confessions

bicibici

Bira  · 13 Mayıs 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 103
  2. takipçi 4
  3. puan 1582

başlıklara girilen ilk giriler

bicibici
Başlık hakkında bilgi vermelidir. Öyle bir cümle kurup, ha tanım amaçlı ise sözüm yok, başlığı bırakıyor adam. Şöyle bir başlığı açtığında mevzu ne, ne oluyor ne dönüyor insan bi öğrenmeli. Bilgi verdikten sonra istediğin kadar fikrini yaz kardeşim.

rüyaları gerçek sanmak

bicibici
Genellikle film gibi rüyalardır. Kendi adıma konuşuyorum tabi ki. O rüyalarda cristopher nolan,ridley scott,woody allen,tarantino... halt etmiştir. Öyle senaryolara ve görsel efektlere sahiptir bu rüyalarım. Bitmesini pek istemezsiniz. Bu filmlerde (rüyalarda) başrol siz olduğunuz için uyandığınızda yorgun bir beden ve zihinle karşılaşırsınız.

bilim kurgu filmleri

bicibici
Beni korkutan filmlerdir. İnsanın bilimi kullanarak ne kadar büyük yıkımlara sebep olabileceği konu edilir genellikle. Düşünülüyorsa yapılabilir de.
"Sahi son zamanlardaki büyük felaket senaryoları çılgınlığı da nedir?" diye sordurtan filmlerdir aynı zamanda.

bim

bicibici
Ekonomik krizin olduğu şu günlerde, birçok köklü -en azından bir 20-30 yıllık işletmelerin- bile iflas ettiği şu günlerde hala yeni mahallelerde dükkan açması ve büyümeye devam etmesi şaşırtıcıdır. İlk başlarda "bu gücü nerden alıyorlar?" sorusunu akla getirir. Daha sonra belki sadece girişimci başarısıdır diye ikilemde bırakmıştır beni.

fıkra

bicibici
Bir gün amfide biyoloji dersi işleniyor. İşte sıvıların içerdiği glikoz oranlarından bahsediyor profesör. Kandaki glikoz oranı ortalama %35, tükürükte %26, mukusta %12, gözyaşında %40, meni sıvısında %90
Tam o anda bir kız öğrenci
-madem şeker oranı o kadar yüksek, o halde neden tadını alamıyoruz?
Tabi sınıfta alabildiğine bir sessizlik.
Ardından bir kahkaha tufanı kopuyor. Kız önce bir kızarıyor ardından ağlayarak sınıfı terk ediyor.
Sınıf durulunca profesör aynen şu cevabı veriyor:
-çünkü tad almaçları dilin ucundadır.

cehennet

bicibici
İkinci yenicilerin kullandığı kelimelerden birisidir.
Ece Ayhan'ın mor külhani şiirinde geçer.

"2.Şiirimiz her işi yapar abiler

Valde Atik'te Eski Şair Çıkmazı'nda oturur
Saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür
Kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta
Saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir

Dirim kısa ölüm uzundur cehennette herhal abiler"

soma faciası

bicibici
13 mayıs 2014 te manisa ilinin soma ilçesinde kömür madeninde çıkan bir kazada 301 madencinin vefatıyla sonuçlanan facia. Geride ise yanlış hatırlamıyorsam 438 tane yetim çocuk kalmıştır. Tarihimize elim bir leke olarak geçmiştir.

anneler günü

bicibici
Hep böyle özel günler geldiğinde ilk aklıma gelen" bu nereden çıktı,İlk kim kutladı,hangi millete ve dine dayanır, hangi görüşle temellendirilir, bu kutlamalar kimlerin işine gelir...? " gibi sorulardır. Malum anneler günü bahsi açılmışken şöyle bir tarihçesi şöyledir:
"Tarihteki ilk anneler günü kutlamaları, antik Yunan'da, tanrıların anası Rhea onuruna düzenlenen bahar kutlamalarına dayandırılabilir. 1600'lerin İngiltere'sinde “Anneler Pazarı” kutlanırdı.
“Lent” adı verilen ve Paskalya'nın 40 gün öncesinden başlayan sürecin dördüncü pazarında kutlanılan “Anneler Pazarı” ile, bütün İngiliz anneler onurlandırılırdı.
O zamanlar yoksul İngilizlerin çoğu, varlıklı ailelerin yanında hizmetçilik yapmaktaydı. Çalıştıkları evler çoğunlukla kendi evlerinin çok uzağında kaldığından, hizmetçilerin işverenlerinin yanında yaşamasına izin verilirdi. “Anneler Pazarı”nda hizmetçilere izin verilir, evlerine gidip günü annelerinin yanında geçirmeleri teşvik edilirdi.
“Anneler Pastası” denilen özel bir pasta, bu kutlamayı daha da özel kılardı.
Hıristiyanlığın Avrupa'da yaygınlaşmasıyla kutlama biçim değiştirerek “Kilise Ana” kutlamasına dönüştü. Kendilerine hayat veren ve kötülüklerden koruyan gücün “Kilise Ana” olduğuna inanılırdı. Zamanla kilise festivali ile “Anneler Pazarı” kutlamaları karıştı ve insanlar, kiliseyle birlikte annelerine de şükranlarını sunar oldular.
ABD'de Anneler Günü ilk defa 1872'de Julia Ward Howe tarafından, barışa adanan bir gün olarak önerildi. Bayan Howe her yıl Boston'da Anneler Günü kutlamaları organize etti.
1907 yılında Philadelphia'da Ana Jarvis adında bir kadın, ulusal bir Anneler Günü için kampanya başlattı. Bayan Jarvis, West Virginia eyaletinde annesinin bağlı olduğu kiliseyi, annesinin vefatının ikinci yıldönümü olan mayısın ikinci pazarında, Anneler Günü'nü kutlamaya ikna etti. Ertesi yıl Anneler Günü, bütün Philadelphia'da kutlanmaya başladı.
Bayan Jarvis ve onu destekleyenler bakanlara, iş adamlarına ve politikacılara, ulusal bir Anneler Günü ilan edilmesi için dilekçeler yazmaya başladılar. 1911'de arzuları gerçekleşti ve Anneler Günü tüm eyaletlerde kutlanır oldu. Başkan Woodrow Wilson, 1914'te resmi bir açıklama ile Anneler Günü'nü ulusal tatil ilan etti. Böylece Anneler Günü'nün, her yıl mayısın ikinci pazarında kutlanmasına karar verilmiş oldu.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde Anneler Günü'nün farklı tarihlerde kutlanmasına karşın, Danimarka, Finlandiya, İtalya, Türkiye, Avustralya ve Belçika'da Anneler Günü mayıs ayının ikinci pazarında kutlanmaktadır."
Evet tarihçesi bu haberde anlatıldığı gibi olan gündür. Fikrimce masum anlayışla ortaya çıksa da sonra o da diğer birçok özel günün olduğu kapitalizmin buram buram işlediği bir gün haline gelmiştir. Son günlerde çıkan o çok tatlı ve samimi (!)reklamlarda bunu daha net görebilirsiniz. Markalar yarıştı adeta.
Ama yine de hususi dairemizde muhabbete vesile olduğu için bir öpücük bir sarılış ile bunu kutlamanızı tavsiye ederim.

Kaynakwww.star.com.tr/amp/yasam/anneler-gunu-nereden-cikmistir-anneler-gunu-tarihcesi-haber-1217075/

metrobüs

bicibici
Metrobüsü bir kere kullandım, adanadan gelen biri olarak 2saniyede bir metrobüs gelmesi, araçların çok seri olması gibi özellikler çok hoşuma gitmişti.
Dipnot: adana'da metro yukarıdan gidiyor.

Steam

bicibici
Çılgıncasına dota oynadığım zamanlarda pek aktif kullandığım oyun platformu. Ayrıca;
"Steam bilgisayar oyunlarını satın alabileceğiniz ve oynayabileceğiniz devasa bir oyuncu platformudur. Her an aktif olarak 5 milyondan fazla kullanıcı bulunan Steam'i kullananların sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. Valve'in kendi geliştirdiği oyunların dışında popüler ya da bağımsız birçok oyun üreticisinin oyunları da Steam üzerinden satın alınabilir durumdayken aynı zamanda farklı yollardan aldığınız Steam uyumlu oyun anahtarlarını platformda aktif hale getirerek oyunlara erişilebiliyor.

Online bir oyun platformu olan Steam, sadece bir oyun alışveriş sistemine değil, aynı zamanda bir oyun ağı sunan sosyal bir oluşum da sunuyor. Arkadaşlarınız ile oyun oynayabileceğiniz Steam'de arkadaş listenizde yer alan oyuncuları direkt olarak oyununuza davet edebileceğiniz gibi dilerseniz de arkadaşlarınızın oyunlarına katılabiliyorsunuz. Oyun oynamanın yanı sıra "Steam Market" adlı sistem sayesinde oyunlardan elde ettiğiniz eşyaları, satın aldığınız oyunları (Gift olarak satın aldıysanız) veya eşyaları satabilir hatta diğer oyuncuların satmak istediği eşyaları satın alabilirsiniz. Kabaca Steam içerisinde yer alan en temel özelliklerin bunlar olduğunu söyleyebiliriz."
http://www.webtekno.com/oyun/steam-nasil-kullanilir-h454.html

tanrı değil allah saçmalığı

bicibici
Saçmalık değildir bilakis sebebi vardır. Bunu diyen insanlar ekseriyetle sebebini bilmediklerinden, "neden" sorusuna cevap verememiş ve artık maalesef bir saçmalık gibi görünmeye başlamıştır. Tanrı ve Allah kelimesinin farkı ise şöyledir:
Allah; bu kainatı yaratan ve tek olan Zat'ın ismidir.
Tanrı; insanların “olağanüstü güç sahibi yaratıcı ve yönetici” olduğuna inandıkları varlık ya da varlıklara verdikleri genel isim olmuştur. Türkçe'de Tanrı olan bu kelime, Arapça'da ilah olarak geçmektedir.
Tanrı ve tanrıça kelimeleri tarih boyunca neredeyse her çeşit varlığa verilmiş cins isim olan kelimelerdir. İnsanlar kendilerine; her biri ölümlü olan kadın-erkek, insan-hayvan vs. tanrılar edinmiştir. Yani tanrı çoğulcu bir anlayışın ürünüdür. Bu kullanım açısından bakıldığında “Tanrı” kelimesi “Allah” kelimesi ile hiç bir şekilde örtüşmez. Ve “Allah” kelimesi yerine “Tanrı” kelimesinin kullanılması uygun olmaz. NitekimAllah (cc) birdir, sonsuzdur, yaratılmış olan her şeyden ve herkesten üstündür, hiç bir şekilde yarattıklarına benzemez.
Tanrı kelimesi “her şeyden üstün olan yaratıcı ve yönetici” manasıyla kabul edildiğinde ise; Allah, varlığı gerçek ve kesin olan tek Tanrı'nın özel ismidir.
Onun dışında Allah'ın "Allah" dışında ,tefsir okuyanlar bilir, 999 ismi vardır. Ki birçok yerde görmüşsünüzdür ki;
Kadir-i Zülcelal, cemil-i zülcemal, vacib-ul vücud, rabbis semavatı vel ard... Gibi isimleri çokça kez kullanılmaktadır.
"Müslümanları değil,İslamı araştırın."

Türkçe ezan

bicibici
Arapça ezanın bir islam şiarı olduğunu maalesef anlamamış önemli bir güruh var. Neymiş efendim arapça ezan anlaşılmıyormuş. Yahu müslümanın diyen zaten gitsin bi zahmet öğrensin ne manaya geldiğini. Sonuç olarak kesinlikle karşıyımdır türkçe ezan okunmasına.
2

köselik

bicibici
Günümüz türk erkeklerinde, çokça rastlayacağınız durumdur. Sanıyorum ki gıda çok büyük etki ediyor bu duruma. Hormonal dengesizliğe sebep oluyor birçok ürün.

yalan

bicibici
Candan Erçetin'in 90 lı yıllarda klibini çıkardığı şarkıdır. Sözleri ise gerçeklerdir.
"Geri döndüren gördünmü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Zaman kendine benzetmez herkesi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçermi
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Sitem etme haberi yok dağların
Gözlerini ellerinle bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan"