türkiyenin en kötü günü. küçüklüğümle ilgili hatırladığım ilk gece,en karanlık gece,türkiyeyi bir enkaza çeviren gece,hala depremden halk olarak bu kadar çok korkuyosak sebebi olan gece,45 saniyenin bir ömür kadar uzun olduğu tek gece,hala gece köpekler havladığında "lan yoksa?" diye düşündürten gece. kısacası ağustos ayının bizim için sadece zafer bayramını çagrıştırması gerekirken "ağustos güzeldir ama bir de 17si olmasa" dememizi sağlayan o kara gece. öĺülerin televizyon sayaçlarından gösterildiği gece, bugün üstünden 17 yıl geçen gece
17 ağustos 1999
(bkz: h.a.a.r.p)
Yakın bir gelecekte benzerini gorecegimiz soylenen korkunc deprem
8 aylıkmışım daha.Korkunç/kara gün.
Türkiyeyi karartan gün. Üzerinden tam 18 yıl geçmiş ve biz bu 18 yılda bir arpa boyu yol kat edemedik.
ufak ufak hatırlıyorum
daha çok küçüktüm kardeşim yeni doğmuştu. o sesin hiçbir yerde tarifi yok. salıncak gibi sallanma tabiri o depremden çıkmaydı mutlaka çünkü o günden sonra salıncağa dahi binemedim. çocukluğumla ilgili her şeyi hayal gibi hatırlıyorum ama o gün dışarı çıktığımızda havanın rengi, kokusu, çığlıklar, ağlama sesleri hepsi aklımda. çok insanı kaybettik, çoğunun mezarı bile olmadı, hala o depremde kayıp olarak arananlar var. acı dinmiyor. allah hepsine rahmet eylesin.
henüz ben 8 aylıkken gerçekleşen deprem. bu depremden 1 ay önce denizliye taşınmışız, yaşamadık.