Burası yazarlarca donatılmalı, başlıyorum. (Şâir adı yazınız)
Ufuklardan ufuklara
ordu ordu köpüklü mor dalgalar koşuyordu;
Hazer rüzgârların dilini konuşıyor balam,
konuşup coşuyordu!
Kim demiş "çört vazmi!"
Hazer ölü bir göle benzer!
Uçsuz bucaksız başı boş tuzlu bir sudur Hazer!
Hazerde dost gezer, e.....y!..
düşman gezer!
Dalga bir dağdır
kayık bir geyik!
Dalga bir kuyu
kayık bir kova!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık,
devrilen
bir atın
sırtından inip,
şahlanan
bir ata
biniyor kayık!
Ve Türkmen kayıkçı
dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş.
Başında kocaman kara bir papak;
bu papak değil:
tüylü bir koyunu karnından yarıp
geçirmiş başına!
Koyunun tüyleri düşmüş kaşına!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık
Ve kayıkçı
"Türkmenistanlı bir Buda heykeli" gibi
dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş,
fakat, sanma ki Hazerin karşısında elpençe divan durmuş!
O da bir Buda heykelinin
taştan sükûnu gibi kendinden emin
dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş.
Bakmıyor
kayığa
sarılan
sulara!
Bakmıyor
çatlayıp
yarılan
sulara!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık,
devrilen
bir atın
sırtından inip
şahlanan
bir ata
biniyor kayık!
- Yaman esiyor be karayel yaman!
Sakın özünü Hazerin hilesinden aman!
Aman oyun oynamasın sana rüzgâr!
- Aldırma anam ne çıkar?
Ne çıkar
kudurtsun
karayel
suları,
Hazerde doğanın
Hazerdir mezarı!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık
çıkıyor ka...
iniyor ka...
Çık...
in...
çık...
(Nâzım Hikmet RAN)
Ufuklardan ufuklara
ordu ordu köpüklü mor dalgalar koşuyordu;
Hazer rüzgârların dilini konuşıyor balam,
konuşup coşuyordu!
Kim demiş "çört vazmi!"
Hazer ölü bir göle benzer!
Uçsuz bucaksız başı boş tuzlu bir sudur Hazer!
Hazerde dost gezer, e.....y!..
düşman gezer!
Dalga bir dağdır
kayık bir geyik!
Dalga bir kuyu
kayık bir kova!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık,
devrilen
bir atın
sırtından inip,
şahlanan
bir ata
biniyor kayık!
Ve Türkmen kayıkçı
dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş.
Başında kocaman kara bir papak;
bu papak değil:
tüylü bir koyunu karnından yarıp
geçirmiş başına!
Koyunun tüyleri düşmüş kaşına!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık
Ve kayıkçı
"Türkmenistanlı bir Buda heykeli" gibi
dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş,
fakat, sanma ki Hazerin karşısında elpençe divan durmuş!
O da bir Buda heykelinin
taştan sükûnu gibi kendinden emin
dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş.
Bakmıyor
kayığa
sarılan
sulara!
Bakmıyor
çatlayıp
yarılan
sulara!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık,
devrilen
bir atın
sırtından inip
şahlanan
bir ata
biniyor kayık!
- Yaman esiyor be karayel yaman!
Sakın özünü Hazerin hilesinden aman!
Aman oyun oynamasın sana rüzgâr!
- Aldırma anam ne çıkar?
Ne çıkar
kudurtsun
karayel
suları,
Hazerde doğanın
Hazerdir mezarı!
Çıkıyor kayık
iniyor kayık
çıkıyor ka...
iniyor ka...
Çık...
in...
çık...
(Nâzım Hikmet RAN)
(bkz:müthiş şiirler)
Şiirin kıymetini nâcizhâne azaltan uygulama türü.
"Ya da"
Kanserli ideolojinin bol olduğu, özel üniversite sanılan ama Eskişehir'in bazı bölümlerince Anadolu Üniversitesi'nden daha iyi bir eğitime sahip olan Üniversitesi
Kanserli ideolojinin bol olduğu, özel üniversite sanılan ama Eskişehir'in bazı bölümlerince Anadolu Üniversitesi'nden daha iyi bir eğitime sahip olan Üniversitesi
Düş Sokağı Sakinleri/Gitmem gerek bu şehirden
2 üniversitenin bulunduğu lâkin Eskişehir'de okuduğunu söyleyen herkese "Anadolu Üniversitesinde okuyan" sıfatı takılmasıyla ünlü şehir. OSMANGAZİ PİŞMANLIKTIR.
Soyadının bir harfini, Sezâi Beyle girdiği bir iddia sonucu kaybeden, İkinci Yeni şair grubunun öncüsü, Zuhal Hanım'ın eşi, Memo'nun babası, ruhlarımızın acısı..
50'lik karıyı 2 kişi içtik ve 1'er cila attik. Otomatik düzeltmeyle karı yazdığımın farkındayım ve bunu düzeltmeye ugrasmayacagim çünkü çakırleyfim, laiklik sağolsun I love here 😍
@1 eksi
Geç tanıdığım bir arkadaşımdır. 2005 yılında eski dev-solcuların gittiği bir kıraathanede tanışmıştık ve onu birdaha görmemiştim. İsmi Faruktu. Ona nerelisin diye soran herkese Yozgat derdi. Bir gün sinirlendim ve ULAN KONYA DESEN NE FARKI VAR? YOZGAT SANKİ ORDAN FARKLI MI AMK dedim. O da bana şunları söyledi, yobaz olacağıma milliyetçi damgasi yerim daha iyi. Iyi bok yersin dememle kaçtı masamdan..
Tuna/Ant