makroevrimsel örüntüler

laik bir hanim
Örüntüler 'ne, ne zaman oldu' sorusunun yanıtlarıdır. Yaşamın
tarihi boyunca gerçekleşen tüm değişimler, çeşitlenmeler,
yokoluşlar makroevrimsel örüntülerdir.
Yaşamın tarihini araştıran biyologlar, 'böceklerin yayılımı ne
zaman başladı?' veya 'ilk çiçekler neye benziyorlardı?' gibi,
geçmiş olayların ayrıntılarına dair soruların yanısıra, yaşam
ağacında zaman içinde tekrarlanan genel örüntülerle de
ilgilenirler.

1. Durağanlık: Yaşam ağacındaki birçok soy 'durağanlık'
gösterir. Yani sağdaki şekilde resmedildiği gibi, uzun zaman boyunca çok sınırlı değişim sergilerler. Hatta bazı soylar zaman içinde o kadar az değişmişlerdir ki bunlara 'yaşayan fosil' diye ad takılmıştır. Örneğin sölekantlar... Bunlar omurgalı dalının başlangıcına yakın bir noktada bu daldan ayrılmış bir balık soyudur. 1938 yılına dek bilim insanları, sölekantların soylarının 80 milyon yıl önce tükendiğini düşünüyorlardı. Ancak 1938 yılında Hint Okyanusu'nda yaşayan, fosil atalarına benzeyen bir sölekant popülasyonu keşfedildi. Anlaşıldı ki, sölekant türü 80
milyon yıllık bir morfolojik durağanlık yaşamaktadır.

2. Karakter değişimi: Soyların değişimi yavaş ya da hızlı olabilir. Karakterlerin değişimi, vücuda yeni bölümler eklenmesi şeklinde tek bir doğrultuda olabileceği gibi, önce yeni bölümler kazanıp daha sonra onları kaybetme şeklinde, geri dönüşlü biçimde de yaşanabilir.
Değişimler tek bir soy içinde ya da birkaç soyu kapsayacak şekilde
gerçekleşebilir.

3. Soy bölünmesi (ya da türleşme): Soy bölünmesine dair örüntüleri bir soyoluş inşa ederek ve bunu inceleyerek belirleyebiliriz. Ele aldığımız soyoluşta, belli bir soyun olağandışı bir sıklıkla yeni soylara ayrıldığını ve ağaçta 'çalılık' benzeri bir dal öbeği yarattığını görebiliriz
. Tersine, söz konusu soyoluşa bakarak, bir soyun bölünme sıklığının olağandışı şekilde düşük olduğunu da görebiliriz; az sayıda kolu olan uzun bir dal, soy bölünmesinin çok az olduğunu anlatır Ya da bir soyoluşta, birkaç soyun aynı anda, patlar gibi soylara bölündüğünü de görebiliriz

4. Yokoluş: Soyların yokoluşunun yaşamın tarihinde çok önemli
bir yeri vardır. Bu olay bazı soylarda çok sık, bazılarında ise çok
nadir gerçekleşebildiği gibi, aynı anda birçok soyda birden de
yaşanabilir, ki buna 'kitlesel yokoluş' denir. Her soyun belli bir
yok olma şansı vardır ve karşı konulamaz bir şekilde, gelmiş
geçmiş türlerin büyük çoğunluğu tarihin ruletinde sonunda
kaybetmişlerdir: Dünya üzerinde bugüne kadar yaşamış
türlerin %99'undan fazlası yok olmuştur.