confessions

dahafazlavietnam

Yazar  · 15 Mayıs 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 27
  2. takipçi 11
  3. puan 374

deniz gezmiş atatürk'ü sevmez miydi

dahafazlavietnam
mustafa kemal ve deniz gezmiş'in görüşleri birbirinden farklıdır. deniz marksist bir devrimciydi, mustafa kemal ise ulusal bir devrimci. ancak her ikisi de devrimcidir, ilericidir, cumhuriyetçidir. deniz'in ilham kaynaklarından birisi de mustafa kemal'dir. hem kendi söylemleri hem de yaptığı eylemlere bakılacak olursa deniz gezmiş'in mustafa kemal'i ne kadar sevdiği ve saygı duyduğu kolayca anlaşılır.

köy enstitüleri

dahafazlavietnam
zamanında türkiye'nin ilerici kesimini artırmış olan köy okulları. buradaki insanlar emekten yanaydılar çünkü okullarını kendileri boyarlardı. bu şekilde emeğin kutsal bir şey olduğunu anlamışlardı. hem pozitif bilimleri öğreniyorlardı hem de köyde hangi işi yapacaklarsa onu. marangozluk, balıkçılık, çiftçilik vb. şeyleri öğrenip köyde kalıyorlardı, böylece hem köylerin okuyan kesimi artmış oluyordu hem de köyden kente göç azaltılıyordu.
her alanda çok iyi eğitim veren bu kurumlarda öğrenciler hem dünya klasiklerini okuyor hem de müzik aleti çalmayı öğreniyor hem de mezun olduktan sonra ilerici bir insan haline geliyorlardı. dönemin hükümeti yüzünden "komünist yetiştiriyor" bahanesi ile kapatıldılar. bilime, aydınlığa darbe vurmak böyle bir şeydir. böyle eğitim kurumlarını kapatıp yerine imam hatip açarsan ülke yavaş yavaş geriye gider.

joseph stalin

dahafazlavietnam
soğukkanlı bir liderdir. eğer bir şey yapılacaksa gözünü kırpmadan yapar. çoğu kişi stalin'in askeri yönünün çok gelişmiş olduğunu düşünür. aslında pek öyle değildir. stalin'in esas kuvvetli olduğu alanlar ekonomi ve diplomasidir. rusya hala bir tarım ülkesiyken onu sanayileştirmiş, hatta batının belki 60-70 yılda yaptığı sanayileşmeyi 10 yıl gibi bir sürede yapmıştır.
aldığı canlardan dolayı birçok kişi stalin'i sevmez ama şunun bilincinde olunmalıdır: stalin'in aldığı canlar, tarihsel bir zorunluluk ürünüdür. nitekim ülke 2. dünya savaşında. böyle koşullarda yeni kurulmuş sayılan bir ülkeyi 50 yıl ileriye götürmek kolay iş değildir. böylesine bir ilerleme sayesinde sovyetler birliği 2. dünya savaşında nazilerin faşizmini ezmiştir.
küçük bir bilgi daha: stalin, çelik adam demektir.

kapitalizmden sonra

dahafazlavietnam
kapitalizmin öldüğü günden sonrasını ifade eder. bu da ancak sosyalizmin kurulması ile mümkün olabilir. dünya ülkeleri nasıl feodalizmden sonra kapitalizme geçmişse, kapitalizmden sonra da sosyalizme geçecektir. toplumsal eşitliğin ön planda tutulduğu, üretim aletlerinin ve merkezlerinin kamuya ait olduğu, işçi sınıfının değil burjuvazinin ezildiği bir zaman aralığıdır kapitalizm sonrası.
devrim ile gelir.
2

askerimizi zehirleyen firmanın araştırılmasını akp-mhp'nin reddetmesi

dahafazlavietnam
günümüz türkiye'sinde çok da şaşılacak bir şey değildir. zehirlenenlerin hepsi erdir ve halk çocuğudurlar. sen tüm fanatikliğin ile o halk çocuklarının yaptığı işi övüp durursun, ama zehirlenmelerinin nedenini araştırmaya gelince "fazla abartmayın" dersin. siyasal islamın iki yüzlülüğü... mhp'nin de akp'nin evcil hayvanı olduğu yaptığı bu hareket ile tescillenmiştir.

türkiye de devrim yapmak

dahafazlavietnam
tarihsel zorunluluk olarak her yerde olacağı gibi türkiye'de de sosyalist bir devrim olacaktır. bu devrimin öznesi de her yerde olduğu gibi işçi sınıfı olacaktır. tabi devrime gitmeden önce türkiye halkının yapması gereken birtakım şeyler var. bunlara örnek olarak: öncü bir sınıf partisinin işçi sınıfına dışarıdan bilinç taşıması gereklidir. bu bilinç, işçi sınıfını ülke siyasetine katar. işçi artık sadece kendi sorunlarını değil, ülkenin sorunlarını da düşünür ve kendi sorunlarının da ülkede olacak olan devrim ile çözülebileceğinin farkına varır. bu sırada da ülkede izlenecek olan devrim stratejisi bulunmalıdır. nitekim her ülkenin devrim yolundaki stratejisi farklıdır.
devrim koşulları bir gün gelecek ve geldiğinde hazır olmak gereklidir.