confessions

kafama bir silah daya ve duvarlari beynimle boya

Yazar  · 24 Temmuz 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 35
  2. takipçi 2
  3. puan 729

türk silahlı kuvvetleri'nin dünyanın en güçlü ordusu olması

azadi
Ortadoğu ve asya ülkelerinin bile neresiyle güleceklerini şaşırdıkları yalandır. Öyle ki; bir pakistan'ın yarısı bile değildir.
Bir kere abd'nin istemediği hiçbir savaşa gidemiyorsun, uçaksız, tanksız, savunma füzeleri olmadan gideceksen o başka...
Paran yok! 3 aylık bir sınır ötesi operasyonu bile finanse edecek paran yok! Tek bir müttefikin yok... Olanlar da kıçındaki donunu vereceğine dair sözleşme yapmadan boş kovan vermez sana.
Bak pakistan'a! Nükleer başlıkları bile var... Sense 300 bordo bereli spartayı (yunanistanı) fetheder sanıyorsun...
En baba askeri birliğin ısparta dağ komando okulundaki (acemiliğimi orda yaptım), hayatında eline çakı almamış, üç aylık tamamen fiziksel eğitimden (askeri harekât bilgisi eğitimi sahiden kıttır) geçmiş ana kuzularından oluşuyor. Ateist nüfusta da ilerleme var. İman gücü de tarih oluyor. Bir gün olacak, bir gün türk birliğini kuracağız' diyorsun da, kendi ülkenden şeriat zihniyetini silip, bağımsız bir ordu Kurman için bile en az kırk seneyr ihtiyacın var.
Kırk sene sonra Afganistan mars'a haşhaş tarlası inşaa edecekmiş duydun mu?
Orduya reform, bana huzur lazım

abdullah öcalan

tarihsel maddeci
doğu perinçek'in yetiştirdiği, önce nurcu, sonra türk sosyalisti, sonra maocu, sonra kürt milliyetçisi, en sonunda da post-marksist olan bir fırıldak.

hayatının ilk yıllarında "dini bütün" bir yobaz olarak yetişti. sonrasında doğu perinçek'in etkisiyle sosyalizmle tanıştı, tabii doğu perinçek ne kadar sosyalistse o kadar... doğu perinçek'in maoculuğun oportünist dönem teorilerini benimsemesi üzerine türkiye devrimci hareketinde "ilerleme" olarak yorumlanan, aslında tdh'den ana kopuş ile turist hareketlerin yayılmasını sağlayan fikirleri benimsemeye başlar. en sonunda da maocu metafiziğin kafası ile kürt sorununa kafa yormaya başlar ve bu soruna marksist-leninist bir çözüm sunmayı amaçlayan kürdistan işçi partisi'ni kurar. bundan önce de feodal bir adlandırma olan "apocular" olarak anılır çevreleri. bu yıllarda kürdistan'daki diğer sol partilere baskı uygulayarak, onların üst kadrolarına suikastler düzenleyerek bölgede tutunurlar.

amerika'nın çekiç güç uygulamasına kadar marksist-leninist çizgide, mao'nun ortaya koyduğu savaş stratejisi ile yol alan öcalan, sosyalist kampın dağılmasıyla, tam bir uzlaşmacı davranışta bulunarak, hareketin ulusal hareket olduğu bahanesi ile her türlü oportünizmi kendisine hak sayar. bunun sonucu olarak, kürt milliyetçiliğinden yararlanarak propaganda yapmaya başlarlar ve akıl babası yine aynıdır: doğu perinçek

son dönemleri ise öcalan'ın babasından olan kopuşudur. her post-modernci gibi o da marx'ı engels'i lenin'i aştığını ilan eder, anarşizmi öve öve bitiremez, post-modernizmin iğrenç hastalığı kimlik siysaetini teorik düzleme taşır. ancak o post-modernci cilayı kazıdığınız zaman, kendini bastıran bir ezilen milliyetçiliğinin izleri hala bulunmaktadır kendisinde.

ve türkiye halklarına bu fırıldakla masaya oturarak, kürt sorununa çözüm bulunması beklenir.

sscb'nin türkiye'ye katkıları

tarihsel maddeci
kendileri tarafından yapılan bir kaç fabrika ve barajcık...

iskenderun demir çelik...
seydişehir alüminyum...
aliağa rafinerisi...
oymapınar barajı...
kayseri sümerbank...
bandırma sülfirik asit fabrikası
artvin lif levha fabrikası
çayırova cam fabrikası...

Bir de kurtuluş savaşı sırasındaki katkıları saymıyorum bile.

bunları "büyükleriniz" anlatmaz size.
4