confessions

anne boleyn

Admin  · 29 Nisan 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 920
  2. takipçi 145
  3. puan 17708

iz bırakan kitap cümleleri

anne boleyn
"Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı ilk fırsatta katlederiz. Sonra da ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız."

"Tek ve değişmez parola şudur: Tek tepe, tek kurşun kalıncaya kadar savaş! Ya istiklal, ya ölüm!.."

Mustafa Kemal yıllar sonra bir gün kardeşi Makbule'ye şöyle diyecektir:
"iki kadın beni sevdi. Biri ben olduğum için, hiçbir şey beklemeden. Öteki ise mevkim için."

müslümanlık ve laiklik

anne boleyn
islam, allah'ın kuralları dışında yönetime karşı çıkar, diğer yönetim sistemlerine "kafirlik" der.
laiklik ise din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır, bütün insanların inançlarına eşit davranılmasıdır.
bir müslüman laik sistemi destekleyemez mi? destekleyebilir tabii ki. laiklik dinsizlik demek değildir. sadece 21. yy da günah denilen her şeyin ve günah işlendiğinde buna karşılık olarak verilen cezaların ilkel olduğunu da düşünebilir.
velhasıl şeriat ile yönetilen ülkelerin durumu ortada, verilen cezaların ilkel, koyulan yasakların sınırlayıcı, bunlara karşılık yapılan eylemlerin ise çok eski olduğu ortadadır. bunu fark edebilecek, mükayese edebilecek her müslüman birey laikliğin insanlık için en iyisi olduğunu sonuçta kendi dinini yaşamak için de kısıtlama getirmediğini, kısaca özgürlük olduğunun bilincindedir.

mesela annem dindardır lakin şeriatı asla desteklemez. çünkü bilir ki, kendi zaten dinini özgürce yaşayabiliyor neden ben de insanları benim dinime göre yaşaması için zorlayayım? düşüncesindedir. işte bu tarz düşünen gerçekten hoşgörülü ve akıllı olan müslüman insanlara saygı duyuyorum.

dehumanize

anne boleyn
son çırpınışlarına tanık olduğumuz yazar ve ne yazık ki bunu yaparken gittikçe daha da çirkinleşiyor.
insanların değerlerine saldırıp kışkırttıktan sonra yönetime gidip şahsına hakaret olmasa dahi genel yazılmış bir şeyi "bana hakaret etti" diye şikayet edip "banlamayın ya ama ona da benim minnet gösterip banlamayın dediğimi söyleyin" diyen, yönetim beni banlamadıktan sonra ise "niye banlamadınız, nasıl banlamazsınız, hani banlayacaktınız" diye bütün kurduğu planının elinde patlamasını öfke ile ortaya döken, yönetimin "sen banlama demedin mi?" sorusuna "ama banlayacağız dediniz" diye cevap veren bir anda yönetime karşı cephe alıp hakaret eden bir arkadaş. benim banlanacağımı düşündüğünden "banlamayın" dedi diye ego kasabileceğini düşündü. banlanmadığım için yüzsüzce "nasıl banlamazsınız lan" diye ortalıkta avel avel dolaştı bir de bu hareketleri sergiledikten sonra utanmadan entrymin altına "benim sayemde banlanmadın, minnet duy" deme küçüklüğünü gösterdi. kendi kendiyle çelişen biri. kısaca kendini nimetten sayan bir şahıs.

beşiktaş olsun, islam olsun, türk olsun, atatürk olsun kimin herhangi bir değeri var ise o değerlerine saldırmaktan çekinmedi bugüne kadar. bir de suçsuzmuş gibi "bana bunu dedi" diye ağlayıp dolandı ortalıklarda. sen atatürk hakkında "yetkilerini kötüye kullanıp bütün devletin malını eline geçirdi, idol olarak gördüğünüz kişi hırsızın ta kendisi, gerçek yüzünü göreceksiniz" tarzında iftiralar yazıp türkleri dibine kadar aşağılayan entryler girip ondan sonra da sana "rusların köpeğisiniz" diyen kişiyi gidip şikayet edecek ve masum ayağına yatacaksın öyle mi?
öyleydi de neyse ki gerçek yüzünü cümle alem gördü.

kendini bir nimetten sayıp "bu sözlük ben ne dersem onu yapacak, bana şunu dediniz, istediğimi yapmadınız sizler de gideceksiniz hem de benim sözümle ban yiyeceksiniz" diye ego kasan, aslında içinde bütün ezilmiş duygularının bastırılması sonucu ortaya çıkan gereksiz bir narsistlik sergilemekten de geri durmadı.

bir kadına dediği iğrenç sözü ss'ye alıp bunu paylaşıp bir de üstüne "bana en son laf sokacak kişisin" deyip sanki yaptığı doğru bir şeymiş gibi kapak sözler başlığına tabiri caizse "işte ben de böyleyim ya, biri benim istediğim şeyi yapmazsa bel altından vurup iğrençliğimi öne sererim" diye hava kasmaya çalışan biri.

evet arkadaşım insanlar gerçek yüzünü gördü. ben mi? ben hep aynıydım. sadece bir ara sana senin ağzından cevap vermeye, senin gibi değerlerine saldırma kararı aldığıma pişmanım. ben öyle bir insan değilim işte insanları kendini tiksindirmek konusunda gurur duyabilirsin.

bozuk saat bile günde bir kere doğruyu gösterir, bu kişi ise doğruluğu iyiliği rol olarak yapıp iğrençliğini içindeki ezilmişlik duygusunu insanları tehdit ederek, değerlerine sallayarak sergilemekten geri durmayıp "ya ben öyle değilim, kışkırtmak için yapıyorum" diyerek savunma yapmaya çalışan bunu da itiraf eden, acıtasyon yapan bir halta yaramayan kişidir.

ne söyleyeceğim biliyor musun? ben dört dörtlük bir insan değilim, benim de yanlışlarım oldu elbet. ama sen? başlı başına yanlıştın, insanların değerlerine hobi olarak saldıran, durduk yere bunu yapan herkes hayatı boyunca değersizliğini fark etmiş şahıslardır. keşke yaşının olgunluğuna erişebilseydin.

ve son olarak da başarılısın. ne konuda biliyor musun? insanları kışkırtmak konusunda. çünkü kötüsün ve ne yazık ki tek başarın da bu. işte bununla kendince gurur duyabilirsin.

9 ağustos sözlükteki ırkçı saldırı

anne boleyn
objektif olarak değerlendirmeye çalışacağım. "türkler hiç olmasaydı" başlığından sonra açılan "kürtler hiç olmasaydı" başlığındaki bazı kişiler ikinci başlığa tepki gösterir iken nedense ilk başlığa tepkisiz kaldılar. "moskovakürdü" arkadaşımızı tenzih ediyorum.
ikinci başlık tamamen her zamanki gibi türkleri aşağılama girişimine tepki olarak açılmış bir başlık olup tümüyle yanlış olsa dahi eşitlikçi bir izlenim bırakmaya çalışanların "türkler hiç olmasaydı" başlığına sessiz kalıp ikincisine durmadan ses çıkarmaları muhteşem bir ironi göstergesidir. iki yüzlülükleri de buradan gayet net bir şekilde görebiliyoruz. iki ırk da var arkadaşlar, bunu ne inkar edebiliriz ne de değiştirebiliriz. keşke tek millet olmayı başarabilseydik de böyle ayrılmalar yaşanmasaydı aramızda. eğer bir şeye tepki gösterecekseniz bu kişi sadece peygamberdevesi değil de diğer arkadaş da olmalıdır. çiftestandart uygulamayın, zira eşitlikçiyim diye bağıran da sizlersiniz.
15

hasan tahsin

anne boleyn
hasan tahsin'e yahudi denmesi, atatürk'e yahudi diyen ümmetçileri getirdi aklıma. Selanik, Osmanlı'nın toprağıydı. doğal olarak türkler de çoğunluk olarak orada yaşardı. eğer birine olduğu kişinin aksini iddia ediyorsan bunun için kanıt sunmalısın. nedense milliyetçiliği temsil eden bir şey yapan, milli sembol olmuş her ne kadar kişi varsa hakkında "türk değildi" denip duruyor. türk olmayabilir gene de o benim kahramanım olarak kalır. lakin kahramanlaşmış isimlere çamur at izi kalsın tarzında bir iddia atmak ortaya ve bunun için elle tutulur bir şey gösterememek yanlıştır.

ayrıyeten hasan tahsin'in sosyalist olduğuna nereden kanaat getirildiğini de anlamadım. hadi diyelim ki sosyalistti ne fark eder? sosyalistlerin vatan savunması, işgale boyun eğmemesi garip bir şey mi? neden ideoloji ayrı mı yapılıyor? bana soracak olursanız şayet dibine kadar da milliyetçiydi hasan tahsin. o zamanki halk, içimizdeki hainler dışında sapına kadar milliyetçiydi. zira işgalden kurtulmak için milli duygular şarttı.

son olarak ise hasan tahsin'i sosyalist olarak tabir edip, türkçülerin ülkücülerin "kahramanımız" demesi garipseniyorsa, atatürk türk milliyetçisi idi onu sizler de kahramanınız olarak görmüyor musunuz?
mevzubahis vatan olduğunda ideolojiler arka planda kalır.
22 /