ya karşı cinsiyet değil de karşı cinse ait özellikler barındırmak, öyle de davranmak. bir anda üç beş insanın garip bir şekil de bu bir kadının verebileceği tepki degil dediğinde evham yapmam ya ben yine mi erkeksi davranıyorum diye telaşlanmam.
demek iron admin. o zaman bir iki güzel lafta benim etmem şart oldu. zira atılmak istemem. ne güzelsin iron keşke hep yaşasan.
halkın iradesinin sandığa hapsedilmesi, faşizmin sandığa taşınmasıdır.
yüksek ses, zaman zaman hüzünlü konuşmalar, ara sıra söylediği yalanlara kendisinin de inanıp göz yaşı dökmesi, büyük büyük ama içi boş laflar etmek, halkın eğitim seviyesini kendi cehaletine indirmeye çalışmak, sonradan görmüşlük, kabadayı üslubu, ve o asağılık kişiliğini koltuklar koltuklar verseniz yukarıya çekemeyeceğiniz hastalıklı bir ruh = rte
benim gördüğüm, tanıdığım, karşılaştığım bütün türkçülerin ırkçı davranması bende de türkcülük ırkçılıktır gibi bir çağrışım uyandırıyor.
en sevdiğim canlı varlıklar.
recaizade mahmut ekrem ortaokul 1 de filan okumak gibi bir girişimde bulunup bana fazlasıyla yabancı ve bir beş boy büyük gelen kelimeleri anlayamamam ve daha sonra o kitaba karşı bir ön yargı beslemem. lise de türkçe kitabında örnek olarak kitapattan alıntı yapılmasa ben de karşılaşmasam böyle muazzam bir kitabı okumaktan mahrum kalacaktım.
aklıma din kültürü öğretmenimin, muhammedle ilgili anlattığı bir hikaye geldi.dedesiyle kervana katılmıştı yine bir gün.orada bir kişi dedesine bu çocuk son peygamberdir bu o kişidir demesi ve çocuğu o kavurucu sıcaktan koruyan bulutu göstermesi, benim de çocuğu ay yüzlü sezerciğe benzetmem kafam da öyle canlandırmam....
çikolata fabrikaları... boş beleş gezdiğim bir dönem ablamın çalışmış olduğu fabrikaya takılmıştım. kalıpları yukardan aşağıya altta katı bir hamur şeklini almış çikolata dökmüş oldukları kalıplara bastırıyorlar. şekil dışında kalan parçalar yerlere savruluyor ve onları o harç karılan makinalara tekrar atıyorlar. o kafaya takılan bonenin ele geçirilen eldivenin benim gözüm de kaybettiği değer.... ya benim hala çikolata yiyebiliyor olmam...
hiç sevmediğim eylemlerden birisi. boşluk, yalnızlık,anlamsızlık ifade ediyor. belki de yaptığımız her eyleme bir anlam yüklediğimiz içindir ki öyle boş boş yıldızlara bakmak keyif vermiyor bana.
önemli olan insanlığını yitirmemektir. önemli olan o eşitlik duygusunu kabul edebilmektir. önemli olan bu topraklar da kardeşçe ama eşit olarak yaşayabiliriz demektir.
gültan kışanak
gültan kışanak
bu nasıl bir aciziyet ki öldürülen küçücük bir çocuğa küfür ediliyor üzerinden prim yapılıyor. ölmüş be ölmüş yaşamıyor artık hayatı son bulmuş bir hayat yok olmuş. ne sebepten olursa olsun polis tarafından öldürülmüş. bir insanın küçücük bir çocuğa böyle küfürler edebiliyor olması için akıl sağlığının yerinde olmaması lazım. acizeyetin göstergesidir bu seviyeye kadar düşmek.
pıtırcık 😘
leylayı da gibeyim mecnunu da gibeyim
farklı yönlerden ele alınabilir. aile, akrabalar, yakın arkadaşlar konusunda yıllar içerisinde kime güvenip kime güvenmeyeceğimizi yeterince tecrübe etmişizdir. yeni tanıştığımız, karşılaştığımız insanlarla herhangi bir amaç için ( iş, arkadaşlık, flört , sevgili vs. )bir araya geleceksek biz kendimizden ve dürüst davrandığımızdan eminsek eğer karşı tarafında tutumunu, konuşmalarını , söylediklerini ilk etapta doğru kabul eder daha sonra hal hareket tavır olaylara bakış açısı, davranışları, yaptıklarıyla söylediklerinin ne denli uyumlu olduğunu tartar güvenilir ve yahut değil sınıfına koyabiliriz. böylece akşam sabah kafamız da tilkiler dolaşmaz, insanları birer canavar gibi görmeyiz. güven dahil bir kaç kavramın eksikliğinin insanlar da büyük boşluklar oluşturacağını düşünüyorum.