su ayısı

sophos
dünyanın en dayanıklı canlı türü.
omurgasız hayvan şubesinden mikroskobik canlılardır, hemen her ortamda yaşayabilirler.

Latince ismi tardigrada, tardus (yavaş) ve gradi (adımlamak) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve ''yavaş adımlı'' anlamına gelir.
4 çift bacağı vardır ve suda yaşar.

İlk olarak Alman zoolog Johann August Ephraim Goeze tarafından tanımlanmıştır. bu canlılar mikroskopla görülebilir çünkü 0,3 ila 0,5 mm arası değişen boyutlardadırlar fakat nadir de olsa 1,2 mm'ye kadar çıkabilmektedirler.


Resimde de gördüğünüz koni şeklindeki uç, başı sayılır. Vücut hücreleri sabittir, yani olgunlaşma döneminde hücre sayıları artmaz. Bazı türlerin her yetişkininde yaklaşık 40.000 tane hücre bulunur ( Karşılaştırmak isterseniz, İnsanlarda 50-60 trilyon kadar hücre bulunmaktadır. Bazı kaynaklarda bu sayı 100 trilyon olarak da belirtilmektedir). Vücuda gaz değişimin sağlayacak bir solunum organları yoktur.

Baş olarak kabul edilen kısımda bulunan boru şeklindeki ağız ile bitki, alg ve bazı omurgasızları delerek vücut sıvısı veya hücre içeriği ile beslenmektedirler. Çoğu tardigrada bitki yiyerek beslenirken bazıları bakteri yer, bazıları da avcıdır.

Yaklaşık 960 türü bilinmektedir. Küçük olmalarına rağmen olağanüstü ortam koşullarına da dayanıklılardır. Yüksek sıcaklıktaki bölgelerden, denizin derinlerine, kutuplardan, atmosferin üst katmanlarına, radyasyona, susuz ortamlara kadar her yerde yaşayabilirler. Aynı zamanda, göl, tatlı su kaynakları, taş duvarlar ve çatı gibi daha ılımlı ortamlarda da bu canlılar görülebilir. Genellikle nemli ortamlarda yaşayan bu türler, düşük nem ortamlarında da hayatta kalabilirler.

Beyni, iki gözü ve sindirim sistemi var olup kalp ve akciğerleri bulunmayan bir varlıktır. Kuru ortamlarda büzülerek dokularında bulunan suyu buharlaştırıp oksijen tüketimini neredeyse durduruyorlar. Bu kendini koruma evresinde insanoğluna zarar veren birçok şeyden neredeyse burnu bile kanamadan kurtulup, uygun ortamı bulunca normal yaşantısına geri dönüyor. Aşırı uçlardaki ortamlara da böyle uyum sağlıyor; yarı-ölü evreye geçiyorlar. Bu evrede metabolizma hızı neredeyse sıfırlanıyor. Vücutlarındaki su oranını çok çok alt seviyelere getirip (% 3lere) yarı-ölü moda geçiyorlar. Böylece yüksek sıcaklılardan, ölümcül soğuklardan hatta radyasyondan bile etkilenmiyorlar. Nemli bir ortama geçtiklerinde ise hiçbir değişim olmadan eski hallerine dönebiliyorlar.

Tardigradların bu dayanıklıklarını ölçmek için birçok deney yapıldı. Uzay boşluğunda çok uzun süreler bırakıldılar. Burada kaldıkları süre içinde havasız vakum ortama, yüksek radyasyona ve susuzluğa rağmen hayatta kalmayı başardılar. Bu ortama maruz bırakılan tardigradlar, yeniden nemli ortama yerleştirildiklerinde hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına kaldıkları yerden devam ettiler.

https://evrimagaci.org/photo/tr/su-ayisi-tardigrada
http://www.kozmikanafor.com/imkansiz-sartlarin-canlisi-tardigrad/