-ne okudun?
-Fizik.
-Hic sevmezdim fiziği.
-Onun da çok s.kindeydi.
Kaliteli entry mi önemli entry sayısı mı önemli bu durumda? O zaman herşey hakkında yorum mu yazmalıyım bilemedim şimdi. Veleddallin amin diye espri mi yapayım napayım?
Güzel düşünce, tebrik ederim.
Fizik öğretmeniyim ve doğal olarak fizik ve fizikle ilişkili diğer bilim dallarına ilgim var. Ayrıca yaklaşık 10 yıldır tiyatro ile uğraşıyorum. Sorusu olan ya da pekiştici bir tartışma ortamı yaratmak isteyen arkadaşları beklerim.
Fizik öğretmeniyim ve doğal olarak fizik ve fizikle ilişkili diğer bilim dallarına ilgim var. Ayrıca yaklaşık 10 yıldır tiyatro ile uğraşıyorum. Sorusu olan ya da pekiştici bir tartışma ortamı yaratmak isteyen arkadaşları beklerim.
Evrendeki milyarlarca galaksinin arasında bir galaksi, ve bu galaksideki trilyonlarca yıldızın arasında bir yıldız etrafında dolaşan minik yaşanabilir bir gezegen. Ve bu gezegende onlarca ülke varken, ben kalkıp bu beynini s.ktiğim salaklarının yönettiği ülkede yaşıyorum. Kaderimi seveyim. Az önce saydıklarım tek tek bu herife girsin.
Çomar bükücü
Annemin beni eldivenle sevmesinden ötürü hiç karşılaşmadığım eylemdir.
Seviyeyi düşüren başlık.
Belki en çomar diyemem ama adını anmadan geçemiycem. Şafak sezer. Bir gün önce barikat olsun diye tır çekerken, bir gün sonra recoya bağlılık yemini etmışti. Bu nasıl bir dönekliktir yarabbi? Seni tanımak istiyorum yiğidim! Beni ara.
1800 km uzaktaki sevgilini özlemiştir.
Fizik öğretmeni (ömür törpüsü)
Çeeek tulumbayııı, çeek çeek çeek...
Zamanında iki adet fırlamanın yıllar sonra hala güldürebilen performansını hatırlatır.
” Bu maskenin altında bir yüz var, ancak benim değil.
Ne altındaki kaslardan daha 'ben'dir o yüz,
Ne de altındaki kemiklerden.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.
Bu maskenin altında bir fikir var!
Ve fikirler kurşun geçirmez. ”
(bkz:V)
Ne altındaki kaslardan daha 'ben'dir o yüz,
Ne de altındaki kemiklerden.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.
Bu maskenin altında bir fikir var!
Ve fikirler kurşun geçirmez. ”
(bkz:V)
"Ol!" Emri en sikindirik bulduğumdur. Favorim "yarıl!" (bkz:musa)
İlişkinin başlarında şiir okuyup romantizmi arşa çıkarıp beklentiyi yükselttiği için, sonraları "sen çok değiştin" şeklinde sağlı sollu kontra ataklarla beyninin ırzına geçilen erkektir.(bkz:ben)
Kesinlikle izleyenin hayatını değiştiren "black mirror" dizi gibi dizidir. Dizinin kareköküdür.
Berlin'de yaşayan hediyelikçiler için ekmek kapısıdır. 10 gramlık beton parçasına iki farklı renk boya sürüp, yıkılan duvarın parçası diye tanesi 5 aeuvvrro dan okuturlar. Bu hediyelik eşyadan günde abartısız 1000 adet filan satılır." 89 yılında yıkılmasından bu tarihe kadar geçen gün sayısı × duvar uzunluğu × duvar kalınlığı" gibi hesaplar yaptırmıştı zamanında. Tabi sonuç :' yok artık tabi evde boyuyolardır' olacak. Hatta evde küçük yahudi çocuklarına betonları parçalattıklarını bile hayal etmiştim.
Sensin güzel kardeşim! Evet sen! Aynaya bak!
İzmir
(bkz:40 yapar)
Her kadının ismi güzeldir. Seslenişe göre daha da anlam kazanır.
Yıl 96. 8 yaşında bir ben ve yanında 10 yaşında arkadaşı. Geceden buzluğa gömdükleri suyu sabah izmir gültepeden alıp levent pazarına satmaya götürürler. Sonuç olarak su ısınır ve paleler g.tüne baka baka eve döner. The end.
(Uzay gemisinden telefonla dünyadaki arkadaşını arar)
- Amerikan başkanı dahil herkesi devreye sokun.
Uzaylılar tarafından kaçırıldım!
Ne??
Evet, tarafından.
- Amerikan başkanı dahil herkesi devreye sokun.
Uzaylılar tarafından kaçırıldım!
Ne??
Evet, tarafından.
Ben şu sözlükten geliyorum diyerek imtiyaz tanınmasını istemek bence yanlış. Orada verdiği emeği burada da verirse zaten istediği mertebe ya da amaca ulaşır. Ayrıca adminlerin amacını bilemem ama taşıma suyla değirmenin dönmeyeceği kanaatindeyim.
Dinlerken insanı alıp görüren üstad. "Field" favorimdir.
Sanılanın aksine trakyada değil son zamanların en meşhur şarkıları izmirdeki romanlar tarafından yapılmaktadır. İçlerinde büyüdüm sayılır. Çoğunu da tanırım. Eskiden 'kırmızıyı severler etsiz yemek yemezler' diye bilinen klişeler ortadan kalkmıştır. Ayrıca batıdaki çoğu düğün organizasyonunu kültürleriyle ele geçirmiş durumdalar. Bilinen herkesten çok daha eğlenceliler.
İhsan oktay anar - galiz kahraman
Geleceğe dair umutlarım.
Nuh favorim.
Osuran boğa
Laik sözlük. ayrılmıyorlarsa sıcak su dökün!
Sigara ve müzik eşliğinde çılgın bir tuvalet party.
Selamınakoyum (hızlı şekilde söyleyince anlaşılmıyor)
Pişman olunacak şeyi yapmaktır. Yaptıysan arkasında durmalısın.
kendi ismiyle başlık açanlar vardır. Fenomen olma yolunda müthiş (?) bir adımdır. Tebrik etmek gerekir.
Odadaki kayganlaştırıcıyı çöpe atmak.
At kafası
Kurt kocayınca balabanlar taşaklarıyla oynarmış.
Sözlük, farklı görüşten insanlar fikirlerini beyan edemedikçe "laik" sıfatını taşımaya hak kazanamaz. Normal şartlar altında malum parti bile dahil her görüşten bireyin düşüncelerini özgürce söyleyebileceği, kriterlere uygun şekilde istediği başlığı açabileceği bir platform olmalıdır. Bu da yazarlarımızın kendini eğitmesi ve objektif düşünmesi ile mümkündür.
Bir şekilde doğru düşünmeyi öğretip, az makara çok bilgi tavına getirmemiz gereken yaş grubudur.
Ters gidebilecek her şey ters gider.
İşler kendi hallerine bırakıldıklarında kötüye gitme eğilimi gösterir.
Her şey yolunda gidiyorsa, açıkçası bir şeyi gözden kaçırmışsın demektir.
Gülümse, çünkü yarın daha kötü olacak.
Baskı altındayken işler daha da kötü gider.
Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
Her şey düşündüğünüzden daha uzun zaman alır.
İşler kendi hallerine bırakıldıklarında kötüye gitme eğilimi gösterir.
Her şey yolunda gidiyorsa, açıkçası bir şeyi gözden kaçırmışsın demektir.
Gülümse, çünkü yarın daha kötü olacak.
Baskı altındayken işler daha da kötü gider.
Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
Her şey düşündüğünüzden daha uzun zaman alır.
Truman show . Jim carrey' nin müthiş oyunculuğuyla... Hele ki gökyüzüne dokunduğu sahne yok mu... otur iç.
Televizyonda zap modundayken rastgelir ve anlık mide bulantisi yaratir. (bkz:annanelerin ulaşamayacaği yerlerde saklayınız)
Genel olarak evlilik muessesesinden uzak durduklarindan ya da evlenseler bile fazla sallamadiklarindan sac bas yolma eylemini gerceklestirmiyorlar...dır...heralde.
Eğer bir görüşü savunursanız öncelikle karşıt görüşün kitaplarını okumak gerekir diye düşünüyorum. Herhalde bu kitapları saymaya gerek yok, zaten yazarlarımız gerekli bilgileri paylaşmışlar.
İşin edebi kısmına gelirsek hemen hemen hepimiz farklı tarz ve tada sahip kitaplar okumuşuzdur. Yalın bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum. Bir karakterin ya da üçüncü bir şahsın bakış açısından müthiş kitaplar okuduk. Fazlasıyla başarılılar inkar edemem. Ama yazarın bir hayvanın gözünden deneyim aktarabilmesi ayrı başarıdır diye düşünüyorum. Bu alanda jack london- beyaz diş iyi bir örnek.
Daha iyi bir tarz varsa da bir böceğin gözünden deneyim aktarabilmektir. Franz kafka- dönüşüm eserinde çitayi arşa çıkarmış durumda.
İşin edebi kısmına gelirsek hemen hemen hepimiz farklı tarz ve tada sahip kitaplar okumuşuzdur. Yalın bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum. Bir karakterin ya da üçüncü bir şahsın bakış açısından müthiş kitaplar okuduk. Fazlasıyla başarılılar inkar edemem. Ama yazarın bir hayvanın gözünden deneyim aktarabilmesi ayrı başarıdır diye düşünüyorum. Bu alanda jack london- beyaz diş iyi bir örnek.
Daha iyi bir tarz varsa da bir böceğin gözünden deneyim aktarabilmektir. Franz kafka- dönüşüm eserinde çitayi arşa çıkarmış durumda.
Orta derecede dindar bir çocuk olarak yetiştirilip yıllar sonra ailemi dinden soğutma derecesine varan hikayemi kısaca özet geçeyim.
İlkokul yıllarında bulunduğum mevkinin de etkisiyle hem aşırı milliyetçi hem de dindar yetiştim. Lisede bir yıl reis olarak bile anıldım. O duruma nasıl geldim hala bilmiyorum. Solcuyu önüme koysanız kesin kafa atardım. Neyse ki düşünmeye başlamışım. Görüşlerinin saçma olduğunu anlayıp o işten vazgeçtim.
Lise 11. sınıfta malum cemaatin yurtlarında kaldım. Külliyatın ve fetonun tüm kitaplarını okudum. Namaz kıldım, kıldırdım, müezzinlik yaptım. Düşünün ezan bile okumuşluğum var. Hafta sonları zaman gazetesini yerlere serip üzerinde maklube gömmüşlüğüm ya da yine aynı paçavra üzerinde çiğdem çitleyip helal(?) film izlemişliğim var. Ama bir şeyler yanlış gidiyordu. Oturmamıştı. İnsanlar o dingilin vaazlarını dinleyip ciddi anlamda hüngür hüngür ağlarken kendimi gülmekten alıkoyamazdım. Neticede merhametli(?) olan allahın cehennemde günahlarına karşılık bir köz parçasını topuklarından değdirip beyinlerini kaynatacağına inanan insanlardı. Maya tutmadı. Terasta bira içerken yakalanıp yurttan atıldım. Son biranın dibinde biraz kalmıştı ona acıyorum.
Üniversiteye başladığımda zaten yıllardır dahil olduğum tiyatro olayına amatör ama sonradan çok yol kateden bir tiyatro grubuna dahil olarak devam ettim. Çok şey öğrendim. Bakış açımı genişlettim. Okudum. Alana çıktım, barikat kurdum. Malum partiyle de ana muhalefetle de haşır neşir oldum. Maya yine tutmadı. Bir sebebi yok. Hiçbirşey mantıklı değildi.
Farkettim ki bir ideoloji peşinden koşmak gerekmiyor. Evet laiktim. Bunun için bir parti üyesi ya da sabit bir görüş savunucusu olmama gerek yoktu. Düşünebilen her varlık bu sonuca varırdı. İnsanların saçma ideolojileri beni bağlamıyor. Her neye inanıyorsanız ya da görüşünüz her ne ise, düşünmeyi bırakmayın, başka akımlara kapılmayın. Hayat sizi nereye sürüklerse sürüklesin mantıklı olanı düşünerek bulabilirsiniz. Özgün olun. Kendi fikrinizi yaratın ve başkasının fikrini körü körüne savunmayın. Ancak bu şekilde varlığınız bir anlam kazanır.
İlkokul yıllarında bulunduğum mevkinin de etkisiyle hem aşırı milliyetçi hem de dindar yetiştim. Lisede bir yıl reis olarak bile anıldım. O duruma nasıl geldim hala bilmiyorum. Solcuyu önüme koysanız kesin kafa atardım. Neyse ki düşünmeye başlamışım. Görüşlerinin saçma olduğunu anlayıp o işten vazgeçtim.
Lise 11. sınıfta malum cemaatin yurtlarında kaldım. Külliyatın ve fetonun tüm kitaplarını okudum. Namaz kıldım, kıldırdım, müezzinlik yaptım. Düşünün ezan bile okumuşluğum var. Hafta sonları zaman gazetesini yerlere serip üzerinde maklube gömmüşlüğüm ya da yine aynı paçavra üzerinde çiğdem çitleyip helal(?) film izlemişliğim var. Ama bir şeyler yanlış gidiyordu. Oturmamıştı. İnsanlar o dingilin vaazlarını dinleyip ciddi anlamda hüngür hüngür ağlarken kendimi gülmekten alıkoyamazdım. Neticede merhametli(?) olan allahın cehennemde günahlarına karşılık bir köz parçasını topuklarından değdirip beyinlerini kaynatacağına inanan insanlardı. Maya tutmadı. Terasta bira içerken yakalanıp yurttan atıldım. Son biranın dibinde biraz kalmıştı ona acıyorum.
Üniversiteye başladığımda zaten yıllardır dahil olduğum tiyatro olayına amatör ama sonradan çok yol kateden bir tiyatro grubuna dahil olarak devam ettim. Çok şey öğrendim. Bakış açımı genişlettim. Okudum. Alana çıktım, barikat kurdum. Malum partiyle de ana muhalefetle de haşır neşir oldum. Maya yine tutmadı. Bir sebebi yok. Hiçbirşey mantıklı değildi.
Farkettim ki bir ideoloji peşinden koşmak gerekmiyor. Evet laiktim. Bunun için bir parti üyesi ya da sabit bir görüş savunucusu olmama gerek yoktu. Düşünebilen her varlık bu sonuca varırdı. İnsanların saçma ideolojileri beni bağlamıyor. Her neye inanıyorsanız ya da görüşünüz her ne ise, düşünmeyi bırakmayın, başka akımlara kapılmayın. Hayat sizi nereye sürüklerse sürüklesin mantıklı olanı düşünerek bulabilirsiniz. Özgün olun. Kendi fikrinizi yaratın ve başkasının fikrini körü körüne savunmayın. Ancak bu şekilde varlığınız bir anlam kazanır.
Korun!
Al çapayı git tütüne, kır sapını sok...
Yakın zamanda survivorda ödül olarak görebilirsiniz.
Onu gördüğünüzde arka planda bu şarkı çalmaya başlar;