kendi kızına şevhet duyanlardan daha hayırlıdır.
Ve Tanrı sıcağı yarattı.
Arada kaynayıp giden Federico Garcia Lorca olmuştur.
Ülkenin uzaya açılmasında kesinlikle bize yatırım olan güzide programlardan biri.Boş vakti olanlar için izlenebilir.
Senfonik Rock'ın önde gelen isimlerindendir.Türk takipçileri çok fazla olmakla birlikte bütün albümleri dinlenesi sayılı gruplardandır.Tales of Ithiria albümü özellikle dinlenmelidir.
Göğe bakmak.türkler umutlarını da inançlarını da ve hatta tanrılarını dahi göklerde aradılar.Aradan geçen binlerce yıla rağmen yukarıda allah var deyimi bile her şeyi açıklamaya yeterlidir.
belediye başkanlığı
Sınav sabahı duvarları yararak not aramayla sonuçlanır.
Hristiyanların İskenderiye kütüphanesine girişi sahnesini "Laiklerin imamhatiplere girişi" şeklinde canlandırmak.
geçmişi ve geleceği görebilen ve bu sebeple iki yüzlü resmedilen roma tanrısıdır.
bir federico garcia lorca şiiridir
Ne şairin olmak isterim
ne sevdalın.
Aklamaz seni serildiğin çarşaflar!
Ne düşü bilirsin
ne gündeki parlaklığı.
Mürekkep balığı gibisin,
sıvanmış kokusunda kör çıplaklığın.
Sen; Karmen.
Ne şairin olmak isterim
ne sevdalın.
Aklamaz seni serildiğin çarşaflar!
Ne düşü bilirsin
ne gündeki parlaklığı.
Mürekkep balığı gibisin,
sıvanmış kokusunda kör çıplaklığın.
Sen; Karmen.
iranın hüzünlü şairidir...hüznünü mısralarında ve bakışlarında yaklayabilirsiniz.33 yaşında bir trafik kazasında vefat etmiştir.bedeni bizimle olmasa dahi şiirleri bir yaz gecesinin hatırası olarak aramızda usluca dolaşır.
"...
bak nasıl
sayısız yıldızla
doluyor gökyüzüm benim
uzaklardan geldin sen ve uzaklardan
ve kokular ve ışıklar ülkesinden
şimdi bir teknedeyim seninle birlikte
fildişi, bulut ve kristal
götür beni ey yüreğimi okşayan umudum
götür şiirlerin ve coşkuların kentine
yıldızlarla dolu bir yol beni götürdüğün
çıkardığın yer yıldızlardan daha yüksek
bak
nasıl yandım ben bu yıldızlarla
ateşli yıldızlarla doldum ağzıma kadar
durgun sularından gecenin saf ve kırmızı balıklar gibi
yıldızlar topladım"
"...
bak nasıl
sayısız yıldızla
doluyor gökyüzüm benim
uzaklardan geldin sen ve uzaklardan
ve kokular ve ışıklar ülkesinden
şimdi bir teknedeyim seninle birlikte
fildişi, bulut ve kristal
götür beni ey yüreğimi okşayan umudum
götür şiirlerin ve coşkuların kentine
yıldızlarla dolu bir yol beni götürdüğün
çıkardığın yer yıldızlardan daha yüksek
bak
nasıl yandım ben bu yıldızlarla
ateşli yıldızlarla doldum ağzıma kadar
durgun sularından gecenin saf ve kırmızı balıklar gibi
yıldızlar topladım"
Nice yiğidin uğrunda saç döktüğü ,beynini çizdirdiği, kız yüzüne hasret kaldığı yerdir. 4 senede delirmeden bitirebilene plaket verilir
Efsanelerin efsanesidir
Fazıl Say mesela ya da 20.yüzyılın en önemli sopranoların birisi ola Leyla Gencer veya ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen ve daha sayamayacağım onlarca kadın ve erkektir.Sadece onların bu topraklardan çıktıklarını bilmemiz ve onların hatıralarını yaşatmamız gerekir.