confessions

ih8bunnies

Yazar  · 31 Temmuz 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 20
  2. takipçi 1
  3. puan 224

kadının dünyada yeri

i am groot
Kadının dünyada yeri biraz geniş bir konu olmuş ama kadının türkiye'deki yerini birazcık anlatayım.

1) Hiçbir zaman istediğini giyememek var bir kere. 34 beden ol yine giyemezsin, laf ederler, can güvenliğin yok vb.

2) istediğin saatte dışarı çıkamamak var sonra, sanki ben eve geç gelince önüme gelene vericem...Bu nasıl itham yav

3) Özel gün kavramı var..Dünyanın yarısı kadın ve kadınların büyük bir kısmı regl oluyor.Ve biz hala bunu devlet meselesi yapıp yok Ped alırken görünmesin yok regl olduğumu bilmesin yok hastayım yok kirliyim bilmem ne. Kardeşim sen regl olmasan çocuğun olmaz neyin derdi bu?

4) "Kızlık zarı" denilen çağ dışı şey. Şimdi sen gideceksin sürekli karı kız peşinde gezip istediğinle sevişeceksin hatta bunu yaparken karşındakini aşağalayacaksın ve evleneceğin kız kendine kilit vurup senin kilidini açmanı bekleyecek. Kusura bakma sayın XY Kromozomlu, benim de bir cinsel hayatım var, olmalı! ha bu demek değil ki önüne gelen herkes herkesle sevişsin, sadece bu kızlık zarı olayı artık arkada kalsın istiyorum..

5) Küfür kavramı, kuz gibi lafı, sevgilisi kendinden çok maaş alınca ayrılan erkekler vb. Kısaca demek istediğim feminizm falan değil asıl Erkekler sürekli bize haksızlık yapmasa cinsiyet kavramı hayatımızın bu kadar içinde olmazdı. Feminizm size ne yaptı ya? Biz mi yılda yüzlerce erkeği kıskançlık adı altında katlediyoruz? Bizim tek istediğimiz sosyal, politik ve ekonomik eşitlik. Biz de biliyoruz sizin vücudunuz bize göre farklı çalışıyor ama bu bizim spor yapmamıza, kas çalışmamıza engel mi? Bir de bu pencereden bakın. Birlikte sınırları kaldırabiliriz yeter ki nefretten arınalım insanlara istediklerini yapma şansını tanıyalım...

ayla

i am groot
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın (bkz:oscar) için En İyi Yabancı Film dalındaki adayı.
Kore Savaşı'nda yaşanan gerçek bir hikayeyi konu alıyor. 1950 yılında savaşta yer alan Süleyman Astsubay savaş meydanında küçük bir kız bulur. 5 yaşındaki bu Koreli kız yetimdir ve nereye gideceğini bilmemektedir. Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. Kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonunda birliğin Türkiye'ye geri dönme kararı çıkar. Ayla'yı bırakıp dönmek istemeyen Süleyman Astsubay her yolu denese de Kore kanunlarını aşamaz. Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman ve yetimlere uygulanan sisteme dahil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla son vedalarında tekrar bir araya gelmeye söz verirler...
Yönetmeni can ulkay olan bu filme başarılar diliyorum. Hele hele (bkz:cumali ceber) vakasından sonra böyle emek harcanmış, başarılı yapımları görmek cidden insanı çok mutlu ediyor.

william shakespeare

betaxx
Dünya edebiyatı ve tiyatrosunun efsanevi yazarlarından biri. Bazı kelimeler o dönemin ingilizcesinde farklı anlamlara geldiği için eserlerin orjinal halleri daha ağırdır fakat dilimizde okumak gayet basit ve kolaydır. Bazı kelimeleri ingiliz edebiyatina o armağan etmiştir. -fortune teller gibi- En sevdiğim sonelerinden biri;

Love alters not with his brief hours and weeks
But bears it out even to the edge of doom
If this be error and upon me proved
I never writ nor no man ever loved

-Aşk değişmez kısacık saat ve haftalarla
Dayanır mahşer gününe kadar
Yanlışım varsa bunda ve bu bana kanıtlanırsa
Demek ben bir hiçi yazmışım kimse de sevmemiş asla-

ırkçılara hatırlatmalar

emir
Sizin milliyetçilik adı altında yaptığınız tüm militarist konuşmalar ve çocuklara aşıladığınız bu hakimiyet tutkusu dünyayı bu hale getiren başlıca nedendir. Burda paylaşılacak tüm fotoğraflar sizin ürününüzdür. Birbirinize alkış tutmanız benim için hiçbirşey ifade etmiyor çünkü asıl koyunun bizat kendiniz olduğunu farkedemiyecek kadar körelmişsiniz.
2

kadın cinayetleri

doris eirene
-son yedi senede kadın cinayetleri ne kadar arttı biliyor musun?
+bilmiyorum.
-sen bilmiyorsun, o bilmiyor, hiçbiriniz bilmiyor! %1400 ! hiçbirinizin umrunda değil!
sadece beş dakika daha yaşamak istedim, tüm öldürülen kadınlar gibi.
/behzat ç.

sürekli arabesk dinleyen insan tipi

minimalist laik
İlk önce joker'in sözüyle başlayalım;
tabi siz çile bülbülü, biz hiç bir dert cekmedik


İgrenc detone sesli şarkıcıları ve kıro arabesk rapçileri dinleyip sürekli bir efkar halinde takılan insan tipidir. Genellikle​ bunlar kulaklik denen aletten bihaberdirler. Sürekli hoparlörden son ses dinleyerek diğer insanların daha kafasını sikerler. Ağır bir alt kültür insanı belirtisidir.
3

kadın sigarası ve kovboylar

caravaggio
Zıvana dediğimiz süngerli kısıma sahip her normal sigara bir kadın sigarasıdır.
Altında ilginç bir hikaye yatmaktadır.

1789 Fransa devrimi ve ardından gelen 1800'lerdeki İngiliz Sanayi devrimi sonrasında 1900'lerde ortaya çıkan burjuva sınıfı seri üretim ve zenginleşme ile gelişmeye başlamıştır.

Makyaj endstrüsinin de en verimli çağıdır bu dönem. Rujlar rimeller pek popülerdir. Ancak sorun şu ki o güzel ablalarımız kırmızı ruja abandıktan sonra, her sigaradan bir fırt çekişinde ruja bir tutam tütün bulaşmaktadır.
Adeta bir makyaj faciası olan bu duruma sigara şirketleri bir yöntem düşünmektedir.

Sigara dumanını kesmeyen ama tütünü durduran yegane çözüm ucuna bir filtre takmaktır. İlk zıvanalı sigara, kadın sigarası olarak tanıtılmış ve yok satmıştır. Zamanla abiler de ufaktan filtreli sigaranın çok daha iyi olduğunu anlamışlardır, ama kadın sigarası olduğundan çaktırmadan içmeye çalışmaktadırlar.
--
Sigara şirketleri zamanla hatanın farkına varırlar. Cinsiyet ayrımını ortadan çekseler daha çok satacaklardır.
Ardından Marlboro'nun meşhur atlı kovboy reklamları ortaya çıkar.

Bakınız erkeğiz ve bizde bu sigarayı içiyoruz imajı verilmektedir.



Sorun şu ki Kovboy çoban demektir. Ve o dönemde çobanlar yalnızca alt sınıftan zencilerdir. Samimiyetsizlik muazzam bir imaj yaratmış, işe yaramıştır.