confessions

marenostrum

Bira  · 30 Nisan 2017 Pazar

  1. toplam giri 63
  2. takipçi 12
  3. puan 1036

suriyeli mülteciler

marenostrum
arkadaşlar şimdi sizlere -zamanında bizim savaştığımız gibi gitsinler ülkelerinde savaşsınlar -bizim ülkemizde ne işleri var - onlara verilen haklar bize verilmiyor. gibisinden söylemlerin yanlıs ve insanlık dışı olduğunu kendimce anlatmaya çalışacağım.
*bakınız birincisi (ki bundan örnek veren çok insan var diye söylüyorum) kurtuluş savaşında özellikle benim de içinde bulunduğum laylaylom 90lar nesli değil dedelerimiz savaşmış
*ikincisi o zamanlar çok aşırı üstün silahlar olmadığından zeki komutanlar üstün stratejiler ile cephelerde düşman sayıca fazla olsa bile üstünlük sağlayabiliyormuş.
* üçüncüsü düşman fazla olsa bile eğer savunan ordu tek ve bütün ise kazanma şansınız hala mümkündür.fakat savunan ordu birden çok ise kimin dost kimin düşman olduğu karışır, işin içine politika girer, içine politika giren savaş ise zaten çoktan kaybedilmiştir.
şimdi suriyedeki durumu size anlatıyorum. ülkede -öso -ışid -ypg - türkmenler -rusya -turkiye orduları var. bu orduların nerdeyse hepsi birbiriyle düşman. şimdi soruyorum size. suriyeliler hangi orduya girsin savaşsın? hangi ordunun çıkarları suriye adına? kime güvenebilirler?
bunu uzun süreli yurt dısında bulunmus biri olarak içtenlikle söylüyorum. inanın hiçkimse varını yoğunu bırakıp ülkesinden temelli gitmeyi istemez.bu insanlar buna mecbur bırakıldılar.evet içlerinde hırsızı da var katili de var dolandırıcısı da ırz düşmanı da var. ama bunu suriyelilerin geneline yormak faşistliktir, bağnazlıktır hatta sizin değiminizle çomarlıktır.kaldı ki şöyle düşünün siz baba veya anne olsanız çocugunuzun karnını doyurmak için paranız yoksa ve başka çareniz kalmamışsa hırsızlık yapmazmısınız? onlara verilen haklar konusuna gelirsek de hükümetimiz çatır çatır parasını avrupadan (zaten onlara harcansın diye) alıyor. bence biz suriyelilere neden hak özgürlük veriyosunuz diye bağrınıcağımıza bize neden vermiyosunuz diye bağrınmalıyız.

laiksözlük yazarı olmak

marenostrum
Her ne kadar coluk cocuk-ergen-faşist yazarlar gelip gidiyor olsa da "gidiyor" kısmı, çalışan, bilinçli, ilkeli adminlerin varlığını hissettirip, her gecen gün bu sözlüğün geleceğinin iyi olduğunu hissettiriyor.Başlıkların da entrylerin de aynı şekilde kalitesinin arttığını,yazarların benim gibi kendilerini geliştirdiklerini görüyorum.Elimden geldiğince fikirlerine güvendiğim arkadaşlarımı sözlüğe yönlendirip burada tabiri caizse yer kapmalarını sağlamaya çalışıyorum.Bu arada hayatımda ilk defa bir yerde yazarlık yapmak gerçekten bana çok şey kattı diyebilirim. Velhasıl-ı kelam laik sözlük yazarı olmak insana böyle düşündürten birsey işte :d

yazarların nick hikayeleri

marenostrum
Can yucelin "En uzun koşuysa elbet Türkiyede de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu" dizeleriyle başlayan, deniz gezmiş için yazdığı şiiridir mare nostrum. Latincede "bizim deniz" anlamına gelir. Edip akbayram'ın türküler yanmaz albümünde türküsünü de bulabilirsiniz.

6'lı bira paketi

marenostrum
@petitpusat ustam bazı ülkeleri baz alırsak iyi yazmışsın mantıklı yazmışsın ama mesela bulgaristanda 6 lı bira zor bulunuyor ama bir bira 1.40 leva yani 2 lira 80 kuruş.yani bulgaristanda bira ucuz yeaaa :)

doğru bulmuyorum

marenostrum
birsürü osuruktan sebeplerle her çeşit meydan kapatılabiliyorken taksim gibi devlet eliyle katliam yapılmış biryerde 1 mayısta ölen canların anılmasına izin verilmemesini değil tabiki. sonucta devletin işi buna izin vermemek.fakat kendine solcu diyen vasıfsız, korkak parti-dernek-örgüt-kuruluş-sendika mensuplarının taksime çıkmaya yeltenicek cesareti bile gösterememelerini doğru bulmuyorum.

enteresan baba halleri

marenostrum
lise yıllarında çaktırmadan telefonumu kurcalamış olmasının sonucunda kız arkadasımla olan adult fotoğraflara ulaşınca hem baba hem de psikolojik danışman olarak ne yapacağını şaşırıp büyük kuzenimden yardım istemek durumda kalma hali

süleyman yeşilyurt gibi r yapmak

marenostrum
mahkemedeki ifadesinden bir kesit paylaşıyorum arkadaslar.

“O programa katıldığım için çok pişmanım. Ben asla Atatürk'e karşı birisi değilim. Ben 25 kişiye ekmek veriyorum. Ben yaşlıyım. Yüksek tansiyonum vardır" diyen Yeşilyurt'un, “Hasan isimli şahısla hiçbir alakam yoktur. Ben sağlık durumumdan dolayı 10 yıldır oruç bile tutmuyorum. Yazın aşağı yukarı her gün Fetullah Gülen ile ilgili haberler yaptım. Ben yaşı ve tansiyon hastasıyım. Eğer tutuklanırsam can güvenliğimin sağlanmasını hakimlikten talep ederim.

artık ülke öyle bir hal aldı ki hakaret sucu işleyen -ama ben fetöye sövdüydüm diyip, adam öldüren - ben onu fetöcü sandım diyip (bkz:atalayfiliz) kurtulmaya calısıyor. buna zemin hazırlayan siyasilerimize burdan sevgilerimi gönderiyorum.

yaran diyaloglar

marenostrum
diyolog şeklinde değil de biri günün birinde online bir oyunda allah canımı alsa da ölmüşlerini s.qsem diye bi söz söylemişti.bir insanı bu denli sinir edebilmek.. hala aklıma geldikçe bi sigara yaktırır bana

izlediginiz yabanci diziler

marenostrum
sons of anarchy. bir çok yabancı dizi izleyip bitirmiş yada güncel bölümündeyimdir. ama bu badass bu hepsi aslında bizlere az buçuk da olsa tanıdık gelen abileri izlerken her bölümünde keyif almış, dizi de ne erken ne geç tam vaktinde bitip izleyicisine midesinde garip bir kelebeklenmeyle ''vay be bu diziyi çekmeselerdi dünya nasıl dönmeye devam ederdi acaba'' dedirttirmiştir.

fikret orman

marenostrum
Reza zarraba loca satan, yıkık dökük de olsa bizim olan İnönü stadını yıkıp yerine tayibin de katkılarıyla Vodafone arena diye bir işletme kurup üstüne tayibin afişini asan iş adamıdır. Biz her zaman "şerefli ikincilikler bize yeter" diyen taraftarlarız. Biz ne Burak Yılmaz, ne emre belozoglu ne de melo gibileri tanırız. Bizim tarihimiz fedakarlık yapıp kaleye geçen pancu dur, haksızlıklara "baş kaldıran" pascaldir, tüm takımların sevgisini kazanan metin ali feyyaz üçlüsüdür, babası kapıcı diye aşağılanan rıza çalımbaydır. bu yüzden de Fikret ormanın Beşiktaş'ta yeri yoktur.

bira ve patlamış mısır

marenostrum
2 sene önce didim altınkumda bir türkü bara sezonluk çalışmaya gittim. Boş olduğum bir gün dolaşırken liseden uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşla denk geldik. Laf lafı açtı tabi hadi gel bir yerde oturup birer bira açalım denildi.cepte para var ama okula biriktiricem aq.niyetim cidden sadece bir bira içmek. Neyse arkadasin tavsiyesi uzerine adını hatırlamadığım bir bara oturduk. Mekan guzel.bakıyorum orta yaslarda janti bir abimiz masalari gezip musterilere birseyler anlatiyor gulusuyolar.müşteriye ilgi olmasi hosuma gitti.Abi oturuyosun birer bira söylüyosun xxxl tabakta patlamış mısırın laak diye önüne geliyor. Acayip şaşırdım. Tabi ogrenci psikolojisi direk arkadaşa bu tabağı bize geçirirler mi bakışı attım(bilen bilir gercekten böyle bir bakış var) arkadaş da cevaben raad ol bakışı attı(buda var).neyse biralar geldi patlamış mısıra elimi bir attım resmen tuzdan elim yandı. Ama bedava tabi her türlü yiyicem. O tabak daha ben o dibindeki patlamamış ama yanık mısırları kemirme zevkine varamadan laps bi xxxxl tabak daha koydular. Farketmedim ama biz ikincileri muhabbetle yarilamisiz.derken tabi onlar da bitti. O saatten sonra da bir yandan ulan bi daha mi gelicez dunyayalar bir yandan patlamış mısırlı tuzlar derken 3. 4. bira ve benim 2 günlük kazancım nanay tabi.
Bu arada o janti abimiz mekan sahibiymis. Sonradan bizim masaya da geldi. Dedi ki gençler afiyet olsun mısır yiyin mısır.yaz başı 2 tane patlamış mısır makinası aldım yaz sonu nasipse sizin de yardimlarinizla ferrariye koşuyorum.