atamız okuduysa ben de okumalıyım diye içimde güçlü bir istek uyandıran fakat aynı zamanda bu tembellikle nereye okuyorsun dedirten, atamın en sevdiğim özelliği.
atamızın 4000 kitap okuması
atama yetişmek için son 3990 dediğim başlıktır
Cephede, mecliste, onca hengamenin ortasında, bir yandan hainleri kollarken bir yandan ülke kurmaya çalışırken zekasına hayran olduğum adamın diğer özelliği. Bu sayede savaştan daha yeni çıkmışken ahmet adnan saygun'u çağırıp arya yazması gerektiğini söylemiş, nazi soykırımından kaçan profesörleri ülkeye alıp eğitim seviyesini yükseltebilmiş, geometriye türkçe bir sürü terim kazandırmış, kitap yazmış, düşüşü dört gözle bekleyen ülkelerin her birine duruşuyla, bakışıyla haddini bildirmiştir. Kendisi bu kadar uğraşın arasında okuyup da kitap okumayanların yorgunum, tembelim, kafam dolu vb gibi cümleleri garip bir bahane olmaktan ileri gitmez. Bu tip kişilerin kendilerini atalarına karşı sorumlu hissetmeleri gerekir. En sinir bozucu olanları da 'hobileriniz' maddesi altına 'kitap okumak' yazanlardır. Hobi olarak bestseller okunur, o da zaman kaybıdır. Ata'dan örnek almak, öğütlerine uymak gerekir. Aksi halde 'atatürk gençliği' cümlesinin içi boş kalır.
kendisini örnek almamız gereken onlarca tarafından sadece biri.
ulu önderimizin en önemli yönlerinden biridir. ne yazık ki ülkemizin kitap okuma oranının düşük olması da insana başka koyuyor be..
beni kitap okumaya başlatan sözü geldi aklıma: '' ben çocukken fakirdim. iki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.''
anlamını bilmeyerek kuran okuyup ahmet hoca gibi olacağıma , birbirinden güzel onlarca kitap okuyup atam gibi olurum.