confessions

trainer red

votka  · 27 Mayıs 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 290
  2. takipçi 47
  3. puan 7000

laik sözlükte format dışı yazarlar atılsın

trainer red
ben burada entry girerken 'acaba dava açılacak mı,acaba ss alırlar mı,acaba beni nasıl linç edecekler' diye düşünüyorsam demek ki burada bi yerde bi arıza var.çünkü zaten suç teşkil edecek entryler girmemem gerektiğini biliyorum fakat sırf birilerinin görüşüne ters diye bu tarz saçma sapan işlerle uğraşacaksam hiç yazmayayım daha iyi.
sonuna kadar desteklediğim tavır.
1

sevgisini gösteremeyen babalar

trainer red
dün başıma gelen bi olayı anlatıyorum.
az önce beraber sahur yapmıştık. ben yemeğimi yedikten sonra odama gittim. babam bana karşı sevgisini pek gösteremez. o yüzden ona bazen küçük fırsatlar yaratıyorum.

neyse odama girdim yatağıma uzanıp tavanı seyretmeye başladım. sözlüğe girip sabahlasam mı diye düşünürken bir anda babamın odama doğru yürüdüğünü işittim. hemen ayşegüle sarılıp ( ayşegül benim oyuncak bebeğim) uyuyor numarası yaptım. üstümü de biraz açık bıraktım ki gelince üstümü örtsün(ehehehe çok fenayım). suratıma şirin bir ifade verdikten sonra babamın odaya gelmesini bekledim.

kapıyı sessizce açar diye düşündüm fakat tak diye içeri girdi amk. ama ben numaramı sürdürmeye devam ettim. heyecanla üzerimi örtüp yanağıma minik bir öpücük kondurmasını bekledim.
tabiki öyle yapmadı.

bu bana doğru yaklaştı. "amk kazığı 24 yaşında adam ama hareketler karı gibi. şu yatış pozisyonuna bak şu bebeğe şu şekle şemale bak. allah belanı versin sen benim çükümden düşecek adam mıydın ?" dedi.
dudaklarımın titremesine zor engel oldum. odadan çıkar çıkmaz ayşegüle sarılıp hüngür hüngür ağlamaya başladım sesimi duymasın diye de yastığı ısırdım.
2

bir tek dileğim var

trainer red
şu silinen elemanlar geri gelse de sözlüğün kankacıları ikide bir başlıklar açıp entryler girerek sözlüğü ağlama duvarı olmaktan çıkarsalar artık, şu anlık hayalim bu.

edit: çok hızlı eksilemeyin ağlaya ağlaya,sindire sindire eksileyin.eksiledikçe silinen arkadaşlarınız sanki cennetten buraya bakıp gülümsüyorlarmış diye hayal ederek eksileyin.
12

karşı cinsin en güzel yanları

trainer red
tabi ki memelerinin olması.
düşünsene kız arkadaşınla yeni eve çıkmışsın ama evde eşya yok,sadece sırt çantanız var ve uyuma zamanı gelmiş.bi erkek olarak çantaya başını koyma önceliğini tabi ki kız arkadaşınıza tanıyacaksınız.o da gavur değil ya,size 'aşkım sen de göğsüme uzan istersen' diyecek ve siz de ya utanarak yada aranızdaki samimiyete güvenerek bunu kabul edeceksiniz.
kafanızı koyduğunuz anda gelen huzuru tarif etmek o kadar zor ki.sanki tanrının dizine yatmışsınız,sanki kafanızı bulutlara dayamışsınız,sanki az önce piyangodan yedi milyon dolarlık ikramiye size çıkmış gibi huzurlusunuz.eminim bu benzetmeler o hissi tam tarif edemiyordur fakat yine de dünyanın en güzel kafa koyma yeri orasıdır eminim.
teşekkürler tanrım,teşekkürler ilerde memesine yatıp uyuyacağım sevgilim,teşekkürler.
1

gereksiz anlam yüklemek

trainer red
birçok defa kalp kırıklığına sebep olmuştur bu durum.
karşıdakinin her sözünden bir şey çıkarmak veyahut her hareketinden kendine bir pay çıkarıp mutlu olmak vs.
aslında karşının öyle bir niyetinin olmadığını öğrenince pişmanlık ve üzüntü ard arda gelir.

yazarların dayak yediği anlar

trainer red
bir gün parkta oturmuş çekirdek çitliyorum.park ana baba günü,tıklım tıklım.baktım altı yaşlarında bi tane kız binmiş salıncağa yarım saattir inmiyor.bu durum beni çok sinirlendirdi,o kadar çocuk bunun inmesini bekliyor ama bu yarınlar yokmuşçasına sallanıyordu.attım çekirdeği yere gittim çocuğun yanına 'bakar mısın kardeş' dedim,baktım bu aptal aptal sırıtıyor 'o kadar millet senin inmeni bekliyor,yeter artık in' dememle başladı 'annee' diye ağlamaya.çektim çıkardım bunu salıncaktan ve boşalan yere hemen ben oturdum.
başladım sallanmaya ama emniyet zımbırtısını kapatamadım.çok acayip eğleniyordum,bi tane amcayla karısı geçiyordu 'amca beni sallar mısın?' dedim ama hiç oralı olmadı,karısıyla beraber tuhaf tuhaf baktılar.
çok geçmedi az önce çimdikleyerek salıncaktan indirdiğim kız annesi ve babasıyla geldi.
Babası bana ters ters baktı 'utanmıyor musun ufacık çocuğu çimdiklemeye.en az 24 yaşında adamsın' dedi.çocuğun annesi adamı tutuyor 'belliki gerizekalı karışma falan' diyor ama çok zoruma gitti.tamam abi yaa dedim indim salıncaktan. biraz ağladım.
sonra kaydırağı gördüm.büyük olanlar fazla tehlikeli göründüğü için küçük olanlara bindim.koşa koşa yaklaştım kaydırağa ve bindim sonra fiuyuuu diyerek kaydım.
o kadar hızlıydım ki önümde bir çocuk vardı üç yaşlarında falan az daha ezilecekti.baktım bu ağlıyor,yapıştırdım ensesine 'dikkatli olsana veled' dedim.bu daha beter ağladı.etraf bir an öfkeli kalabalıkla doldu,linç edeceklerdi beni çok belliydi.allahtan teyzenin biri 'belliki zihinsel özürlü karışmayın' dedi de bıraktılar.
eve gittim akşama kadar ağladım.

yazarların fobileri

trainer red
istiklal mahkemeleri.
evet gerçekten çok korkuyorum istiklal mahkemelerinden, sanki bir süre önce şeyh red isyanı çıkarmışım da ordumuz her yerde beni arıyormuş gibi tedirgin adımlar atarım sokaklarda. izmir marşını her duyuşumda koşar adımlarla evime yürür kimse beni şeriatçı sanmasın diye de 'yaşa Mustafa Kemal Paşa' kısmını yüksek sesle söylerim.
işimi iyice garantiye almak için girer lc waikikiden fötr şapka alır millete 'esenlikler' diyerek selam veririm.
umarım istiklal mahkemelerine düşmem diye her gün allaha farklı dillerde dualar eder, padişah vahdettinin portresine sarılarak uyurum.

hatırladıkça ağlatan durumlar

trainer red
öyle durumlar yaşamışızdır ki hatırladıkça insanın ağlayası gelir.
benimkini anlatayım hemen.
bundan birkaç gün evvel alt komşumuz hale teyze ve oğlu emre bize geldiler.bu emre denen veledi de hiç sevmem paso bilgisayarıma çökmeye çalışır ve bayağı gıcık bi tip.bu emre de 1 hafta önce sünnet olmuştu,ben çok korktuğum için 19 yaşımda sünnet olmuştum ve annem de bunu sünnet mevzusu açılınca oturup anlattı.sonra ne olduysa bu emre denen veled donunu indirdi ve pipisini anneme göstererek 'bak teyze erkek oldum' falan demeye başladı.benim kan beynime sıçradı tabi,annem de bunu alıp kucağında sevmeye başlayınca hemen emre veledinden intikam almalıyım diye içimden geçirmeye başladım.
baktım bu annemi öpüyor annem de bunu öpüyor,eeh dedim yeter hemen koca cüssemle hale teyzenin kucağına atladım ve bunu öpmeye başladım.hale teyze eliyle beni ittiriyor arkadan annem çekiştiriyor,emre de ağlıyordu.'hale teyze bak ben de erkek oldum' diyerek indirdim donumu pipimi gösteriyorum,hale teyze mosmor oldu eliyle ağzını tutuyor,annem kuranı bıraktı tevrattan ayetler okuyup lanet ediyor emre de artık ağlamayı bırakıp donuk bi vaziyette tavanı seyrediyordu.
neyse ki annem oklavayı çekip kafama vurdu da kendime geldim.annem allah belanı versin diyerek yüzüme tükürdü.ben burda onun namusunu kollarken onun bana böyle davranması çok zoruma gitmişti.
hemen koşarak odama gidip yaşadıklarımı düşünerek ağlamaya başladım ve ne zaman bu olay aklıma gelse bana yapılan haksızlığı düşünüp bi daha ağlarım.
2

ailecek oturup kanal a izlemek

trainer red
bunu yapan ülkemizde çok sayıda aile vardır ve hepsi de çok mutludur.
biz de bu ailelerden biriyiz mesela.
babam işten gelir gelmez annemden kumandayı alır,az önce izlemekten büyük zevk aldığımız evlilik programını değiştirir ve 'daha gerçekçi şeyler izleyelim,bakalım ülkede ve dünyada neler oluyor' diyerek hemen kanal a'yı açar.
o andan itibaren evimizde herkes pür dikkat televizyona odaklanır çünkü az önceki uyduruk evlilik programı yerini bizim ürettiğimiz helikopter pervaneli tanklarımıza,atom bombasını etkisiz hale getirebilen roketlerimize,abdülhamid hanımızın robot projelerine ve ülkemiz üzerinde kahpece oynanan oyunlara bırakır.haberler reklama girince babam televizyondan 90 liraya aldığı iphone 8inden mehter marşını açar ve bizi gaza getirir.babannem örgüyü bırakıp namaza başlar annem de namazı bırakıp hemen kurandan ayetler okuyarak bu ruhani atmosferi korumaya çalışır.
ben de babamın yanında göğüs kıllarıyla oynar bu mutlu aile ortamının tadını çıkarırım.
teşekkürler kanal a.

yazarların garip alışkanlıkları

trainer red
evde kimse yokken annemin elbiselerini giymek.
açarım annemin ahit sandığı gibi süslemeli çeyiz sandığını ve başlarım kurcalamaya.önce bulduğum çiçekli etekleri denerim tek tek,sonra da yazmalarını takarım.geçerim aynanın karşısına ve kendimi izlerim.
eteği arada bi kendi kendime havalandırıp 'ayy' dıye ses çıkarır utanıyormuşum gibi yaparım.
sonra çıkar balkondan esnafı kudurturum,tabi kız sesi çıkarırım.
'erdal efendi ayol bana iki ekmek göndersene' diyip sepeti uzatırım.
1

ailesi çomar olan yazarlar

trainer red
arkadaşlar bazen sol framede 'aileye ateist olduğunu açıklamak' veya 'aileye gay olduğunu açıklamak' tarzında başlıklar görüyorum,bu da demektir ki burada çoğumuzun ailesi çomar.
benim ailem de az çomar değildir mesela.
bugün akşama kadar misket oynamaktan yorgun argın eve geldim ve bayağı açtım,ee kolay değil tabi 24 yaşında misket oynamak,ister istemez biraz yorgunluk oluyor ama neyseki herkesi keptim de keyfim yerindeydi.
anneme yemekte ne olduğunu sorduğumda aldığım yanıt beni şaşırtmadı, 'makarna' dedi annem.
'hmm spagetti yapıyosun heralde bolognese sosludur umarım' dedim ama aldığım yanıt beni utançtan yerin dibine soktu.
'hayır oğlum salçalı ankara makarnası,sağolsun akpartinin dağıttıklarından'
o an bi afalladım,az önce bolognese soslu makarnasını yiyip ardından izmir marşını açıp purosunu yakacak olan genç tablosu gözümün önünden adeta buharlaştı.sanki az önce yeni doğan erkek çocuğumun ölüm haberini aldım,sanki banyoda dertlenirken sırtım fayansa değdi...
'neyse hadi ver de yiyelim, ekmek de koy' diyip salçalı ankara makarnamı yedikten sonra nihat hatipoğlunu açıp lark sigaramı yaktım.

mustafa kemal paşanın yağlı güreş ile imtihanı

trainer red
Tarih 19 eylül 1931
Edirnede gaziler günü münasebetiyle kutlama programındayız. Atatürk gazilerin yanında yerini almış er meydanında güreşen pehlivanları seyretmekteydi. mustafa kemal paşa bir an sinirli bir şekilde salih bozok'u yanına çağırır

- salih bu pehlivanların giydiği şey de nedir?

+ kıspettir paşam,yağlı güreşlerde bu giyilir.

Atatürk o an bir inkılap yapmaya karar verir ve kıspeti yasaklayıp yerine slip donu getirir. Pantalonunu çıkarıp slip donu bizzat tanıtır şaşkın halka.

Hızını alamayan kemal paşa slip donu ile er meydanında bir yağlı güreş yapmak ister. Fakat pehlivanlarla güreşip komik duruma düşmek istemediğinden olsa gerek, gözünü gazilerin bulunduğu locaya çevirir. Kırk yaşlarında bir bacağını kaybetmiş gazi hasan'ı meydana davet eder.

Ee paşanın hikmetinden sual olunmaz. Gazi hasan güreşi reddetse kafası gidecek. Güç bela gaziyi meydana çıkarırlar kıspeti giydirirler. Atatürk ise slip donu ile güreşme konusunda ısrarcıdır.

Bir güzel yağlandıktan sonra güreş başlar. Fakat gazi hasan hiç de kolay lokma değildir. Zaten içki ve sigaradan ciğerleri iflas etme raddesine gelmiş kemal paşa direnemez daha fazla ve sırtı yere gelir.

Atatürk slip don fikrinin pek mantıklı olmadığını anlamıştır. Fakat olaydan 10 gün sonra gazi hasan edirne uzunköprü'de bilinmeyen bir sebepten dolayı astırılmıştır.

arkadaşlar bakın bunları ben uydurmuyorum. Açın bakın hepsi kuran'da yazıyor.
12 /