#şiirsözlükte

postmodernzerdust
Canımı onun için hiçe saydığım kıza yazdığım şiiri bugün sizlerle paylaşmak isterim.
Geçeme susadım ömrümün sabahında,
Yıldızının ışığına tutsak kaldım dünyamın alacakaranlığında,
Yıllarca mahkum kaldın kalbimin küçücük odasında,
Son nefesini ver sonsuz evrenimin batışında...

Yüreğim çekiyor ölümün neşesini iple,
Yürüdüm bu yolda çelik bir yürekle,
Dolduramadım kalbini son gününde mor kelebeklerle,
Huzurlu ol her şeyinle,kalan son sevgimle...

Satırlarıma bağlı kaldın yıllarca,
Işığına hasret gönlüm aylarca,
Gecem,gündüzüm,aklım neşeme yaklaşınca,
Seni özler ruhum;ruhumun neşesi...

Kaybol gecemin karanlığında neşem,
Son neşem gelene dek uğrama gökyüzüme can Sitarem,
Can veriyor gönlüm bu satırları yazarken,
Ruhum,vücudum özleminle yanıp tutuşurken,
Ver canını artık der ruhum neşen gitmişken,
Son nefesini senden çekip alanın ta kendisiyken...

Güzel midir değil midir bilmem ama sevgiden yazdım belki iğrenç geldi ise birinize özür dilerim sizden. Bunu yapmak istemezdim.
fbk
eski günlerimin depreşmesiyle ilan edeceğim bir kaç kelime dizisi.


alıştığımız bir şeydi yaşamak
şimdi o dünyadan hiç bir haber yok
yok bizi arayan soran kimsemiz
öyle karanlık ki gecemiz
ha olmuş ha olmamış penceremiz
akarsuda akışımızdan eser yok.

CST
caravaggio
''Uyumsuzluk şiiri'' ki ancak şöyle yazıldığında anlamı artmaktadır;

---yangın---------------------------------------------deprem---
----------lardan-----------------------------------lerden--------
--------------geliyorum-------------------geliyorum------------
---------------------dedi----------------dedi---------------------
------------------------adam--------kadin-----------------------
----------------------------------ve--------------------------------
----------------------------dep------yan--------------------------
----------------------rem-----------------gın----------------------
-----------------lere---------------------------lara----------------
-----------gitti------------------------------------gitti-------------
----yıkık-------------------------------------------------yanık----
dinsiz bedevi
Daha önce de olmuştu bu.
İki günlük sakalım devasa bir öpüşme mitinginin ardından çenende açıklaması güç izler bırakmıştı.
Öpüşmek demek bir dudağın diğerinde gezinmesi anlamına gelir, bizimkinde dudak içi çatlaklarımız bile iyileşti..
Acıttıysam özür dilerim, korkunç bir özlemenin ardından gelen sarılmanın ne oranda sıkı olacağına ilişkin bir sınırlama yok, olsa da ben bilmiyorum.
Bilsem de boşverirdim.
( siktir ederdim de diyebilirdim ama bu defa nazik olmak istedim).
Su ne kadar durgun olursa olsun yüzeye çıktığında aldığın ilk nefes en çok ihtiyacın olandır.
Elinde yanan alanın genişliği ne kadar olursa olsun buz tenine değmesini istediğin ilk şeydir.
En acil sigara senden ayrılalı hiç zaman geçmesi ardından yakılandır.
Şu ana kadar seni "övmek"içerikli hiç bir şey yazmamış olmamda da septik bir neden arama.
Hani insan bazen,
Olanların arkasından hiç konuşamaz çenesini kapatır,
Susar ya..

Ee,

Sen neler yaptın..
mtht
Öyle bir adam seviyorum ki
Mavinin bütün tonlarını taşıyor kanatlarında.
Karanlığın ötesinde,
Aydınlığın bir adım gerisinde.
Mavinin tüm tonlarını taşırken içinde,
Siyahla beyaza hiç bulaşmayan bir adam.
Mavi gökyüzüdür bayım.
Siz o görünmeyen kanatlarınızın altında
Tam göğsünüzün sol tarafında göçmen kuşları ağırlıyorsunuz.
Mevsim hazan.
Mevsim kavuşma vakti.
İklim değişimine inanmayan bir kuş size doğru geliyor.
Evet bayım,
Kuşları severim,
Siz benim gökyüzümsünüz.

Mavi bir denizden mavi bir gökyüzüne doğru uçuyor şimdi kuşlar
Sevdiği birine doğru
Denizden gittikçe uzaklaşarak
Sevdiği maviliğe adım adım yaklaşarak
Pusulam senin maviliğin
Hayallerim sen
Geçmişim deniz
Geleceğim gökyüzü
Ruhum mavi
Tüm maviler sen.
milena
Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.

Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.

Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.

Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.

Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.

Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
col tilkisi
o üzgün rohanlı bana baktı
terlerim ılık ılık aktı
dün gece niye şarteller attı
gandalf ipnesi hepimizi sattı
aragornun götüne niye mızrak battı
orta dünyada kartlar yeniden dağıtılır

kendi şiirim,eved.
2 /