adalet

anne boleyn
Ne kadar tanıdık ama bir o kadar da uzak geliyor değil mi? Asla hiç sahip olamayacağımız, yararlanamayacağımız ama dilimizden de düşüremediğimiz koca ama yok olan ''adalet.''
Her zaman özlemini çektiğimiz ama sahip olamadığımız bir hayal...
Her siyasetçinin ağzından ''mazlumların umudu olmaya geldik, adalet dağıtmaya geldik'' zırvalarını duyup, sokaklarda helali ile para kazanan insanların tartaklandığını, ekmek parası olan tezgahlarının yerlere fırlatıldığını görmek...
Uyuşturucu ticaretine göz yumup, zenginlerin bütün yaptığı yolsuzlukları, siyasetçilerin aldığı rüşvetleri görmezden gelip de kimseye zararı olmayan tek derdi çocuklarını okutmak olan fakirin ekmek parasını kazanmasını çok görmek...
Adalet, zaman geçtikçe anlamını yitiren, sadece laftan ibaret olan, gelmesi beklenen ama hiçbir zaman gelmeyendir.
Bir gün güçlülerin sırf zengin olduğu için fakirleri ezmediği, insanları zehirlediği halde güçlü olduğu için susulmadığı, fakirlerin ise sırf çocuklarını okutmak için çalıştığı,çabaladığı işlerinin elinden alınmadığı, adaletli bir dünyada buluşmak umuduyla...
altayhan
Zavallı halk kitlesi için tek gerçek adalet allah'ın adaletinin varolması beklentisi. Bu yüzden tanrısal varlığı sorgulayamazlar çünkü ellerinde bir tek o kalmış.

Karın gurultusunu unutmak için tek yol olarak öte dünya hayallerini seçmiş adamlardan bu dünya için ne çözüm beklenebilir ki?

Adalet, hukuk, kanun tanzimat'la başlayan ve hiç gerçekleşememiş bir hayal bizler için. "Didar-ı hürriyet" bir jöntürk düşüydü ve öyle de kaldı.
pencere
uzun bir süredir ülkemizde sıfır, sıfır, sıfırdır. gün gelecek halkımız ülkede adaleti bile bu denli sıfırlayanlara soracak sıfırını birini az kaldı.
2 /