orhan veli kanık

harflervekibrit
1914-1950 Orhan veli, yazar sadece mezar taşında. Bu tesadüfi kafiye o kadar hoşuma gitmişti ki hangi yılda ölsem diye düşünmüşlüğüm vardır. Zaten kendisinin de böyle şeylere kafa yorduğunu kitabe-i seng-i mezar şiirinde görürüz.
Bir gün Orhan veli ve Yahya Kemal(aruz ölçüsünün o yıllardaki temsilcisi) vapurda karşılaşırlar. Orhan veli ona aruzla yazdığı bir şiirini okur, Yahya Kemal çok beğenir: "gençler bizi geçecek anlaşılan," der. Orhan veli: "efendim kusura bakmayın, ben bunları dalga geçmek için yazıyorum," der. Aruz ile yazar, kendini kanıtlar, ondan sonra Türk şiirinde istediği devrimi yapmak için adım atar. Divan şiiri sadece Arapça Farsça eğitim almış saraya yakın belirli bir kitlenin yazabildiği ve anlayabildiği bir şiirdi. Orhan veli bu gidişe bir dur demiş, kesin ve etkili adımlar atmak için ilk zamanlar adeta saçma sapan şiirler yazmıştır. Onun amacı sokaktaki insanların da şiir yazabileceğini, şiirin kimsenin değerlendirmesine ihtiyaç duyulmayacak bir kavram olduğunu cümle aleme göstermekti. Gösterdi de. Neden bir şiirde "nasır" kelimesi geçmesin ki, dedi. Neden Süleyman efendi gibi "önemsiz" birine şiir yazılmasın? Tüm kuralları alt üst edip "şiir"in tanımını değiştirdikten sonra kendi kimliğini bulmuş derin şiirler yazmıştır. Yapılamayacak olanı yapmış büyük bir insandır.
bu başlıktaki tüm girileri gör