Gecenin siiri

ickial
Kendi yazdığım bi şiiri atacagım

"öldürüyorum o içimdeki tutkuyu

verdiğin mutlulukları ve beslediğim umudu

uzun sürecek kolay değil ama bitecek

tüm bu şeyler günden güne geçecek



bu benim, işte gerçek ben

bekledim seni halen

ama gidiyorum artık

eğer sen gelmeyeceksen"
themanwhowasntthere
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu?

Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,

kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.'.. Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına

aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış

hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına

niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimselerizin vermez yollarıma kuş konmasına?

"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.

Nilgün marmara
tomris
Lebler sücü bir tas ver, hem neşe ver hem yas ver

Hançer mi o kirpikler, ay yüzlü güzel konçuy.

Almış beni albızlar, gönlümde yaran sızlar

Kurban sana Atsızlar, ay yüzlü güzel konçuy.



(bkz: atsız)
ama bence
Annem yaşıyor ve yaşlanıyor biliyorum bir gün ölecek

Ben yaşıyorum ve her gün annemin bir gün öleceğini düşünüyorum

Annemin her gün tansiyonu çıkıyor beli ağrıyor saçları ağarıyor

Benim de saçlarım ağarıyor annem gözümün önünde yaşlanıyor

Dedim ya en şanssız benim kimse beni ipine takmaz

Annem çay getirdi az önce fazla uzaklaşmış olamaz

Ne tuhaf anneler çocukları üzüntüden ölürken bile

Çocukları üzüntüden ölürken bile çay getirmekten vazgeçmiyor ne tuhaf...

Siz bir görseniz annemi ne demek istediğimi anlarsınız

Annem hepinize çay koyar öleceğine inanamazsınız..



Ali Lidar
superman
bir şiir yazmak istiyorum sana,

hatta öyle bir şiir yazmak istiyorum ki,

sana olan hislerimi bütünüyle tarif etsin.

uykusuzluklarımı anlatmasın ama,

ya da çaresizliğimi.

içinde öyle kelimeler yazsın ki,

sevdirsin beni sana, delice sevdirsin.

hiç sevmemişçesine.

sanki, sanki…

bir annenin çocuğunu sevdiği gibi.

hatta baharın gelişi gibi sev beni;

tüm çiçekleri filizlendirircesine.

ılık rüzgarlar suratıma üfler gibi.

ya da sen en iyisi,

güneşin denizin üstünde durduğu gibi sev;

seninle güzelleşsin, seninle ısınsın,

tüm maviliklerim.

ama geceler olmadan sev,

hiç batma uzaklara gidip.

zaten geceler karanlık değil midir?

sen sevmezsin siyahı.

(bkz: ben)
rosesshah
uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum

öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum...
(bkz:Cemal Süreya)
varolmaninirvanasi
Gökyüzüne bakıp yazılan şiir gibidir şimdi bakışların
Kaç şiir yazılır kaç kelam dökülür şimdi duruşlarına
Zaferini kutlayamayan bir savaşçı gibidir yalnızlık
Kaç sigara yakılır,kaç kadeh devrilir sensizliğe
penislvanya
"sen güzel insansın
herkes biliyor bunu
yaramı alıp uzak şehirlere gidiyorsun
saçlarımı düz bir denize ısmarlıyorum

utanma! ayıp değil ki bu
bak ben utanıyor muyum?
kanayana kadar dizlerim, misket oynarken
hem, unutma herkes birilerinin yarasını taşır uzaklara."