hiç olduğunu anlamak

Cahil kalma doneminden aydinlanma donemine geciste farkina varilan hadise. Her zaman kendini dunyanin merkezine koyup, herseyden ustun gorup asla olmeyecekmis gibi yasayan insanoglunun, karincayla ayni kaderi yasayacaginin farkina varmasi durumu. Bir yonden aci verir diger yonden ise guclendirir.

başlık şebnem ferah'ın "çakıl taşları" isimli parçasında geçen şu sözü anımsattı;

Tabi burda ki anlamı bir insan için "hiç" olmak. umarım sen bunu yaşamazsın sevgili yazar. yaşadıysan, geçmiş olsun...

Başlıkta anlatılmak istenen ise evrene kıyasla insanın koca bir "hiç" olması. insan bilimin mum ışığının olmadığı karanlık bir dünyada (Yazar burda en sevdiği bilim insanı olan Carl sagan'ın kitabına atıfta bulunuyor) Gerek kadim dinlerin bilimden uzak öğretileri yüzünden, Gerekse Kendini doğadan ve Diğer canlılardan üstün ve ayrı görmesinin sebebi olarak (bkz:eşref-i mahlukat) Kendisini evrenin merkezinde sanacak kadar kibirli ve ahmak olmuştur. Ama bilim onun bu kibirini yerle bir etmiş, kendisinin evrende bir hiç; dünyada ise Diğer canlılardan üstün olmadığını kanıtlamıştır.

Sevdiğim bir sözdür;
"Mikroskop insana önemini gösterdi, teleskop ise önemsizliğini.”
- Manly Palmer Hal

edit; bir çizgi roman olan watchmen'i okumayan veya filmini izlemeyenler okumasın.

"Dünyanın gelmiş Geçmiş en iyi çizgi roman uyarlaması filmini neden hâlen daha izlemediniz ki?"

bir hiç olmak her zaman üzücüdür. insan aranmak ister insan birisi onu dinlesin ister bir kez olsun kendini önemli hissetmek ister ama unutmayın birisi için hiç olmanız hiç olduğunuz anlamına gelmez insan ruhunu kaybederse hiç olmuştur. en azından kendinize olan inancınızı kaybetmeyin

bir hiç olmak her zaman üzücü değildir. senin ''her şeyim'' dediğin insan, anca seni bir hiç olarak görüyorsa bir hiç gibi hissedersin. emin olun ardınızda size göre bir hiç bırakmışsınızdır ve siz hiçbir zaman onun için bir hiç olmamışsınızdır

Bundan 3 yıl önce kendime "kimim ben?" sorusunu sorunca ufaktanda olsa bi rahatsız olmuştum. Geliceğimi düşündüğümde dünyanın en zengini olsam ne farkedicekti nede en fakiri olsam. Bu noktadan sonra hayatımı kendi isteklerime göre yönlendirmeye başladım. Ailem benden mühendis olmamı istiyor diye mühendis olmamaya karar verdim. Ufacık ömrümü 100 yılın bile hiç bir şey anlamama yetmeyecek hayatımı mutlu geçirmeyi istedim. Belkide ben hiç değilim hayatıma bir anlam katabildiğim halde bir hiç olmaktan çıkacağım. Hiç kavramı kişiden kişeye değişebilecek olduğu gibi bazı kişilere değişik anlamlar ifade edebilir. Zengin bir adam fakir birisinin sevinçle ilk arabasını almasını görürken umursamayıp adamın hiç olduğunu düşünebilir. Başkasına göre her zaman bir hiç olarak kalabilirsiniz ama eğer kendinize göre bir hiç olmaktan çıkıp olmak istediğiniz kişi haline gelirseniz hiçmiş gibi hissetmeyeceksiniz.

Genelde intiharla sonuçlanan büyük bunalımlara yol açan düşünce tanesi

genellikle evrenle alakalı belgesel izlerken yaşadığım durum. bir de cosmos izlerken oluyordu. bir tür bilgelik bana kalırsa, çok da korkunç bir his öte yandan. dış dünyada olan şeylere hiçbir gücün yok, hiçbir şeyi değiştiremezsin ve sen bir hiçsin. öldükten sonra da görevini tamamlayıp sahneden ineceksin. şunu da söylemem gerekir ki, aslında her insanın yaşaması gereken bir şeydir bu. şayet bu dünya dünya-benim-etrafımda-dönüyorcular yüzünden şu an bu halde.