confessions

gralder

Rakı  · 2 Haziran 2017 Cuma

  1. toplam giri 946
  2. takipçi 31
  3. puan 20847

taladro

gralder
Gerçek ismi Abdullah Evgi olan Taladro Antakya'da doğup büyümüştür ve küçük yaşlarda rap müziğe merak salmıştır. Kısa süre sonra rap müzik alanında birçok sanatçıyı dinleyip bu müzik alanında oldukça fazla bilgi sahibi olmuştur. Böylece Taladro rap müziğe ilgi duyan ve aynı zamanda söz yazma yeteneği çok iyi olan bir rap sanatçısı olma yolunda ilerlemeye başlamıştır. Önceleri söz yazarak ilerlemeye çalışan ünlü sanatçı daha sonra evinde yazdığı sözleri besteleyerek ilk kayıtlarını yapmaya başlamıştır. Kısa süre sonra bu alanda kendini iyice geliştirmiş ve rap müziğin usta isimlerine girebilmiş olan Taladro artık düetler yapmaya başlamış ve underground albümleri hazırlamaya başlamıştır.

Kelebek isimli parçasıyla rap müzik severlerin oldukça dikkatini çekmiş ve İskenderun'da bu parçaya amatör bir klip ile yön vermeyi başarmıştır. Böylece tüm rap müzik severler tarafından kısa süre içerisinde tanınmış olan Taladro oldukça başarılı bir sanatçı konumuna gelmiştir. Son dönemlerde yaptığı parçalar ile yıldızı iyice parlayan Taladro'nun en beğenilen parçaları arasında Deniz Kızı, Git Ona, Unutursun gibi 2012-2013 döneminde yaptığı parçalar dikkat çekiyor. Ünlü rap sanatçısı birçok grupla karşılıklı atışmalar için de şarkılar yapıp rap müzikteki ustalığını kanıtlamaya çalışmıştır. Duygusal parçalara oldukça hakim olan rap müzik sanatçısı Taladro birçok hayranının yarasına merhem olabildiğini düşünmektedir. Bu yüzden parçalarına gelen eleştirilere bu şekilde yanıt vermektedir.
Benim en sevdiğim şarkıları
Dua
Küf
Kendine iyi bak

Dinlemeniz gereken bir rapcidir
1

roanoke kolonisi

gralder
Sör Walter Raleigh'nin o yıllarda “Yeni Dünya” olarak bilinen Amerika kıtasının doğu sahilini keşfetmek ve yayılmak amacıyla finanse ve organize ettiği Roanoke kolonisi, günümüz tarihinde Amerika kıtasında kurulan ilk koloni olması dışında, daha büyük bir gizemle hatırlanmaktadır. 1585-1587 yılları arasında bir çok grup tarafından kolonileştirilmeye çalışan Roanoke adasına yapılan girişimlerin başarısız olmasının sebebi, bu adada kalan kolonistlerin iz bırakmadan kaybolmuş olması ve daha sonra da hiçbirinin izine rastlanmamasıdır.

Sör Walter Raleigh, Kraliçe I. Elizabeth'den bugünkü Virginia topraklarında bir koloni kurmak için kraliçeden yetki alır. Bu topraklar üzerinde kazandığı bu imtiyaz ve hakları kaybetmemesi için 10 yıl içerisinde bu topraklarda bir koloni kurmak zorunda olduğundan, bu topraklarda yerleşmek üzere bir çok sefer düzenler. Kendisi asla “Yeni Dünya”ya gitmemesine rağmen, 1585-1587 yılları arasında kalıcı bir İngiliz kolonisi kurmayı görev edinmiş olan Sör Walter Raleigh'nin düzenlediği bütün seferler başarısızlıkla sonuçlanır.

İlk seferin kısmi başarısızlığında herhangi bir gizem olmasa da, biraz tarih bilgisinin zararı olmaz diyerek, kısaca ilk seferden de bahsedelim istiyorum. 1585 yılında yola çıkan bu ilk sefere başkanlık eden Sör Richard Grenville'in seyahati hiç de kolay olmuyor desek yalan söylemiş olmayız. Daha Yeni Dünya'ya ayak basmadan bir kumula çarpan ana geminin erzağı önemli ölçüde zarar görünce nerdeyse koloni kurma işinin ertelenmesine karar veriliyor. İlk başta olan bu gecikmelerden sonra, adanın yerlileriyle gümüş bir kupanın çalınması sonucu ortaya çıkan anlaşmazlıklar sonucu küçük bir katliam yapan kolonistler, daha sonra Sör Richard Grenville tarafından adanın kuzey ucunda bırakılıyor ve Nisan 1586'da Sör Grenville döneceğine söz vererek adadan ayrılıyor. Sör Grenville söz verdiği gibi nisanda dönemiyor, ama neyse ki haziran ayında Karayipler'den başarılı bir baskından dönen Sör Frances Drake, kolonistleri buluyor ve onları İngiltere'ye götürmeyi teklif ediyor. Bundan kısa bir süre sonra, Sör Grenville'in filosu adaya varsa da, boş bir koloniyle karşılaşıyor. Burada Sör Walter Raleigh'nin imtiyazlarını ve adadaki İngiliz hakimiyetini korumak adına küçük bir yerleşim bırakarak geri dönüyor.

1587 yılında Sör Walter Raleigh, John White liderliğinde 114 kişilik bir kolonist grubu oluşturuyor. Yüzyıllardır hala araştırılan ve nerde oldukları belli olmayan bu kayıp efsanevi kolonistler, daha önceki sefer sırasında bırakılan 15 kişiyi almak için gittiğinde sadece bir kişinin kemikleriyle karşılaşıyor. Yakınlarda yaşayan dost Croatan kabilesinden alınan bilgilere göre, saldırıya uğradıklarını ve kalan 9 kişinin bir botla kaçtığını öğreniyorlar. 22 Temmuz 1587'de yerleşimciler Roanoke adasına ayak basıyorlar. Bundan sonra valilik görevine başlayan John White, dost Croatan kabilesiyle ilişkilerini güçlendirirken, daha önceki yerleşimcilerin saldırdığı kabile ile de diplomatik ilişkilerini düzeltmeye çalışıyor. Bu sırada sahile yengeç avlamaya giden bir kolonistin yerliler tarafından öldürülmesi sonucu, yaşamlarından endişe eden kolonistler, John White'ı İngiltere'ye dönüp yardım çağırması konusunda ikna ediyorlar. John White, Roanoke adasında kadınlı-erkekli 115 kolonisti burada bırakarak yola çıkıyor.



1587 sonlarında İngiltere'ye vardıktan sonra kış mevsiminin gelmesi ve bütün gemilerin İspanya'ya karşı savaşta kullanılması sonucu dönecek gemi bulamıyor. Sonunda daha küçük iki gemiyle 1588 ilkbaharında yola çıkmanın bir yolunu bulan John White, bu seferde insan doğasının hışmına uğruyor. Gemi kaptanının aç gözlülüğü ve kendini kanıtlama çabaları yüzünden başka gemilere yaptığı saldırılar sonucu, kargosunu kaybedip İngiltere'ye dönmek zorunda kalıyorlar. İspanya ile süren savaş sonucu John White, 3 sene daha boyunca yeterince erzak toplayamadığından eli kolu bağlı bekliyor ve sonunda Karayiplere yapılan başka bir seferin kaptanını Roanoke adasından geçmesi için ikna ederek yola koyuluyor. 18 Ağustos 1590 yılında, ki adada bıraktığı kendi torununun 3. yaş gününde adaya varan John White, yerleşimi tamamen terkedilmiş olarak buluyor. Adayı adamlarıyla araştıran John White, burdaki 115 kolonisti bulamadığı gibi, herhangi bir saldırı veya savaş izine de rastlamıyor. Tek bulduğu delil yakında bir ağaca oyulmuş olan “CROATOAN” kelimesi olan White, bunu yerleşimcilerin Croatoan adasına gitmiş oladuklarına yoruyor. Ama gitmeden önce yerleşimcilerle, başlarına bir şey gelecek olursa, en yakın ağaçlara malta haçı çizmeleri üzerine anlaşmış olmalarına rağmen, hiçbir ağaçta bu ize rastlamadığından zorla kaçırıldıklarını düşünmüyor. Bu sırada gelen büyük bir fırtına yüzünden de Croatoan adasına gidemeyip yollarına devam etmek zorunda kalıyorlar. Daha sonra Amerika'ya yerleşen yerleşimciler de, Roanoke kolonistlerini arasalar da, 115 kişiden tek birinden bile haber alınamadı. John White da, ailesinin de aralarında bulunduğu kolonistlerin hala hayatta olduğunu ancak beklenilen yerde olmadıklarını ve adadan kendi istekleriyle ayrılıp Croatanlar arasına gittiklerini kabullenerek, İrlanda'daki mülküne geri döndü.

Halen nereye gittikleri ve neden yerleşimlerini bıraktıkları belli olmayan Roanoke kolonistleri hakkında, çeşitli görüşler ortaya atılmış olsa da kesin bir bilgiye kimse sahip değil ve hiç birinden bir daha haber alınmadığından akıbetleri de halen meçhul. Bazı araştırmacılar tarafından yakınlardaki yerli kabilelerin arasına karıştıkları söyleniyor. Bu en akla yakın teori gibi de dursa bunu destekleyen kanıtlar, eski tarihçilerin hristiyanlığa inanan veya beyazlara dost davranan yerlilerden öteye gidemiyor. En azından 1998'e kadar böyleydi, Doğu Carolina Üniversitesi bu tarihte “Croatoan Projesi” isminde arkeolojik bir araştırma organize ederek, Roanoke'den 80 km ötedeki tarihi Croatoan başkentinde 16.yy'a ait altın bir yüzük buldular. Bunun izlerini süren araştırmacılar bunun 1585-1586 yılları arasında ilk koloniyle gelen birine ait olduğunu tespit ettiler. Bunun kolonilerle Croatanlar arasındaki etkileşimi gösteren önemli kanıtlardan biri olarak görseler de, halen kaybolan 115 kolonistle ilgili hiç bir ize rastlanmış değil. Bu konuyla ilgili “Kayıp Koloni DNA Projesi” de, kolonistlerin yerliler arasına karışıp karışmadığını bulmak için düzenlenmeye çalışılan yeni araştırmalardan biri. Bunların dışında iklimsel koşullardan ve kuraklıktan ötürü kolonistlerin gitmiş olabileceği, hatta Croatoan adasına yerlilere saldırıp yiyecek temin etmeyi amaçladıkları da teoriler arasında. Koloninin İspanyollar tarafından yok edildiği düşüncesi ise, John White koloninin boşaltılmış olarak bulduğundan 10 yıl kadar sonra İspanyolların halen koloninin yerini aradıkları gerçeği göz önünde bulundurulursa olasılık dahilinde gözükmüyor.

Paranormal teoriler, metafizik güçler, uzaylı kaçırmaları gibi daha pek çok uçuk teorinin de hakkında üretildiği kayıp koloni, gizemini koruduğu sürece daha pek çok araştırmaya konu olacak gibi görünüyor. Tabii bu sırada bir çok kitaba ve filme de ilham kaynağı olacağını söylemek de yalan olmayacak. Paul Green'in yazdığı “Kayıp Koloni” adlı oyun gibi ya da, her ne kadar farklı olsa da bana anımsattığı, sanki bu hikayeden ilham alan adadakilerin zamanda geriye gittiği “Lost” dizisinde olduğu gibi…


kısayol tuşları

gralder
Çoğu zaman işimizi kolaylıkla ve daha hızlı yapmaya yarayan tuşlardır.

• CTRL+C (Kopyala)

• CTRL+X (Kes)

• CTRL+V (Yapıştır)

• CTRL+Z (Geri Al)

• DELETE (Sil)

• ÜSTKRKT+DELETE (Seçili öğeyi Geri Dönüşüm Kutusu'na atmadan kalıcı olarak sil)

• Bir öğeyi sürüklerken CTRL (Seçili öğeyi kopyala)

• Bir öğeyi sürüklerken CTRL+ÜSTKRKT (Seçili öğeye kısayol oluştur)

• F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır)

• CTRL+SAĞ OK (Ekleme noktasını sonraki sözcüğün başına götür)

• CTRL+SOL OK (Ekleme noktasını önceki sözcüğün başına götür )

• CTRL+AŞAĞI OK (Ekleme noktasını sonraki paragrafın başına götür)

• CTRL+YUKARI OK (Ekleme noktasını önceki paragrafın başına götür )

• Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte CTRL+ÜSTKRKT (Bir metin bloğu vurgula)

• Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte ÜSTKRKT (Pencere veya masaüstünde birden fazla öğe seç veya bir belgede metin seç)

• CTRL+A (Tümünü seç)

• F3 tuşu (Bir dosya ya da klasör ara)

• ALT+ENTER (Seçili öğenin özelliklerini görüntüle)

• ALT+F4 (Etkin öğeyi kapat veya etkin programdan çık)

• ALT+ENTER (Seçili nesnenin özelliklerini görüntüle)

• ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için kısayol menüsünü aç)

• CTRL+F4 (Aynı anda birden çok belge açmayı sağlayan programlardaki etkin belgeyi kapat)

• ALT+SEKME (Açık öğeler arasında geçiş yap)

• ALT+ESC (Öğeler arasında açılma sıralarına göre dön)

• F6 tuşu (Bir penceredeki veya masaüstündeki ekran öğeleri arasında dolaş)

• F4 tuşu (Bilgisayarım veya Windows Gezgini'ndeki Adres çubuğu listesini görüntüle)

• ÜSTKRKT+F10 (Seçili öğe için kısayol menüsünü görüntüle)

• ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için Sistem menüsünü görüntüle)

• CTRL+ESC (Başlat menüsünü görüntüle)

• ALT+Bir menü adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen menüyü görüntüle)

• Açık bir menüdeki bir komut adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen komutu gerçekleştirir)

• F10 tuşu (Etkin programda menü çubuğunu etkinleştirir)

• SAĞ OK (Sağdaki sonraki menüyü aç veya bir alt menü aç)

• SOL OK (Soldaki sonraki menüyü aç veya bir alt menüyü kapat)

• F5 tuşu (Etkin pencereyi günceleştir)

• GERİ AL (Bilgisayarım ya da Windows Gezgini'nde bir seviye üstteki klasörü görüntüle)

• ESC (Geçerli görevi iptal et)

• CD-ROM sürücüye bir CD-ROM taktığınızda ÜSTKRKT (CD-ROM'un otomatik olarak oynatılmasını önle)

İletişim Kutusu Klavye Kısayollar;

• CTRL+SEKME (Sekmeler arasında gezin)

• CTRL+ÜSTKRKT+SEKME (Sekmeler arasında geriye doğru git)

• SEKME (Seçenekler arasında ileriye doğru git)

• ÜSTKRKT+SEKME (Seçenekler arasında geriye doğru git)

• ALT+Altı Çizili harf (İlgili komutu gerçekleştir veya ilgili seçeneği seç)

• ENTER (Etkin seçeneğin veya düğmenin komutunu gerçekleştir)

• ARA ÇUBUĞU (Etkin seçenek bir onay kutusuysa onay kutusunu seç veya temizle)

• Ok tuşları (Etkin seçenek seçenek düğmeleri grubuysa bir düğme seç)

• F1 tuşu (Yardım görüntüle)

• F4 tuşu (Etkin listedeki öğeleri görüntüle)

• GERİ (Kaydet veya Aç iletişim kutusunda bir klasör seçiliyse bir üst düzeydeki klasörü aç)

Microsoft Doğal Klavye Kısayolları;

• Windows Logosu (Başlat menüsünü göster veya gizle)

• Windows Logosu+BREAK (Sistem Özellikleri iletişim kutusunu görüntüle)

• Windows Logosu+D (Masaüstünü göster)

• Windows Logosu+M (Tüm pencereleri küçült)

• Windows Logosu+ÜSTKRKT+M (Küçültülmüş pencereleri geri yükle)

• Windows Logosu+E (Bilgisayarım'ı aç)

• Windows Logosu+F (Bir dosya veya klasör ara)

• CTRL+Windows Logo+F (Bilgisayar ara)

• Windows Logosu+F1 (Windows Yardımı'nı görüntüle)

• Windows Logosu+ L (Klavyeyi kilitle)

• Windows Logosu+R (Çalıştır iletişim kutusunu aç)

• Windows Logosu+U (Hizmet Programı Yöneticisi'ni aç)

Erişilebilirlik Klavye Kısayolları;

• Sekiz saniye boyunca Sağ ÜSTKRKT (Filtre Tuşlarını aç veya kapat)

• Sol ALT+Sol ÜSTKRKT+PRINT SCREEN (Yüksek Karşıtlık'ı aç veya kapat)

• Sol ALT+sol ÜSTKRKT+NUM LOCK (Fare Tuşları'nı aç veya kapat)

• Beş kez ÜSTKRKT (Yapışkan Tuşlar'ı aç veya kapat)

• Beş saniye boyunca NUM LOCK (Geçiş Tuşları'nı aç veya kapat)

• Windows Logosu+U (Hizmet Programı Yöneticisi'ni aç)

Windows Gezgini Klavye Kısayolları;

• END (Etkin pencerenin sonunu göster)

• HOME (Etkin pencerenin başını göster)

• NUM LOCK+Yıldız İşareti (*) (Seçili klasörün altındaki tüm alt klasörleri göster)

• NUM LOCK+Artı işareti (+) (Seçili klasörün içeriğini göster)

• NUM LOCK+Eksi işareti (-) (Seçili klasörü daralt)

• SOL OK (Geçerli seçim genişletilmişse daralt veya üst klasörü seç)

• SAĞ OK (Geçerli seçimi daraltılmışsa görüntüle veya ilk alt klasörü seç)

Karakter Eşlem İçin Klavye Kısayolları

Karakter kılavuzunda bir karakteri çift tıklatırsanız, kılavuz üzerinde klavye kısayollarını kullanarak hareket edebilirsiniz:

• SAĞ OK (Sağa veya sonraki satırın başına git)

• SOL OK (Sola veya önceki satırın başına git)

• YUKARI OK (Bir satır yukarı git)

• AŞAĞI OK (Bir satır aşağı git)

• PAGE UP (Bir defada bir ekran yukarı git)

• PAGE DOWN (Bir defada bir ekran aşağı git)

• HOME (Satırın başına git)

• END (Satırın sonuna git)

• CTRL+HOME (İlk karaktere git)

• CTRL+END (Son karaktere git)

• ARA ÇUBUĞU (Bir karakter seçildiğinde Büyütülmüş ve Normal modlar arasında geçiş yap)

Microsoft Yönetim Konsolu (MMC) Ana Pencere Klavye Kısayolları

• CTRL+O (Kaydedilmiş bir konsolu aç)

• CTRL+N (Yeni bir konsol aç)

• CTRL+S (Açık konsolu kaydet)

• CTRL+M (Bir konsol öğesi ekle veya kaldır)

• CTRL+W (Yeni bir pencere aç)

• F5 tuşu (Tüm konsol pencerelerinin içeriğini güncelleştir)

• ALT+ARA ÇUBUĞU (MMC penceresi menüsünü görüntüle)

• ALT+F4 (Konsolu kapat)

• ALT+A (Eylem menüsünü görüntüle)

• ALT+V (Görünüm menüsünü görüntüle)

• ALT+F (Dosya menüsünü görüntüle)

• ALT+O (Sık Kullanılanlar menüsünü görüntüle)

MMC Konsol Penceresi Klavye Kısayolları;

• CTRL+P (Geçerli sayfayı veya etkin bölmeyi yazdır)

• ALT+Eksi işareti (-) (Etkin konsol penceresi için pencere menüsünü görüntüle)

• ÜSTKRKT+F10 (Seçili öğe için Eylem kısayol menüsünü görüntüle)

• F1 tuşu (Seçili öğe için varsa Yardım başlığını aç)

• F5 tuşu (Tüm konsol pencerelerinin içeriğini güncelleştir)

• CTRL+F10 (Etkin konsol penceresini büyüt)

• CTRL+F5 (Etkin konsol penceresini geri yükle)

• ALT+ENTER (Seçili öğe için varsa Özellikler iletişim kutusunu aç)

• F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır)

• CTRL+F4 (Etkin konsolu kapat. Bir konsolun tek bir konsol penceresi varsa, bu kısayol konsolu kapatır)

Uzak Masaüstü Bağlantısı Gezintisi;

• CTRL+ALT+END (Microsoft Windows NT Güvenlik iletişim kutusunu aç)

• ALT+PAGE UP (Programlar arası soldan sağa geçiş yap)

• ALT+PAGE DOWN (Programlar arası sağdan sola geçiş yap)

• ALT+INSERT (Programlar arasında en sık kullanılma sırasına göre dön)

• ALT+HOME (Başlat menüsünü görüntüle)

• CTRL+ALT+BREAK (İstemci bilgisayarını bir pencere ve tam ekran arasında geçiş yap)

• ALT+DELETE (Windows menüsünü görüntüle)

• CTRL+ALT+Eksi işareti (-) (Etkin pencerenin anlık görüntüsünü Terminal Server panosunda istemciye yerleştir ve aynı işlevselliği yerel bilgisayarda PRINT SCREEN'e basarak sağlayın.)

• CTRL+ALT+Artı işareti (+) (Etkin istemci penceresinin tamamının anlık görüntüsünü Terminal Server panosuna yerleştir ve aynı işlevselliği yerel bilgisayarda ALT+PRINT SCREEN'e basarak sağlayın.)

ALT+SPACEBAR / aktif sayfanın menüsü

CTRL+ESC / windows menusu

ALT+F4 / windows penceresini ve cerayann eden olayları kapatır

CTRL+A / bütün parçaları seçer

CTRL+X / seçili kısmı keser

CTRL+C / seçili kısmı kopyalar

CTRL+V / seçili kısmı yapıştırır

CTRL+Z / geri döner son yapılana

CTRL+(+) / sutun icindeki pencereleri otomatik olarak dogru sıralar

TAB / 7 sutun atlatma yada digger seçili ögeye geçme

SHIFT+DELETE / direk silme

BACKSPACE / bir önceki sayfaya yada slime işlemi

ALT+ENTER / seçili ögelerin özellikleri

F10 / aktif sayfanın menusu

F6 / adress bara gider /

F5 / sayfayı yenıler

F3 / arama ögesi

F2 / ismini degistirme seçili ögenin

Internet Explorer Shortcuts ;

CTRL+A / bütün sayfanın seçimi

CTRL+D / favorite ekler

CTRL+E / aktif sayfada arama yapar

CTRL+F / sayfada bulma

CTRL+H / geçmiş sayfasını açar

CTRL+I / favorite sayfalarının oldugu kısmı açar

CTRL+N / yeni pencere açar

CTRL+O / yenı lokasyonlar gider

CTRL+P / printer menusu

CTRL+S / degisiklikleri kaydeder

CTRL+W / aktif sayfayı kapatır

CTRL+ENTER/ basına www ve sonuna .com koymayı yapar Asi

SHIFT+CLICK / yeni pencerede açar

BACKSPACE / bir önceki sayfaya gider

ALT+HOME / anasayfaya gider

HOME / sayfanın başına gider

TAB / Itemler arasında atlamayı sağlar

END / sayfanın sonuna gider

ESC / açılan sayfayı sonlandırır

F11 / tam ekran yapar sayfayı

F5 / sayfayı yeniler

F4 / adress barı açar

F6 / adress bara gider

ALT+RIGHT ARROW / ileri sayfaya götürür

SHIFT+CTRL+TAB / address bara gider

SHIFT+F10 / sağ tus olayı

SHIFT+TAB / geri tab olayı

CTRL+C / kopyalama

CTRL+V / yapıştırma

ENTER / aktif etmek /

F1 / internet xplorer help

kara şovalye uydusu

gralder


1899 yılında yollanan sinyalleri ilk olarak algılayan kişi Nikola Tesla'dır.
Nikola Tesla bundan bahsettigi dönemlerde bizim uzayla ilgili hiçbir çalışmalarımız yoktu. Tesla bundan bahsettiği zaman insanlar ona inanmamıştır.1920'de amatör telsizciler de sinyali yakaladıklarını öne sürdüler.1928'de Oslo'lu bilim adamları uzaya kısa dalga sinyalleri göndermişlerdir. Sinyale cevap gelse de çözülememiştir. 1954 yılında ABD Hava Kuvvetleri dünyanın etrafında dönen 2 adet uydudan bahsetmiştir. Fakat 2. uydunun ne olduğu halâ bilinmemektedir. Bu haber o dönem de büyük sansasyon yaratmıştır.Daha sonraki yıllarda bazı astronotlar bu uyduyu gördüğünü belirmiştir.Fakat yine NASA tarafından astronotların halisünasyon gördükleri iddia edilmiştir.1973 yılında bir bilim adamı uydunun sinyallerinin bir gezegenden geldiğini saptamıştır. Fakat olay daha sonra yalanlanmıştır. Dünya üzerinde çok hızlı bir biçimde sürekli turlar atmaktadır. Bu yüzden yeri tam olarak tespit edilemeyip etkili bir gözlem yapılamadığı iddia edilmiştir.

Ayrıca bu uydu Dünya' ait degildir kesinlikle.

Teoriler

- Bazı kesimler; yüzbinlerce yıl önce eski insanların tıpkı günümüzdeki teknolojiyi geliştirdiklerini, ancak yaşanılan geniş çaplı felaketler veyahut yaşanılan savaşlar nedeniyle bütün teknolojinin kaybolduğunu düşünerek bu cismin geçmiş uygarlıklardan kaldığını düşünür.

- Bazı uzmanlar ise bu cismin Dünyayı araştırmak tanımak için dünya dışı varlıklar tarafından gönderildiğini savunur.

-Bir diger teoride daha önce uzaya uydu tamiri için çıkan bir ekibin orada termal bir battaniye kaybetmesidir.
2

smile dog efsanesi

gralder
hikayesi kkasik bir gerilim hikayesi gibi aslında. Amatör bir yazar bu olayı yaşamış bir kadından alarak yazıyor. Konuşmaktan öte, kadın kendisini odaya kilitliyor. Ağlıyor ve uyumadan kabuslar görüyor ve diğer problemler. Bu olayların düğüm noktası aslında sadece bir resim içeren disket. Ve bu resim... Smile.dog

Bu resmi görenlerde delilik meydana geliyor ve hiçbir internet sitesinde bu resmin orjinal hali yok. Sadece orjinal Smile.Dog resmi bu etkiyi yaratabiliyor. Ölüyü dahi diriltebiliyor. Bu lanetten kurtulma imkanı da bu resmi paylaşmak. Evet, email veya sosyal medya yoluyla. Bazı efsanelere göre resim paylaşıp azad edilme yöntemi şeytan tarafından bulunup ilk önce şeytanın resmi ile ortaya çıkmıştı.

2007 yazı Mary E. ile röportaja gittim. 15 yıldır kocasıyla röportaj için görüşüyordum. Mary sonunda kabul etti. Bundan önce de röportajlar yapmıştım. Chicago'da röportaj yapmayı amaçlıyorduk. Ancak ben geldiğimde son anda röportaj yapma fikrini değiştirdi ve kendisini odaya kilitledi. Onu kapıda dinliyor ve dediklerini not alıyordum.

Mary'nin söyledikleri dikkatimi çekmişti, göremesem bile. Onun sesinden ağladığını anlayabiliyordum. Ancak ağlama sesi sanki kabusunda ağlarmış gibiydi. Kocası Terence geldi ve özür diledi. Evden çıktım ve aklıma takılan şey bununla ilgili araştırmalar yapmaktı.

Mary, Chicago bazlı bir forumun adminiyken ilk defa Smile.dog ile karşılaşmıştı. O ve Terence beş aydır evlilerdi. Mary o resmi gören 400 kişiden sadece biriydi ve konuyla ilgili tek konuşandı. Devamı anonim veya... Ölmüştü.

2005 yılında onuncu sınıftaydım. Smile.dog en büyük ilgi alanım olmuştu. Mary en çok bilinen Smile.dog (ya da diğer adıyla Smile.jpg) kurbanıydı. Benim ilgimi çeken tek şey ise bu konuda belirgin bir kanıt kaybı olmasıydı. Bazı insanlar bunun sadece bir şaka olduğunu düşünüyorlardı.

Normaldi. Çünkü her şey bir resim dosyasından ibaretti. Bu resimler daha sonra internette 4chan gibi sitelerde yayılmaya başladı. Ancak hiç birinin orjinal Smile.jpg gibi etkisi yoktu.

Ne Smile.jpg ne de Smile.dog Vikipedi'de geçiyordu. Hatta Smile.jpg hakkında 2girls1cup veya hello.jpg gibi şok siteleri bile siliniyordu.

Bu resimle karşılaşmak artık bir internet efsanesi olmuştu. Mary'nin hikayesi özel değildi. Bu günlerde Smile.jpg'nin Usenet'in ve hackerların elinde olduğu söyleniyor.

Hatta söylentiye göre 90'ların ortasında aynı resim ile "GÜLÜCÜK!! TANRI SENİ SEVİYOR!" ile beraber internette yazı geçtiği bile söyleniyor. Ancak böyle bir link günümüzde bulunmuyor.

Bu resmi gören herkes resmi aynı tanımlıyor: Köpeğe benzer bir yaratık (Siberya Husky'si gibi) ve kamera flaşı ile aydınlatılmış, karanlık bir odada oturuyor. Tek arkaplan detayı ise insan eli izi şeklinde kan lekesi. El bomboş. Ön planda olan ise köpeğe benzer yaratık. Büyük bir sırıtış, iki ön diş çok beyaz, çok düz, çok keskin ve insan dişine benziyor.

Ve evet. Bunlar resmi hemen gördükten sonra gelen tanımlamalar. Bu resmi gördükten sonra her gün belirli saat dilimlerinde görüntü sendromları yaşıyorlar ve bu resim akıllarında vanlanıyor. Hatta çok yaygın bir kabusa kadar gidiyor. Bunlar terapi ile düzeliyor. Ama bir yere kadar.

Yaklaşık bir sene sonra. Mary E. bana şu epostayı gönderdi. Mart 2008'in başına yakın bir zamanda:

To: jml@****.com

From: marye@****.net

Subj: Geçen yazki röportaj

Sayın Bay. L,

Geçen yazki davranışım için özür dilerim. Umarım anlayışla karşılarsınız. Sizin bir suççunuz yok. Benim kendi problemlerim yüzünden oldular. Neyse, umarım beni affederdiniz. O zaman, korkuyordum.

Görüyorsunuz, 15 yıldır Smile.jpg tarafından lanetlendim. Smile.dog artık her gece kabularımda. Aptalca gelebilir, ama gerçek. Rüyalarım be kabuslarımı artık gerçekten ayırt edemiyorum. Kabuslarımda ne hareket edebiliyor ne de konuşabiliyorum. Sadece o korkunç resme bakabiliyorum. O eli görüyorum, ve sonra Smile.dog'u. Bana doğru konuşuyor.

Evet o bir köpek değil, tabiki de. Ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yok. Beni tek bir şekilde serbest bırakabileceğini söylüyor. Dediği şey: "Sözlerimi yay" Her rüyam bu kelimelerle bitiyor. Anladığınız üzere bana bu resmi başkalarına göstermemi emrediyor.

Ve yaptım. İlk önce resmi 3,5 inçlik floppy diskete attım. Daha sonra kontrol etmeden, atıldığını hissettim.

Bu resmi kendi iş arkadaşıma gösterdim. Hatta Terence'a bile. Sonra ne mi oldu? Eğer Smile.dog sözünü tutsaydı şu aralar rahat uyku çekebilecektim. Eğer yalan söylediyse ne yapabilirdim.

15 yıl hiç birşey yapmadım ve disketi bir rafa kaldırdım. 15 yıldır her gece Smile.dog rüyalarıma giriyor ve sözlerimi yay diyor. 15 yıldır sağlam duruyorum. Ama zor zamanlarım elbette oluyor. Diğer arkadaşlarımın çoğu intihar ettiler. Bazıları tamamen sessizdi. İnternet üzerinden yavaşça kayboldular. Onlar en çok endişelendikleirmdi.

Umarım beni affedersiniz, Bay L., geçen yaz gerçekten çok korktum be utandım Bay L.., sizden istediğim şey lütfen araştırmanıza devam etmeyiniz. Ve son demek istediğim. Herkes hatta benden bile güçlüler onun emirlerine itaat ediyorlar.

İşin başındayken bırakın.

Saygılar,

Mary E.

Terence aylar sonra bana ulaştı ve Mary'nin kendini öldürdüğünü yazdı. Arkasında bıraktıları ise eposta adresini kapatması ve diskteini siyah bir plastik olana kadar yakmasıydı. Bu bölüm onu da çok rahatsız etmişti. Çünkü disket eridiğinde plastik gibi değil, hayvan eti gibi erimişti.

Ben de açıklamalıyım ki ilk duyduğumda ben de şaka zannettim. Ancak daha sonra bu olay yaygınlaştı ve Chicago tabanlı forumlarda en gözde konu oldu. Gazetede Mary E.'nin haberi çıkmıştı ve öldüğü yazıyordu. Ve evet, intiharın nasıl gerçekleştiği hakkında hiçbir şey yazmıyordu. Artık bu konuyu araştırmayacağım. Hatta Mayıs'taki finallerimden beri araştıracak zamanım kalmadı.

Dünyanın bizi test etmesi için garip yolları vardır. Mary E. ile olan röportajımdan tam bir yıl sonra bir eposta aldım

To: jml@****.com

From: elzahir82@****.com

Subj: gülücük</p>

Eposta adresini buldum ve profilinden Smile.dog ile ilgilendiğini anladım. Aslında herkesin söylediği kadar kötü bir şey değil. Bak sana resmi atıyorum. Sadece sözleri yayıyorum.

Piç Gülüşü

Son satırı görünce kemiklerime kadar titremiştim.

Bir attachment dosyası vardı, doğal olarak, Smile.jpg idi. Çoğu zaman indirmiştim, ancak hepsi sahteydi. Düşündüm, ve hiçbir zaman Smile.dog'un lanetine katılmamıştım. Mary E.'nin hesabı beni korkutmuştu. Evet. Ama onun her zaman akıl hastası olduğunu düşünmüştüm. Bir düşünün. Smile.jpg nasıl olur da birilerini lanetleyebilir ki? Sadece gözleriyle lanetleyen bir yaratık.

Anlayamıyorum, peki neden efsane önceden beridir var?

Eğer dosyası indirseydim ve baksaydım, belki de Mary haklı çıkabilirdi. Belki de rüyalarımda bana sözlerini yaymam emrini verebilirdi. Ne yapmalıydım? Hayatımın geri kalanını Mary gibi mi yaşamalıydım. Yoksa bu bitene kadar savaşmalı mıydım? Belki de sözleri yaymalıyım, sonuna kadar. Peki nasıl, kime yaymalıyım?

İşte şimdi Smile.dog ile ilgili kısa bir yazı yazıyorum. Dosyayı da attachliyorum.

Niye mi attachliyorum?

Çünkü sözlerini yaymalıyım...

Attachment : http://www.netlore.ru/upload/files/19/fw7709s8v1jl.gif


2

avrupa'nın bizi kıskanması

gralder
Komik durumdur. Yahu adamların ekonomisi bizden iyi, terör olaylari en az, eğitimde en iyiler, bilimde en iyiler

Biz ise ;
porno kelimesini aramada 1.ciyiz
Hergün tecavüz oluyor
Şehitler oluyor.
Laiklikten sapıyoruz
ekonomi düşüşte
Ülkenin yarisi çomar

Bizi mi kıskancaklar?!?

türkler nasıl müslüman oldu

gralder
Bakin karşinızda çok güçlü bir islam ordusu var ve size 3 seçenek sunuyorlar
1-Ya müsluman olcaksın
2-yada kızlarınıza tecavüz etcez erkeklere işkence edicdz
3-ya da ölürsün.

Şimdi bakın, bu durumda neyi seçersiniz?
Eğer iyi bir oba'dansaniz savaşirsiniz fakat karsinizdaki milyonlarca insani dusunun? Yenildiniz

Yada tecavuz ve iskenceyi kabul etceksiniz, (töre ayıplanma vesayire.) Gene kabul etmediniz

Son şans kaldı. O da müslüman olmak.

Bu kadar basit.

kabe

gralder
Eskiden putlarla dolu olan kutu. "Ya bakın eskiden beri kabe varsa neden kabede ibadet ediyorsun?" Demezlermi adama, kabe islamdan önce varsa islamca kutsal değildir o zamam. Cidden şu okumayan muslümanlar yuzunden en nefretettiğim arablar milyarlarca para alıyorlar
53 /