ispanya iç savaşı

kanellos
dünya tarihinde anarşistlerin en çok ön plana çıktığı vakalardan biridir. özellikle madrid kentinde iç savaşı kazanan anarşistler aylarca bölgede anarşist bir yaşam alanı kurmuştur. cnt ve fai ismindeki iki hareketin (sendikalist işçiler ve silahlı anarşistler) birleşmesi ile büyük bir halk hareketi haline gelen anarşi günümüzde ispanya halkının efsaneleri olarak anlatılmaya devam edilir. ukrayna'da olduğu gibi ispanya'da da toplum belleğindeki efsanelerin, kahramanlıkların çoğu anarşistlere aittir.
the
Çoğu tarihçiye göre 2. Dünya Savaşı' nın provasıdır.


-İspanya İç Savaşı (İspanyolca: Guerra Civil Española), 17 Temmuz 1936'dan 1 Nisan 1939 tarihleri arasında, demokratik seçimle İkinci İspanyol Cumhuriyeti'ne sadık "Cumhuriyetçiler" ile General Francisco Franco liderliğinde isyancı bir grup olan "Milliyetçiler" arasında yaşanmıştır.


(General Franco, İspanyol İç Savaşında cumhuriyetçileri yenip muhafazakar ve falanjist Katolik İspanya Krallığının diktatörü olarak 1975'te öldüğü tarihe kadar, oturduğu koltuktan bir an bile ayrılmadı. O koltuğa 1939'da oturmuştu. Onun hükümranlığında İspanya cesur ve yürekli falanjisti oynasa da aslında gölgesinden bile korkan ve her türlü yeniliği şüphe ile karşılayan bir ülke halini aldı.)






Cumhuriyet rejiminin ilk Cumhurbaşkanı Alcala Zamora ve Başbakanı da Azana idi. Azananın ilk işi meclisteki solcu çoğunluğa dayanarak çıkardığı bir dizi kanunla, kiliseye karşı hücuma geçmesi oldu. Kilise okulları kapatıldı ve kilisenin malları elinden alındı. Hükümet eliyle din adamlarına yapılan yardımlar sınırlandırıldı. Bunun yanında, köylünün ekonomik bir refaha kavuşması için toprak reformları düzenlendi. Ancak yapılan reformların ağır hareket etmesi sonucu, köylüler kaba kuvvet kullanıp zenginlerin elinden topraklarını almaya başladılar. Bu sefer de topraklarını vermek istemeyen zenginler ve köylüler arasında kanlı çatışmalar yaşanmaya başladı.

Solcuların bu davranışlarına karşın sağcıların da tepki göstermeleri kaçınılmazdı. 1933 Kasımında yapılan seçimleri solcular her yerde kaybettiler. Bu sefer yönetimi ele geçiren sağcılar kendi lehlerine, solcuların aleyhine uygulamalara başladılar. Çeşitli bahaneler gösterip solcuları hapse atmaya başladılar. Solcuları işlerinden çıkardılar. Bu yapılanlar neticesinde, memleket tam manasıyla kaosa sürüklenmeye başlamıştı.
(Kaynak: http://akademikperspektif.com )