melih cevdet anday

pencere
dünyada geçirdim çocukluğumu
insanlardan eşya yaparlar
kırmızı bir orman iki boyutlu
kendi başına yağardı kar.

gör ki, öldüğümde bilmedim,
elimde bunca sözcük kaldı,
nerde geçecek benim erginliğim
bu dünya bir daha olmalı.

bir dünya daha olmalı, burada
bir yerde, o kadar yakın ki,
seslensem duyulacak belki,
belki başladım onu yaşamaya.

muhteşem dizelerinin yazarıdır.
pencere
Ölürken çocuklarımı unuttum
Küçük deniz kirpikleriyle sabah
Denedim bütün sabahları.

Sana sürgünümün şarabını bıraktım al
Mumlarını güzelliğin ve hiçliğin
Bir de kaygumun soluk ellerini.

Denedim bütün ölümleri
Ama görmedim büyülü ağaç
Ezilmiş sevdaların giysileri.

Sana ayrılığın yayını bıraktım al
Bir de adını bilmediğim gökyüzünü
Lamalar gibi koşar bozkırda.

Oysa ölümsüzlük şuracıkta,kar
Güneşi gibi doldurmuş odayı,basit,
Anlamsız ve tek başına.

Ayaklarım hayvan,üstüm başım bitki
Denedim bütün vakitleri al
Başka türlü geçmeyen bir vakitti.

muhteşem dizelerinin sahibidir.