devamını sınıfın çığlıklarının izlediği öneri cümlesi
carl orff - carmina burana (fortuna)
9 sezon yanımda olmuş dizidir. bitince düştüğüm boşluğu gidermek için arada izlerim.
başından sonuna kadar güldürmüş, üzmüş, sigara yaktırmış, güldürürken düşündürmüş, çığır açmıştır.
umutsuz aşık Ted, kanadalı güzellik Robin, çoğu zaman harika çift Marshall ve Lily ayrıca bacıları saklatan Barney ile harika bir senaryodur. evet son sezon biraz ilginçti diyebiliriz ama genel bakışta 20 dakikalık sıkmayan dolu dolu bölümleriyle çabucak bitebilme özelliğine sahip muazzam sitcomdur
başından sonuna kadar güldürmüş, üzmüş, sigara yaktırmış, güldürürken düşündürmüş, çığır açmıştır.
umutsuz aşık Ted, kanadalı güzellik Robin, çoğu zaman harika çift Marshall ve Lily ayrıca bacıları saklatan Barney ile harika bir senaryodur. evet son sezon biraz ilginçti diyebiliriz ama genel bakışta 20 dakikalık sıkmayan dolu dolu bölümleriyle çabucak bitebilme özelliğine sahip muazzam sitcomdur
islamdan ve diğer semavi dinlerden önce de doğaüstüne yorulmuş kavramlardır
gece ve gündüz iki düşmandır; iyi taraf güneş varken insanlar rahat, kötü taraf gece varken insanlar huzursuzdur. Gece geldiğinde kötülük iyiliği yenmiş güneş ışıkları çekilmiştir, gündüz olduğunda iyilik kötülüğü devirmiş karanlığı aydınlatmıştır.
bu iki kavramla ilgili pek çok inanış vardır, ne kadar garip...
işte gün doğuyor ve batıyor her insan gibi
gece çöküyor ve gidiyor hepimiz gibi...
gece ve gündüz iki düşmandır; iyi taraf güneş varken insanlar rahat, kötü taraf gece varken insanlar huzursuzdur. Gece geldiğinde kötülük iyiliği yenmiş güneş ışıkları çekilmiştir, gündüz olduğunda iyilik kötülüğü devirmiş karanlığı aydınlatmıştır.
bu iki kavramla ilgili pek çok inanış vardır, ne kadar garip...
işte gün doğuyor ve batıyor her insan gibi
gece çöküyor ve gidiyor hepimiz gibi...
müziği iyidir hoştur, sözleri vurucudur da asıl bu kadar tutulma sebebi cinselliği ön planda tutmaları gibi gelir bana
sahneleri güzel cidden o kadar haşin olmasalar
not: sekülerim
sahneleri güzel cidden o kadar haşin olmasalar
not: sekülerim
Ne demek efendi, bey ve bu köle
Fakir soymak yakışır mı kamile
Her dakka başımda bin bir hile
Yapıp yapıp kafa çektim ise yuh
Yuh yuh soyanlara soyup kaçıp doyanlara
Nefsine uyanlara yuh
Fakir soymak yakışır mı kamile
Her dakka başımda bin bir hile
Yapıp yapıp kafa çektim ise yuh
Yuh yuh soyanlara soyup kaçıp doyanlara
Nefsine uyanlara yuh
zamanını harcama yoksa zaman seni harcar
(Ekmek vardı tereyağı vardi utanılacak bir şey yoktu
bir şey daha yoktu ama kavrayamıyordum.)
İşte böyle olmak en iyisidir olmakların
bir küçük çocuğu tuttum otobüsten indirdim
(İndirmiştim
yok olan önemli bir şeydi Allah kahretsin.)
Tüm kavgasız tüm duruk tüm başıboş,
üç sayı kötü bir sayı iyi şiir dinledim,
çıkıp okudular durup dinledim.
Bitmeseydi daha dinlerdim kötü mötü.
Saat kaç diye sordular birisi beş yani dedi.
(Ha kavgada ha aşkta
bu gök bomboş ha kavgada ha aşkta)
Göge baktIm yerli yerinde,
haydutlar dalavereciler yerli yerinde
vurguncular hayınlar vurdumduymazlar öyle.
İyi dedim içim rahatladı
düzen bozulmamış dedim sevindim,
tenhaca bir bölgede şehre girdim.
(Ben herkese varım
başka türlü olmuyor inanmayın.)
Bakin bu şehri ben kurdum ben büyüttüm ama sevemedim.
(Ekmek vardı tereyağı vardı söylemiştim önemlidir,
utanılacak bir şey yoktu, kime anlatmalıyım.)
Ben sevemezsem sevmek kimselerin elinden gelemez.
Bizi tutkulara çagirdi otobüse, sosise, buzdolabına,
telefona, sinemalara, radyolara, bir sürü kancık sevdalara,
sürü sürü mutsuz alışkanlıklara,
yalana dolana, itliklere, keten elbiselere.
(Sonra karısı öldü o çocuğun
yalnızdı güçsüzdü herkesler gibiydi,
kirlendi kötülendi sarhoşladı pis karılara dadandı.
Anladık onu ölenden başkası kurtaramaz,
ölen de kurtarmamıştı.)
Bak ben seni nereden kurtaracagim şaşacaksın.
Şimdi bu taşları biz çektik değil mi ocaklardan
bu asfaltı biz döktük biz onardık degil mi.
Bu yapıları on iki kat yapmak bizim aklımızdı,
biz kurduk istersek umursamayız ya.
(Abluka burada başlıyor çünkü.)
Ekmek yiyelim tereyağı yiyelim çocuk büyütelim,
sen beraber yatacağımız yatakları hazırla,
sen onu yap yeter bak göreceksin.
Turgut Uyar
bir şey daha yoktu ama kavrayamıyordum.)
İşte böyle olmak en iyisidir olmakların
bir küçük çocuğu tuttum otobüsten indirdim
(İndirmiştim
yok olan önemli bir şeydi Allah kahretsin.)
Tüm kavgasız tüm duruk tüm başıboş,
üç sayı kötü bir sayı iyi şiir dinledim,
çıkıp okudular durup dinledim.
Bitmeseydi daha dinlerdim kötü mötü.
Saat kaç diye sordular birisi beş yani dedi.
(Ha kavgada ha aşkta
bu gök bomboş ha kavgada ha aşkta)
Göge baktIm yerli yerinde,
haydutlar dalavereciler yerli yerinde
vurguncular hayınlar vurdumduymazlar öyle.
İyi dedim içim rahatladı
düzen bozulmamış dedim sevindim,
tenhaca bir bölgede şehre girdim.
(Ben herkese varım
başka türlü olmuyor inanmayın.)
Bakin bu şehri ben kurdum ben büyüttüm ama sevemedim.
(Ekmek vardı tereyağı vardı söylemiştim önemlidir,
utanılacak bir şey yoktu, kime anlatmalıyım.)
Ben sevemezsem sevmek kimselerin elinden gelemez.
Bizi tutkulara çagirdi otobüse, sosise, buzdolabına,
telefona, sinemalara, radyolara, bir sürü kancık sevdalara,
sürü sürü mutsuz alışkanlıklara,
yalana dolana, itliklere, keten elbiselere.
(Sonra karısı öldü o çocuğun
yalnızdı güçsüzdü herkesler gibiydi,
kirlendi kötülendi sarhoşladı pis karılara dadandı.
Anladık onu ölenden başkası kurtaramaz,
ölen de kurtarmamıştı.)
Bak ben seni nereden kurtaracagim şaşacaksın.
Şimdi bu taşları biz çektik değil mi ocaklardan
bu asfaltı biz döktük biz onardık degil mi.
Bu yapıları on iki kat yapmak bizim aklımızdı,
biz kurduk istersek umursamayız ya.
(Abluka burada başlıyor çünkü.)
Ekmek yiyelim tereyağı yiyelim çocuk büyütelim,
sen beraber yatacağımız yatakları hazırla,
sen onu yap yeter bak göreceksin.
Turgut Uyar
muse
franz ferdinand
mor ve ötesi
red hot chili peppers
yolda projesi
büyük ev ablukada
sıfır km
the police
bulutsuzluk özlemi
franz ferdinand
mor ve ötesi
red hot chili peppers
yolda projesi
büyük ev ablukada
sıfır km
the police
bulutsuzluk özlemi
neden p*ç erkek
etraftaki 10 kuruşları toplatır para çıkarsa taksiyle bakkala gidilir ama insanın ne kadar aciz şekilde bağımlı olduğunu yüzüne vurur, deliye döndürür
ne kadar yabancı bulundurmaya başlasada karakterini değiştirmemiş şehir
ne istanbul kadar boğuk ne bayburt kadar boş
kordonuyla asansörüyle gezmeye doyulamayan hiç bir zaman eskimeyecek güzeller güzeli şehir
hala Türkiyede bulunuyorsam sebebi olan şehirdir, isyankar karakteriyle tüm ülkeye örnek olması gerekir
ne istanbul kadar boğuk ne bayburt kadar boş
kordonuyla asansörüyle gezmeye doyulamayan hiç bir zaman eskimeyecek güzeller güzeli şehir
hala Türkiyede bulunuyorsam sebebi olan şehirdir, isyankar karakteriyle tüm ülkeye örnek olması gerekir
üzen akraba ziyaretleri, anne ile özlenen dedikoduların tek taraflı aktarıldığı yer
Bubituzak grubunun (eski Çilekeş üyelerinin toplaması) ve kendisinin gitaristiyle ilişki yaşamaktadır
sesi insanı alır götürür buralara fazla bu sözler
sesi insanı alır götürür buralara fazla bu sözler