confessions

tojora

Yazar  · 24 Eylül 2017 Pazar

  1. toplam giri 23
  2. takipçi 0
  3. puan 275

sevgilimin erkek arkadaşlarıyla konuşmasını engelliyor olmam

tojora
kişisel algılanmasın yazdıklarım kimseyi tanımam ve hangi karakterdedir bilmem.

bunun psikolojide bir yeri vardı psikoloji okuyan/okumuş bir arkadaş beni daha çok açarsa daha bir aydınlatıcı olur.

bence öncelilikle sorulması gereken soru "güven" bu ilişkinin neresinde? kişi kendine sorabiliyor mu aldatmam diye? veya acaba burada önemli olan bu kişinin "acaba benden daha iyisini bulur" diye bir tereddütü mü var?

ben de kız arkadaşlarımı özellikle serbest bırakıyordum ki sıkmayayım, bunaltmayayım diye. mesela couchsurfing buluşmasına birlikte gittiğim kız arkadaşımı özellikle yalnız bırakıp seyrediyordum. gözlerinin beni aradığını gördüğümdeki mutluluk bir ayrı oluyordu. :)

toplu mülakat

tojora
mülakat başlığı olmadığına içimi buraya boşaltıvereyim dedim.

thy yetiştirilmek üzere 2. pilot aday adayı sürecinde 2 sene bulundum. 2 senem geçti bu yollarda. 2 senede 4 mülakata 2 defa da 7-9'arlık sınava girdim. Deli gibi çalıştım manyak gibi odaklandım. gözüm başka bir şeyi görmüyordu çünkü aşırı mükemmelliyetçi bir kişiliğim var. mükemmelliyetçi olmayı ben olumlu diye düşünürdüm.

gel gelelim mülakatlara. en sevdiğim almanlarla yaptığım mülakattı. en berbatı ise ilk girdiğim kurul mülakatıydı. ben sınavı geçemeyebilirim diye üzülürken bir anda kurul mülakatına aldılar ve havacılık kültürü adına çok da iyi değildim. mülakata giren kaptan da ısrarla teknik soru sordu.

4-5 ay sadece teknik konulara çalıştım. abartmıyorum sabah 9'dan akşam 5'e kadar millet para için çalışırken ben teknik konulara inciğine boncuğuna öğrendim. 2. mülakata girdim ve "bu teknik bir mülakat değil" diyerek hoşgeldin yaptı kurul mülakatını yöneten ik'cı. köpeh gibi çalıştığımı ve çok istediğimi ısrarla vurguladığıma mıdır nedir bilmiyorum geçtim mülakatı.

almanlara kadar ulaşınca içimi bir heyecan kapladı. resmen kapıdan içeri girecektim ve önümdeki son engel buydu. bunun psikolojik bir mülakat olduğunu zaten bildiğimden adamlara kendi dilinde konuşmak için ingilizcede absürt ne kadar kelime varsa kullanmışım "biographical data" dedikleri nanede. o kadar çalışmayla özgüven tavan olduğundan içeri girdim bir rahatlık var ve psikolog şaşırdı "daha önce böyle bir mülakata girmiş miydin?" diye sordu. kaptan da "bu cümleleri sözlüğe bakarak mı yazdın" diye sorunca aha dedim adamlarla anlaşamıcaz o kadar ezberlediğim janjanlı kelimeler beyhudeymiş ruh haline girdim ben zaten. ben anlatamıyorum mülakattakiler de tabi anlayamıyor. çıkarken hayatımın dersini kaptan verdi "ileriki hayatında daha yalın ve direkt olursan daha rahat edersin" bu ne demekti? Benim mükemmelliyetçi kişiliğimden kaynaklanan janjanlı, kendi içimdeki karmaşık felfeseyi bir süzgeçten geçirerek iletmem gerektiğiydi.

son mülakatta da kuruldaki kaptan motivasyonuma inanmamış olacak ki üstüme üstüme geldi. "en iyi dondurmayı kim yapar? " diye sorup "mado" karşılığını alınca " cevap babam olacaktı" diye daşdaş da geçti. (babam dondurmacı ve kaptan soruların hepsini ezbere konuştuğumu düşündü. e haksız da sayılmaz ama bilgi kaynağımın kirli olduğu tam bir önyargı...)

askerlik anıları

tojora
Cahilliğin dizboyunu gördüğüm bir anım var. ADAM İSTANBUL'DA DEPREMİN OLMASINI GÜNAHKAR ŞEHİR OLMASINA BAĞLADI. Hem de bu adam kısa dönem asker ve 4 yıllık "ilim" okumuş birisi.

Madem öyle de sormazlar mı adama Avrupa ve Amerika neden yerin dibine girmiyor? Neden adamlar bizden öndeyken sen halen böyle bir inanca sahip olabiliyorsun? Adamlar bizden önde dedim mi " Ama onlar kıyamette bizden geride olacak" diye nutuk atıyorlar. Konu Türkiye'nin durumuna geldi mi " Ama biz büyük olacaz ve Avrupa/Amerika izin vermiyor"

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Aklıma geldikçe vah çekiyorum ülkenin haline

iddaa kazanma taktikleri

tojora
Garanti kazanmanın taktiğini anlatıyorum.

Şimdi öncelikle cebimizde belli bir miktar para olacak. Örneğin 1000 lira. Beraberlik sayısı fazla olan bir takımı seçeceğiz çünkü Beraberlik oranı oldukça iyidir 3 civarı. 2 TL yatıracaksın, Tutmadı diyelim. Bu sefer 4 TL yatıracaksın. Tutmadı. 8 TL yatıracaksın. Tutmadı. 16 TL. Tutana kadar devam. Küçük bir matematik hesabı ile

2+4+8+16 = 30 TL kaybettik
16*3 = 48 TL kazandık. Yani kârımız 18 TL olur. Her türlü kârınız olacaktır ve kazanacağınız oran tamamen anaparaya orantılıdır.
1

yurtdışında okumak

tojora
IELTS'ten çok iyi bir puanım var. Biraz sıksam iyi bir yere gidebilirim ama oraya git düzen kur para harca vs derken hayallerimi gerçekleştiremeden yaşlanacağım korkusundan dolayı istemiyorum.

Param yok diyorsanız yurtıdışında okuyarak araştırma görevlisi olabileceğiniz program bulunmakta.

Beni almazlar diyorsan kız/erkek arkadaş edinip yerleşmesi kolay keke.

Ama unutmayın ki o kadar hümanist gördüğünüz Avrupa kendine hümanisttir. Siz eğer iyi bir yere geleceğim düşüncesinde iseniz zor. İngiltere'de yaşayan Afgan asıllı arkadaşıma bir seminerde "iyi bir yere gelmek istiyorsanız isminizi İngiliz isimleri ile değiştirin" gibi bir öğüt de vermişlikleri var.

36 boys belgeselinde de Almanya'da yaşayan ve Türk ismi olanların iş bulma oranlarını ve Alman ismi olanların iş bulma oranlarını veren bir istatistik var.dı.

Bence orta direkt bir gelirle Türkiye'yi tercih ederdim ama alt tabaka olsam Avrupa derdim
2 /