confessions

anne boleyn

Admin  · 29 Nisan 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 916
  2. takipçi 145
  3. puan 17708

ahmet şık

anne boleyn
bu adam o savcı için yaptığı haberden sonra ve onun gerekçesiyle tutuklanmadı arkadaşlar. bu adam fetonun gerçek yüzünü, hükümetle işbirliğini kitap ile gün yüzüne çıkardığı halde "fetocu" damgası ile içeri atıldı.

hükümet bunun yanlış yani attıkları koca bir "iftira" olduğunu bildiği için hemen gazetecilerine ahmet şık'ın halka yanlış gözükeceği bir açığını bulmalarını emretti. Her zamanki gibi halkın kahramanlaştırdığı kişiyi halkın gözünden düşürme amacı güttü hükümet. hep aynı taktik.

şimdi ahmet şık'ın o yazdığı yazıya gelirsek bu bir suçtur. ben asla katılmıyorum. eğer bir hukuk devleti bekliyorsan nasıl hukuksuzluğu terörü savunabilirsin ki değil mi?
ama bu benim ahmet şık'ın şu anki haklı davasını desteklemeyi bıraktığım anlamına gelmiyor.
vicdanı, adaleti olan herkesin bu adamın yanında olması gerekiyor. çünkü bu adam haksız yere süründürülüyor. oyuna gelmeyin!

Kitap önerileri

anne boleyn
Dan Brown'un kitabı olan Melekler ve Şeytanlar. Bilgiyle kurgunun harmanlanmış hali. Sizi okurken hem heyecanlandırıyor hem de bilgileri beyninize işliyor.

Ayrıyeten popüler kültürün kitabı olan Kafes'i de ısrarla öneriyorum. Eğer gerilim, korku seviyorsanız kaçırmayın.

ermenistan

anne boleyn
Bir rus milletvekilinin söyledikleri geldi aklıma "türkiye azerbaycanla birleşip ermenistan'ı ezecekler, tamamıyla ezecekler!"

o günün gelmesini bekliyorum. çünkü ermenistan bunu hak ediyor. ermenistan'ı ezmek konusunda bir sorun yok da sorun olan rusya... rusya'yı arkalarına alarak kendilerini korumaya çalışıyorlar lakin bu her zaman böyle devam etmez, güvendiğin dağlara kar yağar eeeey ermenistan swh.

şu an kendime kızsam mı onu da bilemedim. atatürk "yurtta sulh cihanda sulh" sözünü benimseyip politikasına yansıtmıştı oysa ben farklı şeyler düşünüyor ve istiyorum. lakin azerbaycan'a yaptıkları karabağ olayları yenilir yutulur cinsten değil. ayrıyeten habire türk bayraklarını yakmaları sanki onlar çok masummuş da biz onlara soykırım yapmışız gibi mağdur ayaklarına yatıp türklere hakaret saydırmaları sessiz kalabileceğim bir durum da değil. herkes ettiğini bulur.
16

kazakistan'ın latin alfabesine geçmesi

anne boleyn
(bkz:bir gecede cahil kaldık)
şaka bir yana da kazakistan'ın halkı acaba böyle diyor mudur? yok sanmıyorum çünkü onlar bizimkiler gibi cahil değildir. zira başlarında nazarbayev gibi türk milliyetçisi bir lider var. halkının araplaşmasına son derece karşıdır da. öyle çok imreniyorum ki...
nazarbayev'in konuşmasını izlemek isteyenler:

soydaşlarımıza hayırlı uğurlu olsun diyorum. liderlerinin kıymetini bilsinler.
11

sarı sözlük

anne boleyn
Başlıklarına bayıldım. Yeni mekanım orası olacak sanırım. Umarım kitlesi de kaliteli, saygılı olur.

edit: mail atıp hoş geldiniz deyip kurallardan beni haberdar etmiş, şimdiden ısındığım sözlük olmayı başarmıştır. daimi olmasını temenni ediyorum swh.
4

filistin

anne boleyn
Osmanlı zamanında ingilizlerle anlaşarak Osmanlıya ihanet etti Filistin halkı. Sonra ise o sırtlarını dayadıkları İngilizler tarafından yahudiler filistin topraklarına yerleştirildi. Filistin'in tek hayali bağımsızlıktı bu hayal ise onların sonu oldu. Ama şu günümüze baktığımda İsrail, Filistin halkının topraklarını gasp etmekle kalmayıp canlarına da kast ediyor. Elbet Filistin suçsuz değil, geçmişteki halkın aptallıklarının bedelini ödüyorlar, İsrail'e ellerinden ne kadar geliyorsa o kadar saldırıyorlar. Tabii İsrail'in gücü ile Filistin'in gücü bir tutulabilir mi? İsrail'den bir gidiyorsa Filistin'den bin can gidiyor. Üzülüyorum elbet ama yapabileceğimiz hiçbir şey yok. İsrail'in gözü doymak bilmiyor eğer Filistin'in bütün topraklarını ele geçirdiğinde sakinleşeceğini, duracağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Onların hedefi tevratta yazıyor. Yaptıkları daha büyük bir amaca hizmet ediyor. Şu an sadece bir fragman izliyoruz ve inanın dünya filmi görmeye hazır değil.

ırkçı değilim ama x milletini sevmiyorum

anne boleyn
Düşünce özgürlüğüdür, kimse kimseleri sevmek zorunda değildir. O sevilmeyen milletleri sevmeye zorlamak asıl faşistliktir. Hem durduk yere de sevmemezlik değildir, elbet yanlışları vardır o yüzden sevilmiyorlardır. Türklere kötülük yapan, huzursuzluktan, kaostan başka bir boka yaramayan, zavallı durumdaki milletleri seveceğime ırkçı damgası yiyeyim daha iyi. Hümanist değilim, olmadım da. Kendi görüşünde olmayan herkesi ırkçı diye damgalayan zihniyetlerden bıktım. Madem bu kadar hümanistsiniz, hümanistliğinizi araplara ve çomarlara da gösterin. İki yüzlülük yapmayın diyorum. Ama onlar size saldırıyor diye ve bir takım yanlışlar mevzubahis olduğu için tiksiniyorsunuz değil mi onlardan? Heh işte sevmediğim milletleri ben de Türklere yaptıkları yanlışlar ve nefretleri yüzünden sevmiyorum. Sevmemek, nefret bunlar milletlere karşı olunca mı suç oluyor? Koca bir kitleye olunca olmuyor mu? İşte bu yüzden iki yüzlüsünüz.
1

sscb'nin türkiye'ye katkıları

anne boleyn
keyfinden, yüce gönüllerinden yapmadılar bunları. Stratejik bir adımdır yaptıkları. Kurtuluş Savaşında yardım etmelerinin sebebi boğazların onlar için önemli olması ve İngilizlerin eline geçmesinin onlar için sıkıntı yaratacağına dair gözlemleriydi. Yakınında Türklerin olmasını mı isterdi sovyetler yoksa İngilizlerin, yunanların, fransızların mı? Atatürk de bunu bilecek kadar stratejik zekaya sahip olduğu için sovyetlerin yardımına başvurdu. yani kimse kimseye durduk yere yardım etmez, hele ruslar asla. çıkar menfaat, geleceğin temelleri açısından bir önlemdir.

ey türk milleti her şeyi atatürk'e borçlusun

anne boleyn
sosyal medyada Gezerken çok güzel bir yazıya rastladım. Kime ait olduğunu bilmiyorum lakin o kadar hoşuma gitti ki paylaşmak istedim. Okumanızı tavsiye ederim.

"Tarih yazmak kolay değildir… Ama ondan da zor olan, yazdığın tarihte yüzyıllarca yaşamaktır.

İşte o, bu nedenle yalnızca Mustafa Kemal değil, Mustafa Kemal Atatürk'tü. Adı vardı, ruhunun gücünü yansıtan. Ve ruhu vardı, adını herkesten çok taşıyan ve yaşatan…

Kalbi vardı, kendisi için atmayan, ama milyonlara nefes olmak isteyen. Mucize adamdı derler ya hani, mucizeydi gerçekten.

Şimdi siz ben mucize deyince, böyle insanüstü güçleri falan olan birini hayal ettiniz dimi? Öyle ya, öyle tanıtıldı bize Atatürk…Her cümlenin arasına eklenen ve onun bu dünyaya ait olmadığını düşündüren kelimelerle dinledik biz onu büyürken…ve belki de ruhu bu dünyaya ait değildi gerçekten…ama o buralıydı…bizdendi…

O da sizin benim gibi etten kemikten, kalbi, gözyaşları, acıları, anıları, duyguları olan biriydi… Küçüktü boyu, ama kalbi kocaman, kendi kocaman adamdı…

İnandıkları uğruna savaşırken o da korktu… O da defalarca ne yaptığını bilemediği hayal kırıklıkları yaşadı… Hayallerini dillendirdiği nice kapılar yüzüne kapandı defalarca…Mektuplar yollayıp hayallerini yazdığı paşalar onu beklediklerini söylediği için kalkıp Selanik'e kaçıp döndüğünde, çaldığı kapı yüzüne kapandı onun da…(bkz. Tek Adam-Şevket Süreyya Aydemir) Gecenin soğuğunda kapıda kaldı o da bazılarınız gibi elinde hayalleri, kalbinde hayal kırıklıklarıyla bazen…Ama o, başkalarının kırdığı hayal kırıklıklarını toplayıp yapıştırmayı, ve etrafını daha güçlü bir camla sarmayı becerendi…

Onu diğerlerinden ayıran, hani şu cesaret dedikleri şeydi… Korkmaması değil de, belki herkesten çok korktuğu halde devam etmesiydi inanmaya… kendine de değil, insanına inandı o… kendinden çok insanına inandı belki de…

Sana inandı, bana inandı, kardeşine inandı, ablana inandı, abine yada eşine inandı… Bize inandı… Şimdi düşünüyorum da, bu devirde kim bunca koşulsuz inanıyor çevresine? Hanginiz inanıyorsunuz? Korkup evimizde dillendirdiğimiz duygulardan başka, kimle paylaşabiliyoruz hayallerimizi yada hayal kırıklıklarımızı? Yargılarımızı bir kenara bırakıp adam olmayı, adam gibi paylaşmayı, kırmamayı, incitmemeye çalışmayı, sevmeyi, sevdirmeyi, kendimiz için değil de yanımızdaki için de hayal kurmayı, önemsemeyi, ve inanmayı hangimiz beceriyoruz? Hangimiz bir şeyler değiştirmek istiyoruz gerçekten?

Paranın tuzağında yaşanan hayatlardan kopup, kapitalist düzende kukla olmayı benimsemeyeceğimizi hayal etmişti Mustafa Kemal…

Şimdi kim bu düzeni bozuk dünyada onun yüreğiyle yaşamaya cesaret ediyor…Neden değişiyor insanım dost sohbetlerini kültürle birleştirdiği sohbet sofralarını, son ses bağırıp kulak tırmalayan alkollü gecelere?

“Benim gencim” diyendi o…Dans eden, dans ettirendi… Rakı içen, ama asla dozunu kaçırmayandı hayatın içki sofralarında…amacı da, aracı da iyi bilendi o…

Geleceği görendi kabul…ama biraz kendini dinlemeyi hatırlasa insanım başkalarının hayatlarına kulak misafiri olmak için harcayacağı çaba kadar, herkes geleceği görebilir bir parça aslında…İş bakmayı, dinlemeyi, hissetmeyi bilmekteydi…ve o, bunu yapandı…
Kaç lider vardır ki, yüzyıllar boyunca herkese ve her şeye rağmen kendini hatırlatacak kadar büyük olsun. İşte o böyle bir liderdi… Hayalleriyle hayal kırıklıklarını yapıştırıp bir hayat yaratacak kadar güçlü, sevgisiyle bir milleti yönetecek kadar inançlı, yargılamayacak ama yargılanacak hiçbir tavra da izin vermeyecek kadar ileri görüşlü, değişimin temelini atacak kadar yürekli, adam gibi adamdı…

Sarı saçları, mavi gözleriyle gelen, ışık olandı ve ışık saçandı…Gün gelip gözlerini senin, benim, hepimizin bir gün yapacağı gibi usulca yumup, ardında sonsuza dek yaşayacak bir efsane bırakan adamdı. İnsanı için içi titreyen, insanının içini titretendi…O, yazdığı tarihte yüzyıllarca yaşayan,yaşatılan, ve yaşatılacak olandı…

Mustafa Kemal'di adı, Atatürk'tü…

Şimdi bugün yattığınız sıcacık evde rahat uyuyabiliyorsanız, adını anmanız gerekendi aslında…

'Ey Türk Milleti, Atatürk'ü Tanrı'ya, geri kalan her şeyi Atatürk'e borçlusun' "

türkçülüğün ırkçılık olmaması

anne boleyn
Türk olmaktan mutlu olan biri olaraktan türk birliğinin kurulması Atatürk gibi benim de hayalimdir. Herhangi bir milleti sevmiyorum diye ırkçılık yapmış olmuyorum, sevmiyorum ki bir nedeni var. Eğer o sevmediğim millete şiddet, baskı, eziyet etme gibi eylemlerde bulunuyorsam kısaca düşmanlık besleyip bir de bunu eyleme döküyorsam ırkçıyımdır. Bunları yapmadığım müddetçe ırkçı olmam. Türkçüyüm, sevmediğim milletler de var Türkler dışında sevip saydığım milletler de var. O yüzden Türkçülük sadece Türk birliğinin kurulması isteğidir bu da ırkçılık değildir. Ben başka milletlerle yaşamayı dilemek zorunda değilim, içinde bulunduğum Türk milleti ile yaşamak istiyorsam, dünya birileri tarafından yönetilme savaşı içerisindeyken ve güçlü olmak için birlik olmak şartken bunu da Türk birliği ile hayal ediyorum, buna hangi hakla ırkçılık denilir ki? Zira durmadan bana bile "ırkçı" diyenler oluyor, ırkçılık bile polisleri öldürenleri alkışlayan hain zihniyetlilerden iyidir. Kısaca demem o ki, Türkçülük ırkçılık değildir, birlik isteğidir. Bunu da kendi milletimiz ile istemek en doğal hakkımızdır.

not: o kadar çok türkçülük ırkçılık değildir yazmışım ki, belki anlamakta zorlanan kişilerin beyinine temas eder de türkçülüğün ne olup ne olmadığını anlayabilirler.

yazarların kendilerini sakinleştirmek için yaptıkları eylemler

anne boleyn
Beni sinirlendiren kişi yanımdaysa bana yahut sevdiklerime hakaret söz konusuysa kendimi tutamayıp saldırırım. Sonra da rahatlarım. Sinirlendiğim kişi yanımda değilse ama ulaşabileceğim bir yerdeyse gidip yüzyüze görüşüyorum o kadar üşengeç olduğum halde sinirlenince gözüm hiçbir şeyi görmüyor. Görüştükten sonra kişi genellikle kusura bakma tavırlarına bağlıyor gene rahatlıyorum. Hiç yanımda değilse ulaşamayacağım bir yerdeyse önceden saçımı başımı yoluyordum sinirden, şimdilerde ise derin derin nefes alıp kafamı dinleyip kendimi sakinleştirebiliyorum. Ama ona saydırmazsam olmaz tabii...
evet babamın karadeniz damarını almışım... sinirlenince cinnet geçirecek pozisyonda olabiliyorum hatta bu lise 9. sınıfta okuldan atılmama sebep olmuştu. Bana pahalıya patlıyor. Ancak sinirlendikten sonra bir şey yapınca rahatlayabiliyorum, sakinleşiyorum.

yazarların diktatör olunca yapacakları çılgınlıklar

anne boleyn
Belirtmeliyim ki yapacaklarım çılgınlık değildir, yapılması gerekendir, daha farklı şekillerde Atatürk'ün şu an olsa yapacağı şeylerdir. O yüzden yazdığım maddeler Türkiye'nin huzuru, Türk milletinin iyiliği için yapılması gereken şart olanlardır.

1. İlk olarak Miti baştan aşağıya yenilerim.

2. Mite Türkiye genelinde olan terörist ve terörist yandaşlarını tespit etmesini, halkın telefonlarının dinlenmesini emrederim(pkk ve dhkp-c denen terörist örgütlerden temizlenene kadar yahut %90'nı halledilene kadar)

3. Atatürkçü Türk Milliyetçisinin Tsk'nın genel kurmay başkanı olmasını sağlarım, Tsk'ya da el attırırım.

4. Bunları yaptıktan sonra Türkiye genelinde sıkı yönetim başlatır Mite emrettiğim liste üzerine operasyon düzenletir, seçtiğim herhangi bir meydanda öcalan'ı idam ettiririm. İbreti alem olsun diye günlerce orada sallanır durur. Bunun yanında teröristler tespit edilmiş içeri çoktan atılmış olur.

5. Dağdaki teröristlerin kökünü kazımaları için oradaki komutanlara sınırsız yetki veririm, sıkı yönetim içerisinde hem şehirlerdeki hem de dağlardaki bütün teröristlerin kökü kazınmış olur.

6. Bunların içerisinde Suriyelileri sınır dışı ederim, nereye giderlerse gitsinler.

7. Andımızı geri getiririm, Atatürkçülük dersini müfredata koyar Nutuk için de özel bir dersi müfredata koydururum.

8. Kürtçe Arapça vs... dildeki tabelaları kaldırtırım.

9. Natodan çıkar, incirlik üssünden Amerika'yı kovarım.

10. Rusya ile yakınlaşıp bir yandan Türk Birliğinin kurulması için ne kadar gizli olabilirse o kadar gizli olan bir ajanlar tarafından proje yönetirim.

11. Okullarda milli benliğin, türklük bilincinin kazandırılması için özel bir müfredat hazırlatırım.

12. İlkokul, ortaokul, lise gibi okullarda kesinlikle başörtü yasak olacak lakin üniversitede serbest olacak, sivil kıyafet yönetmeliği olduğu için. Ordudan, Polis teşkilatından, kamu alanlarından başörtü tamamen çıkarılacak. Milletvekili olmak isteyen kadınlar ya başörtüsünü çıkarıp girecek ya da başörtülü olmayacak.

13. Eğitim sistemini değiştirip, öğretmenlere katı bir mülakat yapıp, öğretmenlerin maaşını Atatürk'ün yaptığı gibi milletvekillerinin maaşı kadar yapacağım. Yani milletvekillerinin maaşını azaltacağım.

14. Din dersi ve ahlak bilgisi dersinde bütün dinler anlatılır, bütün dinlere eşit şekilde yaklaşılır. Gelecek nesiller bütün dinler hakkında az da olsa bilgi sahibi olmuş olur.

15. düzenlenmiş yeni istihbarat ile Türkiye'nin düşmanı Türk düşmanı, bu ülkenin bölünmesini dileyen ne kadar hain varsa tespit edilip hapis cezasına çarptırılacak. Örgüt üyeliği olup, geçmişte örgüte yararı olmuşsa zaten öcalan ile getirdiğim idam ile coktan sallandırılmış olacak.

16. Herkes Türkiye'ye, Türklüğe, Atatürk'e, kahramanlarımıza, askerimize, polisimize, emekçimize saygı duyacak, zaten yapacaklarımdan sonra huzurlu bir türkiye'de herkes birbirine saygılı olmuş olacak.

17. Tecavüzün cezası kesinlikle idam olacak.

18. elimden geldiğince karabağ'ı azerbaycana katmak için savaşacağım. Ama bunu ilk başta savaşla değil Rusya'yı yanıma çekmek ile başarabilirsem başaracağım, sonra ise savaş çıkacak lakin Ermenistan ordusu Tsk ve Azerbaycan'ın ordusunun yanında bir hiç olduğu için kısa süreli bir çarpışma olacak. Ki tsk ile azerbaycanın ordusunu ayırmamak gerek, bizler iki devlet tek milletiz.

19. Bunlardan sonra ise Yurtta sulh cihanda sulh ilkesini benimseyip dış ilişkilerde seviyeli, barışçıl ama kesinlikle boyun eğmeyen bir politika çizeceğim.

Evet diktatörüm, ülkenin huzuru için geçici bir diktatörlük şart.
6

fatih sultan mehmet'in eşcinsel olması

anne boleyn
İlk defa duyduğum bir iddia. Gerçekliği tartışılır. Doğru yahut yanlış bilemem çünkü çok araştırmadım, zaten güvenilir bir kaynak da yok. Eşcinsel olup olmaması beni ilgilendirmiyor zira başarılarıyla ilgileniyorum. Ama mantıklı baktığımız zaman koskoca müslüman aleminin lideri sayılırsın, müslümanlara göre peygamberin övgüsüne mazhar olmuş bir insansın, peygamberi saydığı insanın övgüsüne layık olmuşken, müslümanların gözünde en önemli bir insan iken neden kur'anda yasaklanan eşcinselliği tercih ettiğine dair kanıt bırakacak şekilde kağıda yazarsın? ne derler söz uçar yazı kalır. O kadar akıllı bir insan neden kur'anda yasaklanan şeyi yaptığını, hissettiğini kağıda döker? Bakın yapması ayrı bir konu yapabilir ama oğlanlardan hoşlandığını belirtecek şekilde şiirler yazıp kağıda dökecek kadar da aptal bir insan değildi, fatih sultan mehmet'ten bahsediyoruz.
31 /