laik sözlük itiraf

laiksavar
Salt gelenekten gelen, özünde mantıklı bir sebebe dayanmayan hassasiyetlere karşı durma gibi bir görevimiz olduğunu düşünüyorum. Tabi ki kişilerle konuşurken, hassasiyetlerinden dolayı değil onlara duyulan saygıdan dolayı, dikkatli olmalıyız, bu farklı bir şey. Fakat dini, milli ya da herhangi bir çoğunluk hassasiyetinin sürekli farklı fikirlerin ifadesini baskılamak için kullanılmasından dolayı, bir noktada bu hassasiyetlerle dalga geçmek veya geçeni savunmak, bir ifade özgürlüğü ve fikir normalleştiricisi aracı olarak, bir tür ahlaki görev sayılabilir.
Şöyle düşünün, ben dindar bir kimse değilim ve kimsenin dindar olup olmaması da umrumda değil, fakat ben dinle ilgili herhangi bir şaka yaptığımda ya da olumsuz bir görüş ifade ettiğimde bu (dini hassasiyete ve/ya kişiye) saygısızlık olarak görüldüğü ve bunu ifade etmemem söylendiği ya da ima edildiği zaman burada bana yapılmış ve belki de daha büyük bir saygısızlık oluyor -benim ifade özgürlüğümün baskılanması ile kişiliğimin baskılanması, dolayısıyla bir özne olarak bana saygısızlık-, benim hassasiyetlerim -kişiliğim yahut fikir özgürlüğüm vs.- karşımdakinin hassasiyetleri kadar değerli görülmüyor. O yüzden bir noktada toleransı veya birlikte hassasiyetsizleşmeyi (daha iyi bir ifade bulamadım buna karşın) öğrenmemiz gerek. Dalga ve parodi bu hassasiyetsizleşmenin eğlenceli ya da en az acı olan yolları, bu yüzden değerlerle (milli ya da dini ya da evrensel olur) dalga geçen birine karşı tutumumuz da bu akılda olunarak oluşturulmalı. Ha dalganın ve parodinin de kalitelisi ya da kalitesizi olur, o ayrı mevzu, fakat bu dalga geçmeyle, espri yapmayla, per se, ilgili değil. Espriler ve ironiler ve parodiler normalleşmeye giden yolun önemli yapıtaşları.*
*Söylediklerimin hepsi prima facie tabi, terms and conditions may apply.
1
besiktas
yaşadıklarımdan ötürü ne anneme ne babama ne de en yakın arkadaşlarıma tam anlamıyla güvenemiyorum. sırf bu yüzden en yakın arkadaşlarıma anlatamadığım olaylar yaşadım. onlara haksızlık ettiğimi düşünüyorum güvensizliğim yüzünden ama elimden gelen bir şey yok. ''hayat bir kumar masası, kartlarını açık oynayan kaybetti''
grifingoo
Arada Mustafa yıldızdoğan dinliyorum. Ben çocukken Babamın arkadaşları hep dinlerdi, bindiğim her arabada kasedi çalıyodu. Belki de bu yüzden bir sempati duyuyorumdur. Ama şarkı sözlerine baktığımda, bazı ülkücü müzikleri gibi saçma sapan Kabadayı sözleri yok. Adam Türklükle ilgili şarkılar yapıyor. Benzer türde müzik yapan diğer kişilere göre daha efendi ve daha mantıklı şarkılar yapıyor. Mesela, "ya tam susturacağız ya kan kusturacağız" gibi saçma bir söz yerine şu sözlere sahip şarkısı var;

EMANET BU DÜNYA
BEDENDE CAN BİLE
NE VAR Kİ SEVGİYLE
YAŞASAK EL ELE

BİR YANDA İSRAFLAR
BİR YANDA SEFALET
BİR BEBEK ÖLÜYOR
AÇLIKTAN MERHAMET
dookie
Aslında beni etkileyen çok şey var.Ama millete çaktırmıyorum.

Aşırı derecede sosyal fobim var.

Evlenmek isterim ama aşka vs. inanmadığimdan dolayı adios.

Kendisini çok sevdim.Ama beni çok üzdü ahımı aldı.Kendisinden nefret etmediğimi söylerim ama umarım bir taraftan çektirdiği ahların cezası çıkar.En son konuştuğumuzda çıkıyordu.

Geceleri özellikle sabaha karşı 5 gibi o kadar uysal oluyorum ki biri camdan atla dese atlarım o kadar kim ne derse yapasım geliyor o sıra.

Arkadaşlarımın hepsi taşındı hakketen yalnız kaldım.

Beni dışarı çağıran neredeyse herkesten nefret ediyorum.

Bana fiziksel şaka yapanlara kendi beynim içinde işkence ediyorum.Geberin amına koyduklarım.

Oh rahatladım.Daha çok var da bu kadar yeter şimdilik.
4 /