confessions

scarletcrow

Yazar  · 3 Mayıs 2017 Çarşamba

  1. toplam giri 37
  2. takipçi 1
  3. puan 413

how i met your mother

scarletcrow
9 sezon yanımda olmuş dizidir. bitince düştüğüm boşluğu gidermek için arada izlerim.

başından sonuna kadar güldürmüş, üzmüş, sigara yaktırmış, güldürürken düşündürmüş, çığır açmıştır.

umutsuz aşık Ted, kanadalı güzellik Robin, çoğu zaman harika çift Marshall ve Lily ayrıca bacıları saklatan Barney ile harika bir senaryodur. evet son sezon biraz ilginçti diyebiliriz ama genel bakışta 20 dakikalık sıkmayan dolu dolu bölümleriyle çabucak bitebilme özelliğine sahip muazzam sitcomdur

gece ve gündüz

scarletcrow
islamdan ve diğer semavi dinlerden önce de doğaüstüne yorulmuş kavramlardır

gece ve gündüz iki düşmandır; iyi taraf güneş varken insanlar rahat, kötü taraf gece varken insanlar huzursuzdur. Gece geldiğinde kötülük iyiliği yenmiş güneş ışıkları çekilmiştir, gündüz olduğunda iyilik kötülüğü devirmiş karanlığı aydınlatmıştır.

bu iki kavramla ilgili pek çok inanış vardır, ne kadar garip...
işte gün doğuyor ve batıyor her insan gibi
gece çöküyor ve gidiyor hepimiz gibi...

rammstein

scarletcrow
müziği iyidir hoştur, sözleri vurucudur da asıl bu kadar tutulma sebebi cinselliği ön planda tutmaları gibi gelir bana
sahneleri güzel cidden o kadar haşin olmasalar

not: sekülerim

yazarların sevdiği şiirler

scarletcrow
(Ekmek vardı tereyağı vardi utanılacak bir şey yoktu
bir şey daha yoktu ama kavrayamıyordum.)

İşte böyle olmak en iyisidir olmakların
bir küçük çocuğu tuttum otobüsten indirdim

(İndirmiştim
yok olan önemli bir şeydi Allah kahretsin.)

Tüm kavgasız tüm duruk tüm başıboş,
üç sayı kötü bir sayı iyi şiir dinledim,
çıkıp okudular durup dinledim.
Bitmeseydi daha dinlerdim kötü mötü.
Saat kaç diye sordular birisi beş yani dedi.

(Ha kavgada ha aşkta
bu gök bomboş ha kavgada ha aşkta)

Göge baktIm yerli yerinde,
haydutlar dalavereciler yerli yerinde
vurguncular hayınlar vurdumduymazlar öyle.
İyi dedim içim rahatladı
düzen bozulmamış dedim sevindim,
tenhaca bir bölgede şehre girdim.

(Ben herkese varım
başka türlü olmuyor inanmayın.)

Bakin bu şehri ben kurdum ben büyüttüm ama sevemedim.
(Ekmek vardı tereyağı vardı söylemiştim önemlidir,
utanılacak bir şey yoktu, kime anlatmalıyım.)

Ben sevemezsem sevmek kimselerin elinden gelemez.
Bizi tutkulara çagirdi otobüse, sosise, buzdolabına,
telefona, sinemalara, radyolara, bir sürü kancık sevdalara,
sürü sürü mutsuz alışkanlıklara,
yalana dolana, itliklere, keten elbiselere.

(Sonra karısı öldü o çocuğun
yalnızdı güçsüzdü herkesler gibiydi,
kirlendi kötülendi sarhoşladı pis karılara dadandı.
Anladık onu ölenden başkası kurtaramaz,
ölen de kurtarmamıştı.)

Bak ben seni nereden kurtaracagim şaşacaksın.
Şimdi bu taşları biz çektik değil mi ocaklardan
bu asfaltı biz döktük biz onardık degil mi.
Bu yapıları on iki kat yapmak bizim aklımızdı,
biz kurduk istersek umursamayız ya.

(Abluka burada başlıyor çünkü.)

Ekmek yiyelim tereyağı yiyelim çocuk büyütelim,
sen beraber yatacağımız yatakları hazırla,
sen onu yap yeter bak göreceksin.

Turgut Uyar

izmir

scarletcrow
ne kadar yabancı bulundurmaya başlasada karakterini değiştirmemiş şehir
ne istanbul kadar boğuk ne bayburt kadar boş
kordonuyla asansörüyle gezmeye doyulamayan hiç bir zaman eskimeyecek güzeller güzeli şehir
hala Türkiyede bulunuyorsam sebebi olan şehirdir, isyankar karakteriyle tüm ülkeye örnek olması gerekir
2 /