confessions

tojora

Yazar  · 24 Eylül 2017 Pazar

  1. toplam giri 23
  2. takipçi 0
  3. puan 275

sefiller les misrables

tojora
hayatımda okuyacağım ilk ingilizce roman olacak. kütüphaneden aldım ve yaklaşık 1200 sayfa. normalde ingilizce haber olsun, yazılar konuşmalar vs olsun okurken zorlanmazken bu roman ilk 30 sayfasında bilmediğim binlerce daha kelime olduğunu gösterdi bana. VE ayrıca şunu da öğretti "Bir dil biliyorum demek kolay değil"

aç tavuk kendini tavuk ambarında sanırmış

tojora
viki sözlük'e göre :

[1] Yoksul kişi, kendini bolluğa kavuşma hayaline kaptırır. O zaman yapacağı işleri şimdiden tasarlar.
[2] Aşırı açlık halisünasyona neden olur.

tam da beni anlatan bir atasözü. yeteneklerim, bilgim ve hırsım var. bununla iyi bir yerlere gelip iyi para kazanabilirim. yalnız bir o kadar da fakirim. Ama nedense sürekli ilerisi için bir plan yapıyorum.

donald trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesi

tojora
Çekya ve Filipinler de öyle kabul ediyormuş artık.

Burada dikkatimi çeken dış basında Tayyip Erdoğan ve Hamas dışında tek bir müslüman ses vermemiş buna. Acaba diyorum Suudi Arabistan ses verecekti de ondan mı aldılar adamları içeriye. Veya Katar buna karşı duracaktı da ondan mı ambargoyu kafasına koyverdi bir anda.

Peki 1980'deki BM kararına aldırmadan neden böyle bir adım attı Trump?

Trump'ın iki sıkıntısı var. Birisi içerdeki muhalefet birisi de derin devlet. Ben bunlara karşı arkasını kesin sağlama almaya çalışması olarak görüyorum.

Peki önceki başkanlar neden adım atmadı böyle bir şeye? Bunu da SSCB'ye yakınlaşır Araplar diye korktuklarından yapmadılar diye düşünüyorum.

Tabi her zaman farklı komplo teorileri olabilir makuldur. Yalnız tekrar diyorum. Yalnız Erdoğan ve Hamas. Çok ilginç.

league of legends

tojora
dota 5.84c hatta ve hatta 3 koridorlu oyunların babası olarak kabul edeceğimiz d-day judgement ile başladım ben bu oyunlara. kafede 5-5 yapılan turnuvalar kadar hayatımda başka bir şeyden zevk aldığımı hatırlamıyorum. 2010lara doğru tabi kafe kültürü bitince evlere kapandık biraz. internet üzerinden oynamaya başladık ve tabi o aralar dota2 yoktu. arkadaş önerisi ile oynadım leauge of legends'i. dota'dan daha hareketli bir oyun. rush, ambush gibi şeyleri daha rahat yapabiliyorsun. yalnız yetenek konusunda dota bir tık önde. yetenek derken bireysellikten bahsediyorum. lol'de bazı kombolar belli sırayla yapılırken dotada bazen farklı stratejiler geliştirmen gerekebilir. mesela invoker oynamasını bilen adam her iki oyunu da oynamışsa aradaki farkı rahatlıkla gözlemler. her iki oyunun da eksileri ve artıları var malumunuz.

şimdilerde oynamıyorum tabi batırdılar mı çıkardılar mı bilmiyorum.

sosyalist devrim

tojora
Orhan Veli'nin kendi içinde yaptığı devrim.

Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
- Akşamüstüne doğru, kış vakti -
Benim de sevdalar geçti başımdan.
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.

laiklik

tojora
aklıma takılan sözlüğün temasını oluşturan söz. dini bir ögeye karşı bu der gibi "i"harfini dinsel yönden anlamlandırmış kişilere saldırı yapılmış. burada tezatlık başlamıyor mu. laiklikte din ve vicdan özgürlüğü var diye biliyorum, dine saldırı değil.

güzel bir kızla dans etmek

tojora
geçen seneydi sanırım bir arkadaşım ve üç ukraynalı arkadaşla gittik ritim club'a. ukraynalılardan birisi benim arkadaşımın sevgilisi. diğer iki kız da boşta. bir yandan yandan yürüyorum ve pas vermiyorlar ingilizceleri yok ve diğer tanıdığım ukraynalılardan çok daha muhafazakar geldi bana nedense. dans ediyorlar ve hiç teklif de yok. ben de tabi s*kerim tribinizi deyip kendi kafama göre takılıyorum. bir ara alevli alevli danslı şovlu bir kız çıktı tepeye. aman yareppi ne güzel lan falan diyorum içimden. 10 dakika geçmedi bir baktım karşımda dans ediyor bana karşı. elle elle adresi şaşırdı elleaam dedim. baktım bana yürüyor. ben de ilk defa bu kadar güzel kızın flörtüne tabi olunca kafamda deli sorular ahaha. acaba diyorum elimi beline atsam mı dokansam mı diye ışık hızıyla geçiyor düşünceler kafamdan çünkü kafa da dumanlı algı yüksek. ben tereddütler içindeyken kızı arkadaşları kolundan tuttuğu gibi çekti. bende bir hayal kırıklığı anlatamam.

neyse allahtan çok güzel yakın bir kız arkadaşım var o sayılırsa dans ediyorum arada güzel kızla sdfdsfs

trip atmak

tojora

Öncelikle sevgi ile alakalı David Burns'un iyi hissetmek kitabından bir alıntı yapmak istiyorum.

Sevgi bağımlısı olmak; sevgiyi onsuz yaşayamayacağınız bir ihtiyaç olarak görürsünüz. Sizin için önemli insanları kaçırmaktan korktuğunuz için ilişkilerinizde aşağı rolleri kabullenirsiniz. Bunun sonucunda çoğunlukla size olan saygılarını kaybederler ve onların sevgisi olmadan yıkılacağınız tutumunuzdan ötürü sizi bir yük olarak görürler. İnsanların sizden uzaklaştığını gördüğünüzde acı veren, korkunç bir yoksunluğun pençesine düşersiniz. günlük sevgi ve şevkat dozunuzla yetinemeyeceğinizi fark edersiniz. "sevgi alma" zorlantısı ile tükenirsiniz. bir çok bağımlı gibi bir "mal"ı almak için zorlayıcı, yönlendirici davranışlara girersiniz. ironik olarak, ihtiyaç içinde, bu aç gözlü sevgi bağımlılığınız bir çok insanı uzaklaştırarak yalnızlığınızı artırır.

trip atmanın da bu sevgi bağımlılığı ile alakalı olduğunu düşünüyorum. ilginizi her kaybettiğinizde sevgiye aç gibi triplere girer bizim insanımız ve bu da erkeğin onu bir yük olarak görmesine, uzaklaşmasına ve kişiyi yalnız bırakmaya kadar götürür kanaatindeyim.
0 /