şu sıralar kendisiyle ilgili yeni başlayan genius (deha) dizisi izlenebilir. özel hayatına çok fazla girdiği için dizi biraz eleştirildi ama oturup 50 dakika boyunca fizik formülü ve teori dinlemek isteyenler açıp discovery channel'dan belgeselini izlesin.
bazı sözlük kullanıcıları "düşünce özgürlüğü" kavramını çok yanlış anlamış. herhangi bir maddi temeli olmayan, nesnellikten kopuk, metafizik veya fantastik düşünceler ideoloji yahut görüş olamaz. somutlamak gerekirse; insanın elinde olmayan nedenlerle dünya üzerindeki X ırkına mensup olması onu Y ırkından üstün veya alçak yapmaz. bu ırkçılıktır ve gerici bir düşünce yapısıdr. bunu "düşünce özgürlüğü" olarak ele alacaksak ışid'i pek ala "öfkeli gençler" olarak ele alabiliriz. tarih ilericidir ve ileriye akar.
sonucu şimdiden belli olan ve farklı bir durum olmazsa oy kullanmaya gitmeyeceğim seçimdir.
sözlük yazarlarının "ortak aday" formülasyonları boşa. 7 haziran seçimi ve ekmeleddin örneğinden ders alınmış olsa keşke.
16 nisan'da kaybettiği kesin olan evet cephesine karşı düzen muhalefeti (hdp-chp-mhp farketmiyor) ne yaptı? kılıçdaroğlu kitlelerin gazını alarak akp'ye meşruiyet taşıdı, mhp'nin "sözde" muhalifleri hileli sonuçları kabul etti, hdp ise çözüm sürecine dönüş çağrısında bulundu. meclis siyasetinin görevi buydu gerçi, yadırgamıyoruz veya bir beklentimiz yok ama çözümün burada olmadığını görmek lazım. sağcının karşısına daha sağcıyı, dincinin karşısına daha dinciyi çıkararak seçim kazanamazsınız. yargı, yürütme, yasama, ordu ve polis iktidarın elindeyken ne yapacaksınız? siz sandıkları korurken adamlar ysk'dan çalıyor.
peki çözüm nerede?
örgütlenmek lazım. türkiye'de "örgüt" kelimesi negatif olarak algılanır ama örgütlü olmak insana güç ve bilinç taşır. toplumsal olarak türkiye'de her alanda örgütlü toplam çok az ve bütün sorunlarımızın kaynağı burası. gaza boğuyorlar ses çıkaramıyorsun, bombalar patlatıyorlar ses çıkaramıyorsun, grevleri yasaklıyorlar ses çıkaramıyorsun, oyları çalıyorlar ses çıkaramıyorsun. haklı olmak yeterli değil, siyasal alanda güç olmak gerekir. güç olmanın püf noktası da örgütlü olmaktır.
sözlük yazarlarının "ortak aday" formülasyonları boşa. 7 haziran seçimi ve ekmeleddin örneğinden ders alınmış olsa keşke.
16 nisan'da kaybettiği kesin olan evet cephesine karşı düzen muhalefeti (hdp-chp-mhp farketmiyor) ne yaptı? kılıçdaroğlu kitlelerin gazını alarak akp'ye meşruiyet taşıdı, mhp'nin "sözde" muhalifleri hileli sonuçları kabul etti, hdp ise çözüm sürecine dönüş çağrısında bulundu. meclis siyasetinin görevi buydu gerçi, yadırgamıyoruz veya bir beklentimiz yok ama çözümün burada olmadığını görmek lazım. sağcının karşısına daha sağcıyı, dincinin karşısına daha dinciyi çıkararak seçim kazanamazsınız. yargı, yürütme, yasama, ordu ve polis iktidarın elindeyken ne yapacaksınız? siz sandıkları korurken adamlar ysk'dan çalıyor.
peki çözüm nerede?
örgütlenmek lazım. türkiye'de "örgüt" kelimesi negatif olarak algılanır ama örgütlü olmak insana güç ve bilinç taşır. toplumsal olarak türkiye'de her alanda örgütlü toplam çok az ve bütün sorunlarımızın kaynağı burası. gaza boğuyorlar ses çıkaramıyorsun, bombalar patlatıyorlar ses çıkaramıyorsun, grevleri yasaklıyorlar ses çıkaramıyorsun, oyları çalıyorlar ses çıkaramıyorsun. haklı olmak yeterli değil, siyasal alanda güç olmak gerekir. güç olmanın püf noktası da örgütlü olmaktır.
Sovyetler Birliği döneminde Komünist Parti Merkez Komitesi'nin resmi yayın organı olan pravda gazetesinden geliyor. Gazete bugün Rusya Federasyonu Komünist Partisi'nin günlük yayın organı.
Bir ilhan arsel kitabıdır. arsel'in şimdiye kadar okuduğum tek kitabı olmasına rağmen benim epey hoşuma gitti ve ilgimi çekti. bir turan dursun, bir bahriye üçok kadar var diyebilirim. kitabın adından da anlaşılabileceği üzere genel olarak şeriatçıların dayanak noktalarına ve argümanlarına, kuran'da dahil olmak üzere şeriatçıların beslendiği kaynakları çürüterek mücadele etmenin püf noktalarını anlatıyor. 80 sayfa mis gibi kitap.
türkiye'nin bölge politikalarının en büyük destekçilerinden biri katar'dı. mısır'da müslüman kardeşler grubunun desteklenmesi konusunda da yine başı türkiye ve katar çekiyordu. henüz çok yeni bir gelişme olsa da, bir gecede şekillenmemiş bir karar olduğu ve bir program etrafında hareket edildiği aşikar. akp hükümeti ve erdoğan'ın nasıl bir politika geliştireceği şu an belirsiz ama bu hamlenin katar üzerinden dolaylı olarak türkiye'ye yapıldığını söylemek de mümkün bence.
katar'ı "terörizmi finanse etmekle" suçlayan ülkenin suudi arabistan olması da hiç komik değil.
edit: odatv çok hızlı davranıp 5 maddelik kısa bir özet hazırlamış. ilgilisine duyurulur http://odatv.com/5-maddede-katar-suudi-arabistan-kavgasi-0206171200.html
katar'ı "terörizmi finanse etmekle" suçlayan ülkenin suudi arabistan olması da hiç komik değil.
edit: odatv çok hızlı davranıp 5 maddelik kısa bir özet hazırlamış. ilgilisine duyurulur http://odatv.com/5-maddede-katar-suudi-arabistan-kavgasi-0206171200.html
kendimi de içine kattığım insanlar topluluğudur. bunun olumlu veya olumsuz olduğunu söylemek sanırım bana değil çevreye kalıyor. ama ne yapabilirim ki hep bardağın boş tarafını görüyorum, beni memnun etmek imkansıza yakın ve sürekli kafayı takacak bir şey bulabilirim. kendimi değiştirmeye çalışırsam da o zaman iyi hissedemem. o yüzden en iyisi bunu olduğu gibi kabul etmek ve olumlu yönlerine -varsa- yüklenmek.
Sözlükteki nicelikten ziyade niteliğe önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. oranlamak gerekirse %60 nitelik, %40 nicelik diyebiliriz. sürekli üye alımının açık tutulması zamanla sözlüğü önüne gelenin üye olup saçma sapan içerik eklediği bir yere dönüştürebilir.
edit: içerik açılmaz, eklenir.
edit: içerik açılmaz, eklenir.
12 Eylül'de darbeye karşı direnişleri ve dar ama sağlam yapısı sebebiyle türkiye solu içerisinde "demir leblebi" olarak bilinirler. Geçmişe nazaran şu an pek aktif oldukları söylenemez ancak kendilerince yarattıkları ve saygı duyulması gereken bir gelenekleri var.
Belki devede kulak ama içimize bir gram da olsa su serpildi. Hiç üzülmedik, hümanizm kasanların da siteden banlanması lazım.
"Modern" insanın problemi. Genel olarak kapitalist üretim ilişkilerinin insanı (bireyi) toplumdan yabancılaştırmasının ve soyutlamasının yarattığı durumdur.
Siteye bu saatlerde girdiğimde karşılaştığım olaydır. Belki de sürekli bu saatte girmeyi bırakmam lazımdır dostlar.
Laik sözlükçülere yakıştıramadığım olaydır. bu saatte uyunmaz.
Desteklediğim olaydır. Sözlüğün kalitesini arttırmak için yapılması gerekiyordu.