Yalova'ya babaannemlere ziyarete gitmiştim. Halam babaannemlerle kalıyor, emekli öğretmendir kendisi. Kendine araba almış, ehliyeti var ama bilmem kaç senesinin ehliyeti diyeyim. Arabaya bindik ve etrafta biraz turladık, halam dönerken vitesi üçe aldı "frene bassss" diye feryat ederken de gazı kökledi. yolun kenarındaki arazinin tellerinden geçtik (adeta üstünden, nasıl olduğunu bile açıklayamam), ve irice bir ağaca çarptık. Ağacın yarısı arabanın içindeydi diyebilirim. Ve filmlerdeki o kaza anlarına çok benzediğine emin olabilirsiniz. Neyse, hiçbirimize bir şey olmadı. Halamda arabayı sattı bu arada.
ölüme en çok yaklaştığınız an
Kendimden ve diğer yazarların da anlattıklarından yola çıkarak trafik kazalarının en büyük potansiyel ölüm sebebi olduğuna kanaat getirdiğim yakınlaşmadır.
Bu başlığı ben açmıştım. Bugün bir yenisi daha eklendi buna amk https://m.sondakika.com/haber/haber-mersin-de-kunefeciye-silahli-saldiri-6-yarali-9688779/
220 km hız ile seyir halindeyken önümdeki harfiyat kamyonunun bir anda şerit değiştirmesi. Sanırım ben o sıra inanmadığım Tanrı'yla göz göze gelmiştim
Ben de doğar doğmaz yoğun bakıma alınanlardanım sanırım ölmeye ramak kalmış.Ne zaman bir halt yesem çevremdekilerin 'sen doğduktan sonra nefessiz kaldın ondan böylesin ehehe' gibi cümlelere maruz kalıyorum.
Edit:imla.
Edit:imla.
ONU BAŞKASIYLA EL ELE GÖRDÜĞÜM ANDIR!
5-6 yaslarimda altimdaki 3 tekerlekli bisikletimle yokuş aşağı seyir halindeyken milimetrik bir farkla arkamdan arabanın gecmesidir galiba. Ölümü öyle tanımıştım.