeteneği olmayan, bir insanın damarına çok basanları var. Kürt sorununu öyle bir anlatıyor ki adamı pkk sempatizanı olarak görüp direk cephe alıyor insanlar. Çok hassas aslında. Biraz dikkatli olmaları ve egoist değil alçakgönüllü davranmaları gerek.
Çok garip bir durum. Sabahtan akşama kadar takılanlar var, hayatının yarısını sözlüğe adayanlar var.. şahsen günlerini bomboş geçiren bir insanım ve ben bu kadar ciddiye alamıyorum, ciddiye almak derken hayatımın merkezine koymuyorum desem daha yerinde olur. benden daha boş zaman geçiren birinin olabileceğine de inanmıyorum. e bu insanlar hem günlük rutinlerini devam ettirip hem de sözlüğü fazla ciddiye nasıl alabiliyorlar? sanırım ben sanal bir ortamı bile kafası çekmeyecek kadar boş zaman geçirmeye meraklı biriyim.
Birkaç sene önce olsa rock/metal tarzı göklere çıkarırdım. Artık çok farklı düşünüyorum. Hayatıma sevdiğim insanlar dolayısıyla rap müzik girdi, ilk başta nefret etsem de belli parçaları çekip aldığımda mükemmel sözlerle karşılaştım. Önyargımdan utandım, ifade edemediğim pek çok duyguyu süsleyen bir türe hep tiksintiyle bakmışım. Bu daha pek çok müzik türü için uzar gider. Tek müzik türüne takılı kalan insanları sıkıcı bulurum. İnsan komplekstir, pek çok ruh hali vardır bana göre. Kafam bomboştur açar bir pop şarkı dinlerim, huzur bulmak istediğimde rock dinlerim, agresifken rap, bazen arabesk... Müzik öyle güzeldir ki, bence güzel sanatların en güzelidir. Hiçbir türü dışlanmamalıdır. Bize müzik türü diye itelenmeye çalışan arabesk rap tarzı katliamlardan bahsetmiyorum. Ahenkle ve derin duygularla yazılmış bestelerden bahsediyorum. Ve çok sevdiğim birinden alıntı olarak ; "Her insan sevilmeye, her müzik dinlenmeye değer."
Kendisine ve çevresine zarar veren sistemi, hain ilan edilmekten korktuğu için eleştiremeyen hatta yalayan kişidir.
Apolitik ama islamcı olmadığından emin olduğum babam ve laik olmakta seviye atlamış canım annem sayesinde tattığım mükemmel durum. Siyasi görüşümü seçmekte özgür bırakıldığım için gurur kaynağı olmuştur. En güzel tarafı, laik ebeveynlerime siyasal islamdan anarşizme kadar her konuda konuşup farklı fikirlerden savunmalar yapabiliyorum ve cephe almak yerine benimle beraber düşünüp beyin fırtınası yapıyorlar. Normal olan bu diye düşünüyordum fakat aile baskısıyla fikirlerini yönlendiren ve bazı görüşlerini açıklarken çekinen arkadaşlarım olduktan sonra kıymetini anladım.
Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının çoğunluğunun isteğiyle başa gelmiş bir cumhurbaşkanı, yine sadece halkın isteğiyle indirilebilir. Erdoğan'ı sevmiyorum evet, fakat sömürgeciler iç işlerimize karışamaz, böyle durumlarda bize düşen milli iradenin seçtiği kişiyi sahiplenmektir. Ortalık yeterince karışık değilmiş gibi bir de İsveç çıktı başımıza.
Gündüz ne kadar bitkinsem, gece o kadar keyfim yerinde oluyor. Kendi ruhuma çekilmiş gibi hissediyorum, mükemmel bir huzur. Erken uyuduğumu düşünmek bile beni korkutur oldu. Gece tutkudur, huzurdur.
Anonim olmak
"Ne olursan ol yine gel!" Sözü Mevlana'ya ait değilmiş. Bir Konyalı olarak daha bugün öğrendim.
Maydanoz. İki demeti 3 lira civarı. Bu paraya gidip çiğköfte alıyorsunuz, adam paket yaparken bir demet maydanoz koyuyor, abi iki tane koysana diyorsunuz. O da "köpeğin olsun maydanoz" diyip koyuyor. Hayırlı günlerde kullanın.
Boyu 1.60ın altında olanlar sokağa çıkmadığı sürece Avrupa'nın bizi kıskanmasından hiçbir şey kaybettirmeyen sel baskınlarına yol açmış yağmurdur.
Kendisi aptal olan kişilerin, bu tür insanların olduğunu düşünmeleri çok normal. Din inancı olan bir insan haliyle cennet cehennem kavramlarına da gönülden inanır, ve cehennem tasvirini az çok bilirsiniz. Derileri değiştirip yakmalar vs. İnancı olan kişi sırf karizmatik diye bunu göze almaz. İçinde köpek gibi inanıp dışına deistim/ateistim diyen tipler vardır muhakkak. Bu da onların gerçek bir inançlı olmadığını gösterir zaten. Müslümanların pek çoğu ateizmle aşık atamadıkları için "havalı olmak için ateyiz oluyonuz yavv" diyerek kendisini rahatlatıyor. Olay sadece bu.
Patates yerler
En sevdiğim renkler siyah ve kırmızı. Genelde birini seven diğerini de seviyor gözlemlediğim kadarıyla. Siyah severler anlayacaktır, bir Tutku oluyor, aşka dönüşüyor. Kırmızının da vuruculuğu, göz alıcılığı malum. Asıl merak ettiğim, ben yeşilden neden nefret ediyorum? Sadece doğada güzel. Haki, asker yeşili tonları hariç hiçbir tonunu giyimde, dekorasyonda kullanmak görmek istemiyorum. Alerji boyutunda hem de. Var mı böyle nefret ettiğiniz renkler yoksa bana has bir saçmalık mı?
Güçlü bir hayat arkadaşı.
Hayatının merkezine kendisini koyan ve o merkezde yanında kendisine eşlik edecek kadını arayan erkek, her kadının isteğidir. Aşk kavramından uzak, yolunacak tavuk arayan kadınlar hariç, onlar genelde amsalakları isterler. dönüp gidebilecek gücü olduğu halde kalan, mücadeleci, kriterleri olan, dürüst bir beyefendi bir kadının hayatındaki en büyük şanstır. Efendi adamları terk ediyosunuz klişesine hiç girmeyin. Efendi adam dediğiniz tiplerin çoğu hangi kadını bulsa aşık olacak gibi davranan, kadına kendini özel hissettirmeyen ve kendisine saygı duymayan pasifler. Alemlere akan, hayatın tadını çıkaran ve sosyal çevresi geniş erkeğe direk p*ç diye yapıştırıyorsunuz. Oysa ki gayet saygılı ve sadık bir insan olabilir. Kendinizi kandırmayın. Neyse.
Her kadının en çok hoşlandığı şey bunlar değildir elbet, ama kesinlikle her kadının ortak paydası ve hayır diyemeyeceği şeyler bunlardır.
Hayatının merkezine kendisini koyan ve o merkezde yanında kendisine eşlik edecek kadını arayan erkek, her kadının isteğidir. Aşk kavramından uzak, yolunacak tavuk arayan kadınlar hariç, onlar genelde amsalakları isterler. dönüp gidebilecek gücü olduğu halde kalan, mücadeleci, kriterleri olan, dürüst bir beyefendi bir kadının hayatındaki en büyük şanstır. Efendi adamları terk ediyosunuz klişesine hiç girmeyin. Efendi adam dediğiniz tiplerin çoğu hangi kadını bulsa aşık olacak gibi davranan, kadına kendini özel hissettirmeyen ve kendisine saygı duymayan pasifler. Alemlere akan, hayatın tadını çıkaran ve sosyal çevresi geniş erkeğe direk p*ç diye yapıştırıyorsunuz. Oysa ki gayet saygılı ve sadık bir insan olabilir. Kendinizi kandırmayın. Neyse.
Her kadının en çok hoşlandığı şey bunlar değildir elbet, ama kesinlikle her kadının ortak paydası ve hayır diyemeyeceği şeyler bunlardır.
Bu kente yalnızlık çöktüğü zaman
Uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
Alıp da başını gitmek istersin
Karanlık sokaklar kör sağır dilsiz
Ey sevda kuşanıp yollara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eğer
Yarına sesinin yankısı kalır
Gecenin ucunda gün aralanır
Yar sevdası ile yürek bilenir
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
Su olup akarsın, kır çiçeklenir
Ey sevda kuşanıp yollara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eğer
Yarına sesinin yankısı kalır
Uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
Alıp da başını gitmek istersin
Karanlık sokaklar kör sağır dilsiz
Ey sevda kuşanıp yollara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eğer
Yarına sesinin yankısı kalır
Gecenin ucunda gün aralanır
Yar sevdası ile yürek bilenir
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
Su olup akarsın, kır çiçeklenir
Ey sevda kuşanıp yollara düşen
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eğer
Yarına sesinin yankısı kalır
Arkadaşımın her duyduğunda içinin yanmasına sebeptir. İlk ve tek aşkının ismi...
Zafer bayramını kutlayanlar elbette kazananlar olacaktır.
30 Ağustos zafer bayramımız tüm yurdumuza kutlu olsun.
Emanetiniz kutsalımızdır.
30 Ağustos zafer bayramımız tüm yurdumuza kutlu olsun.
Emanetiniz kutsalımızdır.
Adam Fawer'ın yıllardır okunmak üzere rafımda beklemiş kitabı. Şimdiye kadar başlamadığım için kendime küfür ediyorum.
300 sayfa kadar okudum. En sevdiğim şeylerden biri olan beynimden yanık kokusu gelmesi durumunu yaşattığı için beni direk sardı. İki yıldan fazla zamandır hayatımda matematikle çok içli dışlı olacağım bir durum olmamıştı, paslanan beyin kıvrımlarımın temizlendiğini hissettim.
Normalde romanlarda aşk arayan biri değilimdir ama Nava ve caine ikilisinden büyük elektrik aldım. Betimlemeler o kadar gerçekçi ki, kitabı bıraktığımda gerçek dünyaya alışmakta zorlanıyorum birkaç saniyeliğine. Sonunda ne olacağına dair yaratıcı bir fikir üretemiyorum ama 300 sayfalık yorumum; mü-kem-mel, kel, yel.
300 sayfa kadar okudum. En sevdiğim şeylerden biri olan beynimden yanık kokusu gelmesi durumunu yaşattığı için beni direk sardı. İki yıldan fazla zamandır hayatımda matematikle çok içli dışlı olacağım bir durum olmamıştı, paslanan beyin kıvrımlarımın temizlendiğini hissettim.
Normalde romanlarda aşk arayan biri değilimdir ama Nava ve caine ikilisinden büyük elektrik aldım. Betimlemeler o kadar gerçekçi ki, kitabı bıraktığımda gerçek dünyaya alışmakta zorlanıyorum birkaç saniyeliğine. Sonunda ne olacağına dair yaratıcı bir fikir üretemiyorum ama 300 sayfalık yorumum; mü-kem-mel, kel, yel.