Hayatımızda yaşadığımız tüm olumlu gelişmelere rağmen hüsranla sonuçlanmasının teknik açıdan kanıtıdır.
En nefret ettiğim huylarımdan birisi. Alışveriş yaptıktan sonra kasadaki görevliye ayıp olmasın diye iyi akşamlar/kolay gelsin vs. diyince angut angut suratına bakarlar, yolda yanlışlıkla çarpıştığın ya da karşındaki insanın sana vurmuş olmasına rağmen özür dilemen ve buna karşılık ''yavaş olsana birader'' lafını işitmen. ''Ben bu lafları duymak için mi insanlara saygı gösteriyorum?'' diye düşündüren duygu. Ha bir de karşında ki insanın duygularını incitmemek için onun hayat hikayesini dinlemek var.
22 yıllık ankara yaşantımda ilk defa bunu dile getiren,bu kanıya varan birisini görüyorum.Ankara yaşayan insan fabrika çıkışlı stock paket insan modelidir.İşinden/okulundan çıkar akşamları birasını içmeye gider,arkadaşlarıyla bir cafede buluşur.Eğer giderse cuma/cumartesi geceleri bir pavyona gidip altın vuruş yapar.
Bugün bir alt kümeye düştüler.Nasıl da içimin yağları eridi bir bilseniz.Umarım sonları 3.lig falan olur
Marştan ziyade türkü dinlemeyi seversen Çalın davulları,Bir fırtına tuttu bizi,Bülbülüm altın kafeste.. güzel şarkılardır.