sobalı evde yaşamış efsanevi nesil

kam
Arkaik dönemlerimize uzanan bir gelenek olduğu üzere ocağın etrafında toplanma. Üzerine veya gözüne patates, kestane atıp geriye yaslanılır. Aile ile özdeşleşmiştir. Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak ! Ocak biterse, ateş biterse aile biter. Ateş sönmesin diye odunla beslenir. Odundaki "od" ateş tanrıçasınin adıdır. " od ana "

En güzel sahnelerden biri de, yer yatağında( sivas'ta dediğimiz şekliyle döşek/döşşek) yatıyorsanız sobaya yakın yatmak ve gece tavanda ateşin yansımasını izlemektir.
feminafortis
hala sobalı evde yaşıyorum, kışın bu evlerde banyo yapması gerçekten felakat zor bir iştir. o bornoza sarılıp odaya geçene kadar hayatta kalabilmek şans işidir. he bir de kışın sabahları çok soğuk olur, dişlerinizi birbirine çarpmaktan, titremekten, yemek yiyemezsiniz... ama yine de güzeldir be; diğer odalar soğuk olduğundan kavgalısı da, mutsuzu da salonda oturur, aile ortami vardır yani. beraber çekirdek citlenip dizi izlenir; tabi sevişme sahnesi gelene kadar...
dal kalkinca sarkan kartal
Bir gün hiç unutmam. Annem beni yıkamış. 5-6 yaşlarında, göbekli bir şeyim. Yıkanma bitince bi üşeme tuttu beni, anlatamam.

Havluya kendimi sarar sarmaz çıplak şekilde koştum sobaya. Banyodan çıkıyorsun, salonda sobamız var. Sobaya koşarken - sobanın altına serdiğimiz altlıklar vardı. Kahverengi renginde, plastik hani - ayağım kaydı. Sobaya girdim. Cass diye bi ses çıktı.

Göbeğim hava yastığı görevi gördü sayın sözlük. Az kalsın yakıyordum canım pipimi.
biradelisi
Çoraplarımı sobanın üstündeki askıdan aldığımda ucunun yanık olması, soba üzerine düşen suların çıkardığı sesler ve tabii kestane...
prometheus
26 yaşında biri olarak benim de içerisinde bulunduğum nesildir. Hala soba kullanmaktayim kışın kestane pişirip, sobanın alt kısmında da patates ve patlıcan közlerim. Bazen üzerine tükürmek gibi çocukluğumdan kalan alışkanlığım da var... Seviyorum sobayı.
2 /