confessions

anne boleyn

Admin  · 29 Nisan 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 920
  2. takipçi 145
  3. puan 17708

kuşçubaşı eşref

anne boleyn
çerkes ethem'i kendi yetiştirmiş, kurtuluş savaşında da mücadele etmiş bir adam. lakin çerkes ethem türk kuvvetlerine isyan ettikten sonra o da onunla birlikte yanmış 1920'de sürgüne gönderilmiş. sonra genel af ile birlikte 1936'da türkiye'ye geri dönmüş.

ilk başta ittihat ve terakki üyesi olduğunu duyduğumda bu adamın ne gibi bir yardımı dokunabilirdi ki diye ön yargılı davrandım. bütün vatanını savunan dedelerimize, atalarımıza minnet borçluyuz lakin bu çerkes ethem olayı çok alengirli. türk kuvvetlerine isyan etmeleri hele ki o zamanlarda saçma ve yanlış bir davranış. dış güçlerle savaşıyorken birlik olmak da şart olduğu halde bir de isyan çıkarılıyor. bilemiyorum... kurtuluş savaşı konusunda baya bir hassasım, yanlışa tahammülüm yok.
6

türkler ve mükemmel buluşları

anne boleyn
geçmişte güzel buluşlarımız, bilime katkılarımız olmuştur. türklüğü bir kenara bırakıp müslümanlar açısından konuşacak olursam hepimizin sandığının aksine müslümanlar her zaman cahil ve bilimden uzak değillerdi. 15. ve 16. yy ve ondan öncesinde de avrupa ülkeleri bilimi kafir işi ilan ederken müslümanlar bilim peşindeydi. ee tabii türkler de buna dahil.

alıntı paylaşmak istiyorum:
"Türklerin bilime katkıları:

Türkler, sadece dini ilimler değil müsbet bilimler alanında da İslam medeniyetine katkıda bulunmuşlardır. Hakim oldukları topraklarda medreseler, gözlemevleri, hastaneler vb. kurarak bilimsel çalışmalara yönelmişlerdir. Tıp, matamatik, astronomi, fizik, coğrafya, felsefe gibi alanlarda çalışmalar yapmışlar, birçok meşur bilim adamı yetiştirmişlerdir. Örneğin tıp alanında yetişmiş ünlü alimlerden biri olan İbn-i Sina Türk kökenlidir. Kitabüş Şifa ve el-Kanun fit-Tıp adlı eserlerin de yazarı olan İbn-i Sina dünyaca tanınmışbir alimdir.

Biruni, Uluğ Bey, Ali Kuşcu, Piri Reis, Seydi Ali Reis ve Farabi de pozitif bilimler alanında çalışmalar yapmış alimlerimizdendir. Bunlardan Biruni fizik alanında önemli çalışmalar yapmış, ışığın sesten daha hızlı hareket ettiğini tespit etmiştir.

Uğul Bey ve Ali Kuşcu meşhur astronomi bilginlerimizdendir. Uğul bey Semerkant'ta büyük bir rasathane kurmuş, astronomi (bilimi) alanında çalışmalar yapmıştır. Ali Kuşçu ise İstanbul'da bir rasathane kurmuş, astronomi alanında önemli çalışmalar yapmış ve birçok öğrenci yetiştirmiştir.

Piri Reis ve Seydi Ali Reis ise coğrafya alanında çalışmalar yapmış, haritalar çizmiş dünyaca ünlü denizcilerimizdendir. Bunlardan Piri Reis tarafından asırlarca önce çizilen dünya haritası, günümüz haritalarına oldukça yakın ölçüleriyle son derece dikkat çekicidir. Bütün bu gibi örnekler atalarımızın yaptıkları sistemli çalışmalarla bilimin gelişmesine katkıda bulunduklarını göstermektedir."

Türklerin buluşları ve katkıları hakkında kapsamlı bir bilgi sahibi değilim lakin yüzyıllar önce bu konuda iyi ve başarılı olduklarını biliyorum.
İbni Sina'nın da hayatını, tıp alanına sağladığı katkıları okumanızı tavsiye ederim.

başörtüsü yasakları

anne boleyn
ortaokul ve lisede kesinlikle başörtü yasak olmalı. üniversiteye sivil kıyafetle gidildiğinden dolayı yasak olması bariz saçmalık olur. orduda, polis teşkilatında da karşıyım. lakin bunların dışında başörtülülere kısıtlama getirilmemelidir. herkes istediği gibi giyinmek konusunda özgürdür lakin sırf başörtülüler diye onlar için kurallar esnetilmemelidir. sonuçta lafta da olsa laik bir sistem mevcut anayasada.

dünya'da barış ve huzur için öneriler

anne boleyn
bütün ülkelerin bomba üretmekten ve teröristleri beslemekten, terör örgütleri kurmaktan vazgeçmeleriyle başlanabilecek adım. cern, nükleer silahtan bile daha büyük felaketlere yol açabilecek karşı maddeyi ortaya çıkardı ki hala daha bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. birçok yararı olabilecekken insanoğlu bunu tabii ki dünyayı mahvetmeye ve insanları katletmeye yönelik koz olarak kullanacak.
bütün dünyanın refahı için ülkeler bomba ve silah üretmeyi durdurmalı. dünyanın kendiliğinden yok olmasını beklemeden bizler dünyayı yok edeceğiz bu gidişle. ki yok etmek için üstün bir çaba da gösteriyoruz ne yazık ki.

osmanlı'da aile cinayetleri

anne boleyn
tabii ki tarih zamanına göre dikkate alınıp incelenmeli ve eleştirilmelidir. lakin bunca kardeş katli ve evlat katli yaşanmış iken hangi zaman dilimi, kaçıncı yüzyıl olursa olsun sonuçta vicdan ve insanlık vardı. osmanlı'yı çok sevmiyor olmamın sebeplerinden biri de budur. taht uğruna 19 kardeşini öldüren padişah var. (bkz:3.mehmed han)

bir de bunun bir kısır döngüsü vardır. sen öldürmezsen o tahtı senden alır o seni öldürür diye. ne kötü bir zihniyet ve düşünce yapısı. kardeşsiniz yahu siz!

not: belirtmeliyim ki diğer avrupa kraliyet tarihlerine bakarsanız kardeşlerini öldüren krallara tanık olabilirsiniz. tabii ki bir osmanlı kadar gelenek haline gelmiş değildir lakin dünyada bu tarz canice şeylerin çoğu krallık yahut imparatorluklar tarafından yaşandığını bilmek de iyi olur.

dedikodu yapan erkek

anne boleyn
(bkz:babam)
annem asla dedikodu yapmaz ama babamla bir otururuz televizyon başına gecelere kadar ünlülerin, akrabaların, herkesin dedikodusunu yapar dururuz. annem de oradan "yeter susun, günah" der. babam yılmaz herkese saydırır da saydırır. bence erkeklerin dedikodusu daha eğlenceli oluyor swh.

sims

anne boleyn
(bkz:the sims)
the sims 4 oyununa dünya kadar para harcayıp da istediğimi bulamadığım için hevesimi kaçıran oyundur. sims 5 efsane olsa bile bir daha para vermem, verdirtmem.

ama şunu da belirtmeliyim ki oyunda tanrı olmak çok zevkli swh.

mustafa armağan

anne boleyn
deli saçması şeyler yazan, edebiyatçı olup da hükümetin tarihçi olarak öne çıkardığı, bilgiden yoksun ve defalarca gerek ilber ortaylı gibi hakiki tarihçiden gerekse murat bardakçı'dan ve sinan meydan'dan büyük ayarlar yemiş, atatürk'e iftira atıp belge diye öne sürdüğü şeylerin programda murat bardakçı tarafından sahte olduğu kanıtlanmış kişiliksizdir.

kardeşim bu adam hükümetin adamıdır. nasıl ki adnan menderes, necip fazıl kısakürek'e para verip atatürk hakkında iftira ve bir sürü yanlış bilgi yayınlamasına olanak sağladıysa, şu anki hükümet de bu taktiği mustafa armağan gibi kişiliksizlerde uyguluyor. demem o ki umarım sonunuz adnan menderes ve dalkavukları gibi olur. başarısız liderleri (pardon lider dedim) örnek alacağınıza atatürk'ün fikirlerini ve icraatlarını uygulayıp, örnek alsaydınız şu an türkiye güllük gülistanlıktı.
bu arada derin tarih denen zırvalığın en büyük sponsoru hükümettir.
metrolarda giderken her an derin tarihin reklamını görebilirsiniz zira ben çok gördüm. o zaman ne demek istediğimi birazcık anlarsınız.

kısaca ibretlik bir heriftir.

latife hanım ve mustafa kemal

anne boleyn
Latife Hanım, Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk(!) ve son eşidir. (neden parantez içinde ünlem koyduğumu fikriye başlığında belirteceğim.)
latife hanım birçok dil bilen, yurtdışında eğitim görmüş türk kadınına son derece güzel örnek teşkil edebilecek biriydi, bu yüzden de atatürk'ün gözüne girdi. ayrıyeten atatürk, zübeyde hanımın vefat etmeden önce "mustafa, latife ile evlensin" dediğini salih bozok'tan duyduğu için böyle bir evlilik kararı aldı. lakin salih bozok, zübeyde hanımın isteğini değil de kendi isteğini atatürk'e söylemişti. mutlu olacaklarına inanıyordu, hiç de öyle olmadı.

yaklaşık iki yıl evli kaldılar sonrasında anlaşamadıkları için boşandılar. atatürk'ün içkisine, hayatına, kararlarına çok baskı yaptığından mütevellit atatürk de hiçbir zaman baskılardan hoşlanmadığından dolayı ilişkilerini sonlandırdılar. aslında şu açıdan bakarsak ikisi de baskın karakter olduğundan sorunlar yaşandı. boşanırken de ikisi de özel hayatları hususunda hiçbir zaman konuşmayacaklarına dair birbirlerine söz verdiler.

benim düşüncemi soracak olursanız latife hanıma saygım sonsuzdur ama bu kadını sevmiyorum. fikriye'ye yaptıklarını öğrendikten sonra daha da soğudum. fikriye hanım ile ilgili de yakında bir başlık açıp neden böyle düşündüğümü açıklayacağım.

bir de yok latife hanımın gizli anıları bilmem kaç yılında açıklanacak diye asparagas şeylere de inanmadığınızı varsayaraktan, deli saçması muhabbetler dönüyor. külliyen yalandır. latife hanımın anılarından yararlanılarak yeğeni bir kitap yazdı. kitabın tanıtımı için röportaj yaptığı görüntüye youtubeden ulaşabilirsiniz.
latife hanımın yeğeninin yazdığı kitap:
http://www.kitapyurdu.com/kitap/teyzem-latife/253279.html&manufacturer_id=145998

alkol alınca bülbül kesilen insan

anne boleyn
önceden çok neşeli bir insandım. o zamanlar her içki içtiğimde gülmekten karnıma ağrılar girerdi swh. şimdi ise her içtiğimde mala bağlayıp tribe giriyorum. galiba o ayıkken bile acayip neşeli olduğum, içtiğimde ise gülmekten kırıldığım herkesi de neşemle güldürdüğüm zamanlara geri dönmek istiyorum. içkiyi neden sevmiyorsun diyorlar, içki beni bu dünyadan alıp götürmüyor ki sözlük, daha da bu dünyanın girdabına sokuyor. hala daha içince bülbül kesilen, gülmekten kırılan ben olsaydım içkiyi sevmez olur muydum?

kürdistan

anne boleyn
yahu gerçekten zeka pıtırcıkları dünden beri döktürüyor. neymiş kürdistanın kurulmasını istemiyorsak, kürtlerin isyan etmesini istemiyorsak kürtlere anadilde eğitim hakkı tanıyacakmışız. pardon? sanıyor musunuz ki siz kürtlere anadilde eğitim hakkı tanınsa (ki asla böyle bir şey olmayacak) kürtler isyan etmeyi bırakacak, pkk silahlarını teslim edecek huzur içinde yaşayıp gideceğiz, kürtler doğuda hak iddia edip türkiye'nin bölünmesini dilemeyecek, refaha kavuşacağız falan sanacak kadar zır cahil misiniz? onlar istedikçe biz de onlara istediklerini verdikçe daha da tepemize çıkacaklar ki fark ettiyseniz şu akp döneminde de acayip derecede tepemize çıktılar. bugün anadillerinde eğitim hakkı tanırsın yarın toprağını alırlar dımdızlak kalırsın. taviz vermeyeceksin! kürdistan mı kurmak istiyorlar? böyle bir oluşuma karşı olacağız elbet lakin kendi topraklarımıza sırası geldiğinde de orayı alacak bir baba yiğit halk çıksın bakalım neler oluyor. görüyoruz şu anki cizre'nin durumunu, t*ayyip bile bunu yapıyorsa bir de ilerisini düşünün.

gerekirse asırlar boyu bu savaş sürsün ama bizde sizlere verilecek ufacık bir toprak parçası bile yok. Türkiye bir bütündür bölünemez. kabul eden gelsin adabıyla yaşasın başımızın üstüne, etmeyenin de cehenneme kadar yolu var. zira o cehennemleri de tsk olacak.

çok klişe olacak ama swh: (bkz:hayali kürdistan olanın mekanı kabristan olur)
1

atatürk düşmanları sözlükten atılsın kampanyası

anne boleyn
Atatürk'ü koruma kanunu ile atatürk'ü kötülemeye çalışan akpli güruhun farklı kafa versiyonu burada takılıyor. Hem Türkiye'de yaşayacaksın hem de Atatürk'e hakaret, saygısızlık, anıtkabiri tahrip etmeyi yasaklayan kanuna laf edeceksin, doya doya sövmeyi dileyeceksin öyle mi?

birincisi Atatürk kendi kendini koruma kanunu çıkarmadı. zira onu koruyan, onun eseri olan koskoca Türkiye Cumhuriyetinin evlatları var.
Adnan Menderes çıkardı bu kanunu. bir yandan atatürk'ü insanların gözünden düşürmeye çalışırken(alttan alttan) bir yandan kemalist olan ordunun sinirini hafifletmek için yaptı bunu.

türkiye cumhuriyetinin kurucusuna hakaret, saygısızlık, hatırasına saldırı, kabrini tahrip etme gibi yasaklar neden batar bu haysiyetsizlere belli zaten.

Türk değilsindir sevmezsin, inkilaplarını, ilkelerini desteklemezsin ama bu ülkenin vatandaşıysan kusura bakmayın da s*ke s*ke saygı duyacaksınız!
gerçi Atatürk'e sevgisi olmayanın vatan sevgisi de yoktur ya orası ayrı bir konu.

böyle vatan sevgisinden mahrum mahlukların sadece sözlükten değil vatandaşlıktan dahi atılması taraftarıyım. zira babası bir dönüm tarla bıraksa miras, yeri göğü sevinçten inletecek dangalaklar koskoca bir vatan bırakan adama demediğini, etmediği iftirayı bırakmıyor.
28 /