uluslararası para fonu

laik bir hanim
Sanayileşmiş ülkeler İkinci Dünya Savaşı daha sona ermeden 1944 yılında Bretton Woods Konferansı'nda bir araya geldiklerinde Bretton Woods ikizleri olarak da bilinen, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın (DB) kurulmasına karar verilmiş ve IMF 1945 yılında yeterli sayıdaki ülkenin onayıyla 1945 yılında kurulmuş ve 1947 yılında faaliyetlerine başlamıştır.


Fon'un kuruluş amaçları statüsünün 1. maddesinde belirlenmiştir.

- Uluslararası parasal işbirliğinin teşvik edilmesini ve geliştirilmesini sağlamak,
- Uluslararası ticaretin serbestleştirilmesini ve genişletilmesini sağlamak,
- etkin kaynak kullanımına katkıda bulunmak,
- Reel gelir ve yüksek istihdam düzeyini sürdürmek
- Kısa bir süre için, uluslararası ve ulusal refaha zarar veren önlemlere başvurulmaksızın üye ülkelerin ödemeler dengesinde ortaya çıkabilecek aksaklıkları gidermek amacıyla fianansal destkte bulunmak

- üye ülkeler arasındaki düzenli döviz ilişkilerini sürdürmek ve rekabetçi döviz kuru değer kayıplarının önlenmesini sağlamak ve
- Üye ülkelerin ödemeler bilançosu açıklarının azaltılmasına ve dış ticaret dengesizliklerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktır.

IMF'nin maddi kaynaklar açısından işleyişi, ülkelerin ödedikleri üyelik payı oranında örgütün politikalarında söz sahibi olmaktadırlar.

Her ülke IMF'ye katıl
dığında, üyelik ödentisi olarak sermaye payı niteliğinde bir para yatırmaktadır.

Üyelik ödentisi ülkenin geliri ve ihracatı ile orantılı bir paydır.

Üye ülkeler tarafından yatırılan bu paralar IMF'nin ülkelere vereceği borçları karşılamada kullanılır, aynı zamanda üye ülkenin ne kadar borç alabileceğini de belirler.

Her ülkenin ödediği miktar, üye ülkenin aynı zamanda IMF içindeki etkinliğinin de göstermektedir.

Üye ülkenin ödediği söz konusu miktar, üye ülkelerin oy hakkını belirlemekte bir başka ifadeyle bir ülke ne kadar çok para yatırmışsa o oranda oy hakkına sahip olmaktadır. Öte yandan bu pay, üye ülkenin IMF'den kullanabileceği mali kaynak imkanlarını da belirlemektedir. Böylece üye ülke ödediği miktarla orantılı olarak IMF'den borç alabilmektedir.