Aklımı meşgul eden bir sorudur.Eğer soğuk savaşı doğu bloğu kazansaydı ne olurdu? Bana göre:
1-ABD eyaletleri bağımsızlığı ilan eder ve çoğu komünist rejim kurarlardı.
2-Her yerde ABD bayrağı yerin Sovyet bayrağı görürdük.
3-Türkiye'de iflas ederdi ve komünist rejim ilan edip SSCB ile ortak ekonomi sistemine girerdi.
4-Batı Almanya Doğu Almanya ile birleşirdi.Almanya da kapitalizm değil Komünizm olurdu.
5-Britanya bölünürdü ayrılan ülkeler kapitalizm yanlısı da olsa komünist rejim kurulurdu.
6-İlk başta teknolojide çok ilerlenir sonrasında ise teknoloji ve bilimde duraksama dönemine girilirdi.
7-Fransa'da Paris Komünü hayranlığı ve özlemi başlar ve halk komünizme geçerdi.
8-Hollanda,Belçika gibi bazı küçük ülkeler kapitalist düzene devam eder ama diğer ülkeler tarafından ambargoya maruz kalır ve adları karalanırdı.
Gerisi sizde
soğuk savaşı doğu bloğu kazansaydı
ekleme:
9-Dünya'nın neredeyse her ülkesine Stalin-Lenin heykelleri dikilirdi.
10-Küba,Çin,SSCB,Bulgaristan,Polonya vs. önceki Komünist ülkeler şu an süper güç olurdu.Hatta Bu ülkeler AB tarzı bir birliğe sahip olurdu.
9-Dünya'nın neredeyse her ülkesine Stalin-Lenin heykelleri dikilirdi.
10-Küba,Çin,SSCB,Bulgaristan,Polonya vs. önceki Komünist ülkeler şu an süper güç olurdu.Hatta Bu ülkeler AB tarzı bir birliğe sahip olurdu.
ihtimal vermediğim durumdur.
şayet mevcut haliyle devam edilseydi ve doğu bloğu zafer elde etseydi birden fazla senaryo karşımıza çıkardı.
benim şahsi düşuncem batı bloku ve abd'nin etkisi öyle kolay geçmezdi. mutlaka kapital sistem 20-30 yıl içinde kendini toparlar ve sovyetlerin sistemine tekrar rakip olurdu kaanatindeyim.
doğu blokunda en büyük dezavantaj 'insan'dı.
Sosyalizm ve türev sistemlerini uygulamak oldukça zordur. ince ayar kısmını iyi yapmanız lazım. yani öyle arz talep kendiliginden dengeye gelmiyor. ekonomik parametreler sosyalizmle birlikte daha da zorlaşır. gerçekten kusursuz bir işleyiş yaratmak zorundasınız ki sosyalizme olan inanç çürümesin.(doğu berlinden-batı berline geçiş olmasın diye)
şayet mevcut haliyle devam edilseydi ve doğu bloğu zafer elde etseydi birden fazla senaryo karşımıza çıkardı.
benim şahsi düşuncem batı bloku ve abd'nin etkisi öyle kolay geçmezdi. mutlaka kapital sistem 20-30 yıl içinde kendini toparlar ve sovyetlerin sistemine tekrar rakip olurdu kaanatindeyim.
doğu blokunda en büyük dezavantaj 'insan'dı.
Sosyalizm ve türev sistemlerini uygulamak oldukça zordur. ince ayar kısmını iyi yapmanız lazım. yani öyle arz talep kendiliginden dengeye gelmiyor. ekonomik parametreler sosyalizmle birlikte daha da zorlaşır. gerçekten kusursuz bir işleyiş yaratmak zorundasınız ki sosyalizme olan inanç çürümesin.(doğu berlinden-batı berline geçiş olmasın diye)
Buna pek ihtimal vermiyorum cunku sovyetlerin muttefikleri cok gucsuzdu dogu blogunu tek basina sirtlamislardi az gelismis fakir ulkeler icin komunizm umuttu komunizm ile yukseleceklerine inandilar fakat yinede bati blogu ve kapitalizmin altinda ezildiler bati blogunun destekcileri ekonomisi gelismis ulkelerdi dogu da ise ekonomik sikintilar vardi komunizm bekleneni vermemisti sscb de hazin sondan payini alarak parcalandi komunizm kacinilmaz sondan payini alip kapitalizme ezilmisti dogunun tek sansi ww2 olmasaydi veya almanlarin ruslara karsi imzaladigi pakt bozulmasaydi ve almanlar doguda ruslarla birlikte ipi gogusleseydi sansi yukselirdi dogunun
Bütün önemli ve en çok satan markalar ve en önemli şey olan Üretim Batı bloğunda bulunan ülkelerde olduğu için Doğu bloğunun kazanması imkansız gibi.
şahsi görüşüm doğu bloğu dağılmış olsa da, "soğuk savaş" dediğimiz durum, hali hazırda devam etmektedir. bu dönemin başlangıcını, 2. dünya savaşı sonrası yakın aralıklarla kurulan nato ve varşova paktı organizasyonlarına dayandırsak bile (ki gerçekten öyledir zaten), varşova paktının çökmesi, aslında soğuk savaşın sona erdiğini değil, ideolojik anlamda şekil değiştirdiğini gösterir.
doğu bloğunun dağılmasıyla, kimileri dünyanın tek kutuplu (ideolojik olarak) kaldığını öne sürse de, ben olaya sadece ideolojik olarak bakmıyorum. kaldı ki sosyalizm ve komünizm zaten varlığı aniden ortadan kaybolacak ideolojiler değil. burada mesele dünya üzerinde gerek askeri, gerek ekonomik olarak söz sahibi olabilecek devletlerin sayısal varlığıdır. evet abd'nin süper güç olarak nitelendirilmesi gayet doğaldır. ama kanımca hala bu anlamda dünyadaki tek süper güç değildir. rusya'nın varlığını kim yabana atabilir ?. şayet normalde kuruluşundan beri kolay kolay bulaşmadığı veya ulaşamadığı ortadoğu toprakları üzerinde, bugün siyasi ve hatta askeri olarak, ciddi anlamda mevcudiyetini hissettirebiliyorsa, ortada hala var olan bir soğuk savaştan bahsetmek bence pek yanlış olmaz. dolayısıyla her ne kadar başlığı açan yazar arkadaşımız, doğu bloğunun çökmesini, soğuk savaşın bitmesi olarak algılamışsa da, ben "bütünüyle" kazanılmış veya kaybedilmiş bir "soğuk savaş" olduğu düşüncesinde değilim. ne zaman ki tüm dünya, tek bir devletin hakimiyetine girer, işte o zaman soğuk savaş dönemi gerçekten tam anlamıyla biter. mevcut şartlarda bunun gerçekleşmesi ise bana göre fazlasıyla zor gözükmektedir.
doğu bloğunun dağılmasıyla, kimileri dünyanın tek kutuplu (ideolojik olarak) kaldığını öne sürse de, ben olaya sadece ideolojik olarak bakmıyorum. kaldı ki sosyalizm ve komünizm zaten varlığı aniden ortadan kaybolacak ideolojiler değil. burada mesele dünya üzerinde gerek askeri, gerek ekonomik olarak söz sahibi olabilecek devletlerin sayısal varlığıdır. evet abd'nin süper güç olarak nitelendirilmesi gayet doğaldır. ama kanımca hala bu anlamda dünyadaki tek süper güç değildir. rusya'nın varlığını kim yabana atabilir ?. şayet normalde kuruluşundan beri kolay kolay bulaşmadığı veya ulaşamadığı ortadoğu toprakları üzerinde, bugün siyasi ve hatta askeri olarak, ciddi anlamda mevcudiyetini hissettirebiliyorsa, ortada hala var olan bir soğuk savaştan bahsetmek bence pek yanlış olmaz. dolayısıyla her ne kadar başlığı açan yazar arkadaşımız, doğu bloğunun çökmesini, soğuk savaşın bitmesi olarak algılamışsa da, ben "bütünüyle" kazanılmış veya kaybedilmiş bir "soğuk savaş" olduğu düşüncesinde değilim. ne zaman ki tüm dünya, tek bir devletin hakimiyetine girer, işte o zaman soğuk savaş dönemi gerçekten tam anlamıyla biter. mevcut şartlarda bunun gerçekleşmesi ise bana göre fazlasıyla zor gözükmektedir.
çok farklı ihtimaller var. yanılmıyorsam konuyla alakalı film ve kitaplar da var. öncelikle, doğu bloku kendi içinde sürekli bir hareket ve değişim halinde olduğu için "hangi doğu bloku" diye sormak gerekiyor. örneğin varşova paktının 40'lar, 50'ler, 60'lardaki halleri arasında bile sürüyle fark vardır. kişiler gelir geçer, olaylar olur ve dengeler değişir. bu şartlarda paktın içindeki devrimci dinamikler de haliyle aynı kalamaz.
ikincisi, nasıl bir galibiyetten bahsettiğimiz sorusu. mantıken bunun iki yolu var. ya sovyetler birliğinin başını çektiği doğu bloku ülkeleri, amerikanın başını çektiği kapitalist ülkeleri askeri bir yenilgiye uğratarak kazandığı yerlerde sosyalist devletler kurduracak, ya da her kapitalist devlet birer birer kendi halklarının isyanlarıyla yıkılacak. bu iki olasılık uzun vadede aynı sonuçlara yol açabileceği gibi çok farklı yollara da sapabilirler.
sorular çoğaltılabilir ve çok farklı senaryolar üretilebilir, buradan çıkarmamız gereken şey tarih hocamın da hep dediği gibi "-se, -sa tarihçiliği"ne güvenilmemesi gerektiğidir.
ben de eskiden hep "kızıldere eylemi yapılmasaydı" veya "mustafa suphilerin gemisi 1920'de batmasaydı" gibi senaryolar üretiyordum. bildiğimiz, yaşanmış tarihi incelememiz gerekiyor. farklı teoriler üretip olasılıklar üzerinden gittiğimizde, yani geçmişi değiştirmeye çalıştığımızda işin içinden çıkamıyoruz.
ikincisi, nasıl bir galibiyetten bahsettiğimiz sorusu. mantıken bunun iki yolu var. ya sovyetler birliğinin başını çektiği doğu bloku ülkeleri, amerikanın başını çektiği kapitalist ülkeleri askeri bir yenilgiye uğratarak kazandığı yerlerde sosyalist devletler kurduracak, ya da her kapitalist devlet birer birer kendi halklarının isyanlarıyla yıkılacak. bu iki olasılık uzun vadede aynı sonuçlara yol açabileceği gibi çok farklı yollara da sapabilirler.
sorular çoğaltılabilir ve çok farklı senaryolar üretilebilir, buradan çıkarmamız gereken şey tarih hocamın da hep dediği gibi "-se, -sa tarihçiliği"ne güvenilmemesi gerektiğidir.
ben de eskiden hep "kızıldere eylemi yapılmasaydı" veya "mustafa suphilerin gemisi 1920'de batmasaydı" gibi senaryolar üretiyordum. bildiğimiz, yaşanmış tarihi incelememiz gerekiyor. farklı teoriler üretip olasılıklar üzerinden gittiğimizde, yani geçmişi değiştirmeye çalıştığımızda işin içinden çıkamıyoruz.