ander kalsun sevdaluk

ela42
rahmetli kazım koyuncu ile dilimize yerleşmiştir bu şahane cümle...

henüz 18 yaşında... maçka' ın uçsuz bucaksız yemyeşil yaylalarından birindeydim ben ilk kez bu cümleyi duyduğumda...

yeni evlenmiştik, üstelik kaçarak evlenmiştik... babam çok kızgındı hala bana, o yemyeşil yaylara baktıkça onun gözleri geliyordu aklıma, ağlayamıyor uzunca süre yutkunuyordum..

el öpme ritüelleri başlamıştı.. bir yanımda kayınvalidem, bir yanımda sevdiğim adam...
sen yemek yapmayı biliyor musun, hiç ütü yaptın mı? sorular sorular bitmiyordu...

semine ninenin evindeydi sıra... kuzine sobasının üzerinde kuymak yapıyordu, karıştır da bi gelin kuymağı yiyelim hadi dedi... acemiydim bilmiyordum, elimi yaktım, elim içim kadar acımamıştı ama... babam nasıl küserdi ki bana...

ah be güzel kizum sen bu güzellikle yoğurt mayalayıp, yemek mi yapacaksun şimdi, uşaklarun olacak onların peşinde koşup, darlamayun beni diye bağrınacak mısın evde? afkurmayun bana diye kizacak misun sen şimdi, ander kalsun sevdaluk dediğinde dönüp efe'nin yüzüne baktım uzun uzun...

ha bu akan dereler denizlere dolacak, söylesena sevdiğim sonumuz ne olacak? der gibi baktım...

ben kendime bile iyi gelemediğim zamanlar, sana iyi gelmek istiyorum sadece sevdaluğum dedi...

bir daha sevdim...

Kazım koyuncu'nun söylediğini bulamadım ama ayyekin ataş'da en az kazım kadar güzel söyler...


3
doris eirene
şarkı söylemeyi öğrendiğim türküden bir söz. öyledir ki küçükken anlamını kavrayamamışım.

ah duman kara duman sardi dört yanimizi
ander kalsin sevdaluk oy alacak canimizi

yaylada ormanın derinine oturup dinlerdim. karadeniz öyledir ki dağların sisi anlar derdini.
en çok sevdiğime sevdam dememin sebebi belki bu türküydü.

dere akar taş ile gözüm doldi yaş ile
gurbete mi gideyim bu sevdali baş ile
oy gidi karadeniz sardi dört yanimizi
ander kalsin sevdaluk oy alacak canimizi