akp'nin referandum politikası

rigmo
-Karşıtlıktan yararlanmak?
Referandum öncesi bir politika izlenecekti bu politika karşıtlık üzerineydi. Mhp'nin oylarıyla milliyetçilik vurgulanacak. Hdp'nin hayır dediği ( halk bazında Pkk'nın olarak algılanacağı malum) manşetlere taşınacaktı. Daha önceden sanki hiç oslo görüşmeleri, megri megri olmamış gibi davranılacaktı. Yerel kürt gruplarına boykot çağrısı yaptırılıp bu iş çözülecekti.
-Peki, ne oldu da bu politikadan vazgeçildi?
Referandum öncesi tahmin edilen mhp oyları, mhp tabanının “HAYIR” demesiyle oldukça düştü. Merkez mhp teşkilatının “EVET” demesi yeterli olmadı. Farklı politakalar işin içine girmeliydi. Alenen medya elinde olan iktidar “vurdum duymaz” propagandaya girişti. Doğuda kürtçe “EVET” istenirken batıda tek millet tek vatan tek dil söylemleri devam etti. Doğu yerel parti ve grupları söylemlerini boykottan “EVET” e dönüştürmeye başladı. Hüdapar “ Kürdistan tam zamanı EVET” demeye başladı tabi bu yerel grupların medyayla pek işi yoktu ve alenen belli olmayacaktı. Bazıları “bizim için şahıslar değil içerik önemlidir başkanlık gelmeli tabi ama CHP nin 100 yıllık hatasını tekrarlanmamalı” söylemlerine girişti.
-Avrupa ile problemlerin asıl nedeni ?
Değişen propagandalar ile uluslararası ilişkiler hiçe sayılarak adımlar atılmaya başlandı. 2008 senesinde iktidarın bizzat geçirdiği ”Yurt dışında siyaset yapmak yasaktır” çiğnendi. Nedeni basitti aslında 2008 de yurt dışı siyaseti eskilerde canım hocam şimdilerde terör örgütü olan kurum kuruluşlar iktidar yanlısı söylemleri iktidar adına yapıyordu.Bu yasakla beraber diğer partilerin yurt dışı seçmen etkilemelerinin önüne geçilmiş olmuştu. Ta ki 2013 ve sorunlarınların başlamasına kadar. Yurt dışı siyaseti artık kendisi yapması gerekiyordu. 15 yıldır hakim olan mağdur edebiyatı yurt içi ve yurt dışı seçmenleri etkileyecek ve “EVET” için oy alınacaktı.
Hollanda iktidarı yükselen sağcı oyların önünü kesti, bizim iktidar mağdur edebiyatını hayata geçirdi “danışıklı siyaset” mi desek buna artık ?
Özeleştiri Vakti Gelmiştir.
En büyük hatayı kendimizi eleştirmeyerek yapmaktayız.
Peki ne bizim hatalarımız?
Aslında çok basit ötekileştirmeye dahil oluyoruz.
Nasıl mı?
“Evet” diyen insanları, aşağılayarak. Aslında onları hor görmek gibi bir huyumuz yok ama boş vermişliğimiz bizi bu noktalara getiriyor. Artık savaşmak yerine “çomar” diyerek ötelemeyi seçiyoruz. Sabretme yetimizi kaybediyoruz. İktidar sosyal medyalarını takip edersek göreceğiniz şey şudur istediğiniz kadar karşı çıkın engellenmezsiniz. Nedeni çok basittir aslında. Onlar bu karşıtlıktan yararlanmaktadır.
benim nefretim, akp'ye oy verenlere değildir. onları makarnaya düşürüp şükrettirenleredir.
birlik olacak ve bundan vazgeçmeyeceğiz.
dal kalkinca sarkan kartal
Daima bir düşman oluşturulur, o düşman karşısında cesurca savaşan bir akepe resmedilir. Bu düşman bazen CHP olur bazen israil bazen Hollanda bazen abd bazen PKK bazen fetö. Ama daima bir düşman oluşturulur sayın sözlük