türkiye'de solun iktidar olamaması

tarihsel maddeci
öncelikle, halka inmeyen sol olmaz.

sol olan zaten halkın içindedir, halkı anlamak kavramak üzere bilime başvurur. ancak anlamak yetmez, halkın mevcut durumunu değiştirmek için ortalamanın önünde birikim sahibi olur. ancak davranışta, hakta ondan üstün değildir. sadece kavrama ve önce görüş konusunda uyanık olmalıdır, birikimli olmalıdır.

ancak türkiye'de kendisine sol diyen hareketler halkın içinde yer almaz. kendisine "yaşam alanları" belirleyip oraları korumaya bakar. bu alan ise beyoğlu - kadıköy hattıdır istanbul için. ankara için üniversiteler-kızılay hattıdır. izmir için karşıyaka-konak hattıdır.

ya sonrası? oralar iflah olmaz bu tür yapılar için. onları ancak "allah" kurtarabilir. kusura bakmayın da bu kavrayışa sol denilmez.

bu noktada en kolay şekilde sömürülen, çalışkan halkın yanında yer alma koşulu sendikalar ve işgören örgütlerinde yer almaktır. bunun yanı sıra çeşitli derneklerle de bağlar kurulmalıdır. lakin bunların yerine bir kültür merkezi içinde ömür çürütenler, olsa olsa burjuva tarzı yaşamı korumak için çırpınanlardır.

türkiye'de bu anlamda ortaçağcı gericiliğe, soyguncu parababalarına ve faşistlere karşı dövüşen tek hareket (bkz:halkın kurtuluş partisi)'dir
bu başlıktaki tüm girileri gör