mahsuni şerif

dokuzkoydenkovulanadam
çok değerli bir halk ozanımızdır.

Türk halk müziği sanatçıları tarafından söz ve besteleri sıklıkla kullanılmıştır.

Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem, Mevlam Gül Diyerek, Merdo, Dostum Dostum, Han Sarhoş Hancı Sarhoş, Çeşmi Siyahım, Yalan Dünya, Ağlasam mı?, Abur Cubur Adam, Katil Amerika ve Ekmek Kölesi gibi birçok bilinen eserleriyle tanınan Aşık Mahzuni'nin türkülerini Gülden Karaböcek'ten Zeki Müren'e, Zara ve Mahsun Kırmızıgül'den Murat Göğebakan'a ve Selda Bağcan'a kadar birçok Türk halk müziği ve bazı pop müzik sanatçıları da okudu.

Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini şiirleştiren Aşık Mahzuni'nin 453 plağı, 58 kasedi ve yayınlanmış 8 adet kitabı bulunuyor. Ayrıca TRT tarafından çekilmiş 2 adet belgeseli bulunmaktadır.


2001 yılının Kasım ayında kendisine, "Elhamdülillah Kızılbaş'ım ve laikim. Ben değil, yedi sülalem Kızılbaştır. Bir suç varsa o da dedemdedir." demiş ve DGM tarafından davalık olmuştur.

17 Mayıs 2002 tarihinde Köln, Almanya'da vefat etmiştir.
vikipedi





kargalı karga paşa
Geçen sene bu zamanlar intihar ederek henüz 26 yaşında aramızdan ayrılan çocukluk arkadaşım Cenk'i hatırlarım hep kendisini duyduğumda. Bu hadise Öncesinde ise "hele hele" taşlaması ile henüz küçük yaşlarda kendisini tanımıştım. Cenk ile bir akşam demlenirkene bize dedi ki "kanka, benim en sevdiğim türküyü bilir misiniz?" bizde kafalar ambale olmuş zaten "höeğg?" (yani bu bizim lugatımızda neymiş demekti) parmakları hızla klavyesinin üzerinde takır takır gezmişti. Sonrasında o eşsiz bağlama tınısı tıngırdamış ve hoparlörlerden şu dizeler yükselmişti.

"Sana bir gün olsun, gülmedi hayat,
Kaderin Berbat merdo, merdo,
Burası gurbet..."

Gözleri dolmuştu Cengo'nun. Kendisiyle o kadar özleştirip içselleştirmişti ki. Hakikaten de onu anlatıyordu türkü.

Neyse ölüm yıl dönümünün tam tarihinde kendisini anacağım bir başlıkla bu olayı anlatacak ve yad edeceğim zaten...


Mahsuni tam bir halk ozanı ve müthiş bir kalemdi. Hiç çekinmez taşlamasını yazardı şirazesi kayana. Hele hele taşlaması en beğendiklerimdendir. O taşlamanın abdullah çatlı'ya yazıldığı düşünülse de mahsuni bu eseri kendisini o dönem dönek olarak tabir eden ve tehdit eden sol gruplara yazmıştır.

Bana dönek demiş itin birisi
Açığım neyimiş sor hele hele
Eli çatlamamış ayı irisi
Sen bizim köylerden geç hele hele

Köylüden yanadır toprak görmemiş
Viskiden gayrıya dudak sürmemiş
Ömür boyu serçe bile vurmamış
Beni vuracakmış bak ite hele

Bir yığın kitabı yığmış önüne
Sinek konsa korkar tatlı canına
Hipi yosmasını almış yanına
Pehlivanlık taslar gör hele hele(bak ite hele)

Yiğittir ölüsü dağlarda kalan
Yiğittir yiğidin öcünü alan
Soykarıdan yiğit olur mu ulan
Ordu yıkacakmış ker hele hele

Bu herifin önü sonu ayandır
Anlayana benim sözüm beyandır
Senden korkan hayvan oğlu hayvandır
Gel de Mahsuni'yi vur hele hele


Aynı taşlamayı hüseyin uğurlu'da gürül gürül seslendirmiştir. Dinlemek isteyener için.

Mahsuni Kaydı


Hüseyin Uğurlu yorumu


Edit: imla
deist imam
Ön edit: bu entry dom dom kurşunu türküsünün hikayesiyle ilgilidir. Bu entryden sonra dom dom kursununu daha bilincli dinleyeceksiniz. Buyuk ustaya simden saygilarimi sunarim. Isiklar icinde uyusun.

Ön editimizi verdigimize gore turkunun hikayesine baslayalim

Mahsuni baba, dogdugu buyudugu memleketinde istenmemistir hatta defalarca kursunlanmis evi 4 defa yakilmistir. Her seferinde de evini onarip yeniden yapmis. "Öleceksem memleketimde öleyim" demis, köyünü terketmemis. Bir gün yine köy kahvesinde elinde kendisine hayati boyunca yoldaslik edecek olan saziyla türküler soyluyomus. Kahvedekileri kah eglendiriyo kah huzunlendiriyomus. Taa ki mahsuniyi öldürmek için gelen faşistlerin silahli saldirisina ugrayana kadar. Kendisine sıkılan kursunlardan bir tanesi cok yakin bir arkadasinin tam alninin ortasina isabet ediyor ve arkadasi orada hemen ölüyor. Mahsuni baba da onun ölümü üstüne dom dom kurşununu ortaya cikartiyor. Günümüzde bazi yari-cahiller bu turkuyu eglencelerde soylemekle buyuk hata ediyor. Bu bir eglence turkusu degil ağıttır. Buyuk usta ferhan sensoyun da dedigi gibi "mahsuni siz dugunlerde gobek atin diye yakmadi bu turkuyu"